FETÖ'cü askerlerin darbeye kalkıştığı 15 Temmuz gecesi Ankara Kazanlı köylüler büyük bir mücadeleye girişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Sokağa çıkın, meydanları boş bırakmayın” çağrısıyla harekete geçen Fethiye köylü sakinlerinin bir kısmı Akıncı 4'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan kalkan uçakları engellemeye çalışırken bir kısmı da üssün nizamiye kapısında cuntacılarla mücadele etti. Ankara'yı bombalamak için havalanan uçakları durdurmak için dumanı kullanmaya karar veren köylüler, saman balyalarını ve lastikleri traktörlere yükleyip, üsse yakın bir yerde ateşe verdiler.
YARINI DÜŞÜNMEDEN HAİNLERE KARŞI DİRENDİK
Tek yürek olup demokrasi mücadelesi veren köylüler o gece yaşadıklarını Yeni Şafak'a anlattı. Fethiye köyünün muhtarı Hacı İbrahim Gürağaç uçakların kalktığı saatte anormal bir durum hissettiklerini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleriyle köylülerin toplandığını söyledi. Köylülere 'Buradaki üsse hakim olabilirsek inanın tüm Türkiye'ye hakim oluruz' dediğini anlatan Gürağaç şöyle devam etti: “Bütün halk tek yürek olarak Akıncı'ya gitti. Burada darbeye karşı direndik. Kalabalık çoğalınca asker yoğunluğunu oraya verdiler. Yarın için hiçbir şey düşünmedim. Bize emanet edilen ülkeye sahip çıkmanın anlamını öğrendik. Vatandaşın ağzından vatan millet tek yumruk tek yürek sesler yükseliyordu. Ön planda erler yoktu. Gündüz askerleri dağıtmışlar. Silahçı ve uçak bakımı yapan askerleri bırakmışlar. Ortalık karanlıktı bizlere ateş adenlerin yüzleri de kapalıydı. Bazı köylülerimiz de jetlerin kalkmasını engellemek için üç römork lastik ve saman balyası yaktı.”
TÜRK ASKERİ MİLLETİNE SAVAŞ AÇAR MI?
Köyün sakinlerinden Yunus Yücekaya uçakların eğitim yaptıkları zamanlardaki gibi uçmadıklarını farkettiklerini söyledi. Darbe mi oluyor diye şüphelendiğini ve televizyonu açtığını anlatan Yücekaya “Cumhurbaşkanımızın 'sokağa çıkın' davetini gördüm. Komşularımızla 7'den 70'e Akıncı Hava Üssü'ne gittik. Her yer karanlıktı ve darbecilerle aramızda iki metre vardı. Yüzleri maskeli subaylar acımasızca bizlere doğru ateş ettiler. O sırada yaralananlar, hayatını kaybedenler oldu. Askerlere, 'Türk askeri Türk milletine ateş açar mı” diye bağırdık. Biz bağırdıkça hainler kurşun sıktı. Çok şükür emellerine ulaşamadılar. Bu vatan kolay kazanılmadı” diye konuştu.
HAİNLERİN KAÇMASINA ENGEL OLDULAR
Fethiye köyü sakinleri jetlerin uçmasını engellemenin ve üssün kapısında direnmenin haricinde kaçak askerlerin yakalanmasında da büyük rol oynadı. Olayın kısmen bastırılmasının ardından nöbet tutmaya başlayan köylüler ertesi gün kaçış yolu olarak Fethiye köyünü kullanan cuntacıları polise ihbar etti. İhbarı alan güvenlik güçleri de üstten kaçan hainleri yakaladı.
Tarladan mücadeleye
Abdulgani Karagöz de, uçakların uçtuğu sırada tarlada çalıştığını belirterek o geceyi şöyle anlattı: “Ne olduğunu anlamadım. Eğitim uçuşu yapıyorlar sandım. Daha sonra dikkatimi çekti, eğitim uçuşuna benzemediğini farkettim. Bunun üzerine hemen evi aradım televizyonlara bir bakın ne oluyor diye. Bana darbenin olduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Başbakan Binali Yıldırım'ın sokağa çıkma çağrısının olduğunu söylediler. Demokrasi mücadelesine katılmak için apor topar tarladan ayrıldım. Çünkü bizler eski darbeleri gördük. Bu sefer öyle kolay olmayacağını anlatmak için var gücümüzle mücadele verdik. Türk halkı hainlere büyük bir ders verdi.”
Kendi askerimiz bizi vurmaz dedim
Ahmet Tevfik Türkanoğlu (17 yaşında): “Sala verildikten sonra çıktım. İlk uyarı ateşi yapıldı, kendi askerimiz bizi vurmaz dedim. 300-400 kişi yerdeydi. Soluma baktım herkes kafasını kapatıyordu. Kafamı kaldırdım, şak diye bir ses geldi. Kulağım koptu sandım daha sonra baktımm kurşun şah damarımın yanından sıyırıp geçmiş. İki gün ailemden sakladım, sonra hastaneye gittim.”
Asker terörist çatışması gibiydi
Cengiz Öztürk: “90'lı yıllarda Şırnak'ta askerlik yaptım. Olay günü yaşadıklarım Şırnak'ta asker ve teröristin çatışmasına benziyordu. Masum insanların üzerine ateş açıyorlardı. Savaşta bile böyle yapılmaz. Bacağımdan yaralandım, akacak kan damarda durmaz. Vatansız milletsiz bayrak olmaz.”