Geçtiğimiz Salı günü İstanbul’dan Kıbrıs Ercan Havalimanı’na gitmek için bindiği özel bir havayolu şirketine ait yolcu uçağında önce çakmak ile uçağı yakmak isteyen daha sonra FETÖ’cü olduğunu söyleyerek patlatacağını belirten Nikar D. adlı yolcu gözaltına alındıktan sonra ‘Hava ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma’ suçundan tutuklandı.
Tutuklanan Nikar D. adlı yolcunun ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulmasına ait Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesinin üçüncü fıkrasına göre yargılanabileceğini ve 5 ile 10 yıl arasında ceza alabileceğini belirten Avukat Tuğba İncel, şunları söyledi:
Beyanlarıyla, uçakta bomba olduğunu belirtmesi gibi söylemleriyle uçağı kaçırmadı ama uçağın hareket etmesini engelledi ve oradaki birçok kişiyi hürriyetinden mahrum etmiş oldu. Kaptan pilot Tokyo Konvansiyonu’ndan sonra Sivil Havacılık Kanunu’nun 102’inci maddesine göre uçağın güvenliğini sağlamakla görevli olduğu için uçuşu iptal etti"
"İdari para cezasına da çarptırılacaktır"
Tutuklanan kadın yolcunun ayrıca idari para cezasına da çarptırılacağını belirten Tuğba İncel, şöyle devam etti:
“Ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulmasıö maddesine göre yargılamasının yapılması mümkün. Buna benzer başkaca durumlarda, asılsız olan bomba ihbarlarında da 271’inci madde 'Suç uydurma' ve 267 madde 'İftira suçu' unsurlarının olup olmadığı her somut olaya göre değerlendirilmelidir. Eğer uçağa bir zarar verme söz konusu olursa da Türk Ceza Kanunu’nun 151’inci maddesi ve devamı maddelerine bakılabilir. Tahminen elinde bir çakmak vardı. Uçağı yakmakla tehdit etti ama yakmadı, diye düşünüyorum. Öyle gördük. Eğer yakmış olsaydı 151’inci madde olan 'Mala zarar verme' maddesine göre de cezalandırılacaktı. İdari para cezasına da çarptırılacak. Bununla ilgili bir yönetmelik var. O yönetmelikte Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından verilecek para cezaları yönetmeliğinin 5’inci maddesine göre idari para cezasına da çarptırılacaktır. Bunların hepsi fiil ehliyeti temyiz kudretinin olup olmamasına göre değişecektir. Onu da yargılama makamları kararını verecektir: "
"Uçağın içerisinde yaşanan sorunlardan kaptan pilot sorumludur"
Uçağın içerisinde yaşanacak herhangi bir olaydan kaptan pilotun sorumlu olduğunu belirten Avukat Tuğba İncel, Bomba ihbarının olduğu böyle bir olayda uçuşu iptal etmekle de yetkilidir. Kaptan pilot bu olayda da önemlerini almak zorundadır. Mesela kadın eğer güvenliği tehdit edecek şekilde fiillerde bulunuyorsa onun zarar veremeyecek hale getirilmesinde, ellerini kollarını bağlanmasına yetki verebilir. Bu durumlar uluslararası sözleşmeler ile kabin görevlilerine verilmiştir. Bu yetkilere sahipler. Türkiye Tokyo Konvansiyonu’na üyedir. Bu konvansiyona göre kaptan pilot böyle yetkileri vardır. "
"Şu anda hastanede gözetim altında"
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevine götürüldükten sonra gardiyanların ve mahkumların talebiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildiğini aktaran Lokman, “Müvekkilim üç defa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi görmüş. Son tedavisi yaklaşık 1 yıl önce olmuş. 21 gün gözetim altında kalmış. Ancak tam olarak teşhis konulmadan ilaçlarla bırakılmış. Dün de tutuklandıktan sonra Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevine götürüldü
Lokman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tam olarak ne olduğu belli değil. Biz de hastaneden gelecek raporu bekliyoruz. Bugün Sulh Ceza Hakimliğine kararla ilgili itirazımızı sunacağız. Biz de olayın netliğe kavuşmasını istiyoruz ancak soruşturma aşamasında akıl sağlının yerinde olup olmadığına karar verilmesi gerekiyor. Soruşturma hava ulaşım araçlarını kaçırma ya da alıkoyma suçu yönünde devam ediyor. FETÖ iddiaları sebebiyle de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’ndan da ayrıca bir dava açıldı. Ancak onunla ilgili bir denetim ve tedbir kararı yok" Kıyafetleri ve gösterdiği fotoğraflar sebebiyle önceden hazırlık yapılıp yapılamadığı sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Hazırlanılmış gibi gözüküyor. Dikkat çekici bir kıyafet var üzerinde. Kendisi çok sağlıklı bir şekilde anlatamıyor ama havaalanına girdikten sonra mescide gidiyor. Hayal ürünü ya da gerçek bilemiyoruz ama anlattığına göre mescitte kadınların kendisini yönlendirdiğini, çarşafları ona doladıklarını, ona yiyecek ikramında bulunduklarını ne olduysa ondan sonra olduğunu söylüyor. Çantasının değiştirildiğini kendisine başka bir çanta verildiğini ve Kur’an-ı Kerim’in de o çanta içerisinde olduğunu iddia ediyor. Videolara yansıyan fotoğrafların da Kur’an-ı Kerim’in içerisinden çıktığını söylüyor"