Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Bakırköy Belediyesi tarafından Tarık Akan Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Beklenen İstanbul Depremi ve Bakırköy'e Etkileri'' panelinde yaptığı konuşmada, depremin durdurulamayacağını ama depremin zararının azaltılabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Özener, Türkiye'nin her yerinde diri faylar olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Türkiye'de 500'den fazla fay var. Türkiye'nin herhangi bir yerinde bir deprem olması bizim için sürpriz olmasın. Depreme karşı algımız, hassasiyetimiz arttı. Türkiye'deki depremleri 450 sensörle izliyoruz. Biz bu depremleri yaşayacağız ama bunları yaşarken psikolojimizi bozmayalım. Yarın deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmamız lazım. Burada en büyük görev karar vericilere düşüyor. Kentsel dönüşüm çok önemli.
"Depremin zararı azaltılabilir"
Türkiye'de birçok şehir hastanesi yapıldığına işaret eden Özener, "Hepsinde sismik izolatörler kullanılıyor. Yani depremin şiddetini binaya yansıtmıyorsunuz. Bunların uygulaması var ve bu teknolojiyi uygulamamız lazım. Depremi engelleme şansımız yok ama risklerini deprem zararından azaltabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu da belediye olarak İstanbul ve Türkiye'nin deprem gerçeğini bildiklerini ifade etti. Bakırköy'ün İstanbul'un en eski ilçelerinden biri olduğunu belirten Kerimoğlu, şunları söyledi:
"Bakırköy'ün deprem kuşağının merkezine yakın olması nedeniyle en çok etkilenecek ilçelerden biri olduğunun farkındayız. Bu konuyla ilgili belediye olarak ciddi çalışmalar yaptık. İBB ve 2004 yılında İTÜ çalışmalarıyla Bakırköy'deki yapı stokunun yaklaşık yüzde 55-60'ının orta ve ağır hasara yol açabilecek düzeyde olduğunu tespit ettik. Geçenlerde İBB'nin yaptığı simülasyon çalışmasında Bakırköy özelinde de binalarımızın yüzde 60-65'inin orta hafif, yaklaşık yüzde 20'sinin de ağır ve çok ağır hasar göreceğini çalışmadan öğrendik. Biz de uzun yıllardan beri depreme yönelik hazırlıklarımızı belediye olarak, sivil toplum örgütleriyle eş güdüm çerçevesinde yapıyoruz."