İsrail’in 10 binden fazla sivili katlederek işlediği soykırım suçu için Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) dava açıldı. Başta Filistin Devleti adına Fransız hukuk bürosu ile dünyanın dört bir yanından sivil toplum kuruluşları ve avukatların da dahil olduğu başvuru Hollanda’nın Lahey şehrinde gerçekleştirildi. Dava dosyasında İsrail’in apartheid ve soykırım suçlarının soruşturulması istendi.
TUTUKLAMA ÇAĞRISI
Dosyada ayrıca, “Gazze’ye uygulanan boğucu kuşatma, nüfusun zorla yerinden edilmesi, zehirli gaz kullanımı, gıda, su, yakıt ve elektrik gibi ihtiyaçların kesilmesi” konularına bakarak mahkemenin harekete geçmesi istendi. Başvurucular, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarılmasını istiyor.
KARARTMA UYGULUYOR
Başvuruya Türkiye’den de 15 hukuk STK’sı ve 100’den fazla avukat müdahil oldu. Global olarak ise 300’ün üzerinde imza yer aldı. Türkiye Hukuk Platformu Genel Sekreteri Avukat Ahmet Akcan, başvuru süreci ve yapılan engellemelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne heyet olarak katılmayı planladıklarını ancak UCM’nin sadece Filistin Devleti’ni temsilen 5 kişinin girişine kabul verdiğini söyleyen Avukat Akcan, “Başvuruya katılamıyoruz ama orada bir basın toplantısı yapalım diye düşündük. Maalesef parasını ödediğimiz halde oteller dahi buna izin vermedi. Yani çok koyu bir karartma uygulanıyor. Bizim İstanbul 2 No’lu Baro da bir hazırlık yaptı. Ancak UCM başsavcısından randevu talep ettiklerinde bu talep geri çevrildi. Uluslararası sistem işte Avrupa ülkeleri bu. Burada en temel hak arama yollarını tıkamak için ne gerekiyorsa yapıyorlar diye yorumluyoruz” diye anlattı.
SOYKIRIM KAYITLARA GEÇSİN
İsrail’in alenen bir soykırım işlediğini, bunda şüphe olmadığını vurgulayan Akcan, dava dosyasında İsrail Başbakanı’nın, Genelkurmay Başkanı’nın ve askeri yetkililerinin talimatları ile açıklamalarının, İsrail’i destekleyen medya kuruluşlarının haberlerinin yer aldığını anlattı. “Amacımız bunun dava dosyasında kayda geçmesi, soruşturulması ve işlenen suçun ortaya konulması” diye belirten Akcan, “Ancak bunun hızlı gerçekleşmesi UCM üzerinde kurulacak baskı ve imkanlarla alakalı. Bu olursa UCM de daha hızlı hareket edebilir” şeklinde konuştu.