İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği'ne verdiği ifade sonrasında adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılan ve tekrar gözaltına alınan gazeteci-yazar Ahmet Altan “Darbeye teşebbüs” ve “Fethullahçı Terör Örgütü'ne üye olmak” suçundan tutuklandı.
BALYOZ KUMPASINI AKLAMAYA ÇALIŞTI
İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği'nin verdiği yakalama kararında, Altan'ın Taraf gazetesi genel yayın yönetmeni olduğu dönemde, kamuoyunda “Balyoz Darbe Planı” olarak bilinen davayla ilgili belgelerin gazetede yayımlaması nedeniyle hakkında kamu davasının olduğuna dikkat çekilmişti. 14 Temmuz tarihli darbe çağrısı yaptığı televizyon konuşmasının da aralarında bulunduğu FETÖ'ye yardım ve işbirliği suçlamaları kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan ardından tutuklanan Altan'a savcılıkça FETÖ lehine 'TSK'yı dizayn' suçlamasında bulunuldu. Altan'ın 14 Temmuz 2016 günü yani darbeden bir gün önce Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan ile katıldığı programdaki konuşması en önemli deliller arasında yer aldı. Altan'ın Özgür Düşünce adlı bu programda Balyoz kumpasını aklamaya çalıştığı belirtildi.
TSK'YI DİZAYN SUÇLAMASI YAPILDI
Savcılık evrakında Balyoz kumpası ile TSK içindeki FETÖ/PDY üyesi olmayan subayların tasviye edilerek yerlerine FETÖ'cü subayların atanmasının sağlandığı, bunun da örgütün yargı mensubu üyeleri eliyle gerçekleştirildiği belirtildi. Böylece TSK'nın FETÖ lehine dizayn edildiği kaydedildi. Savcılık, hükümeti tehdit etmenin basın veya ifade özgürlüğü ile açıklanamayacağı, Altan'ın darbe girişiminde bulunan terör örgütü mensubu bir kısım asker şahıslarla birlikte hareket ettiği kanaatine yer verdi. Ayrıca Can Erzincan TV'nin 15 Temmuz darbe girişimi ardından FETÖ ile iltisaki sebebiyle milli güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçesiyle kapatıldığı belirtildi.
Ben buradayım benimle konuşun
Ahmet Altan'ın Balyoz Darbe Planı belgelerinin sahte olduğunun anlaşılması üzerine Mehmet Baransu'nun tutuklanması ardından Cumhuriyet'te 'Ben buradayım benimle konuşun' başlıklı köşe yazdığı, FETÖ'nün TSK'da kritik öneme sahip yerlere kendi mensuplarını yerleştirmesi sürecine katkı sağladığı kaydedildi.
Saray'ın duvarlarında top mermileri
Ahmet Altan'ın 15 Temmuz öncesinde darbeye zemin hazırlayan yazılar kaleme aldığı belirlendi. Altan'ın 12 Mayıs 2016'da kaleme aldığı 'Mutlak Korku' başlıklı köşe yazısında, “Sanırım kötü bir piyesin son perdesini seyrediyoruz. Biraz ağır oluyor ama... Biteceğini bilmek gene de iyi.” ifadelerini kullandığı belirlendi. Şüphelinin 27 Haziran 2016'da yayınlanan 'Ezip Geçmek' başlıklı köşesinde ise, “Saray'ın duvarları top mermileri ile çöktüğünde, eli silahlı insanlar kolidorlarda birbirlerini öldürdüğünde iç savaşın ne olduğunu anlar ama geç kalmış olur” denildiği belirlendi. Yine 10 Temmuz 2016'da yayınlanan 'Montezuma' başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı'nın askeri vesayet isteyen ulusalcılar tarafından esir alındığı, anayasayı çiğneyerek tek başına iktidarı ele geçirdiği satırlarının yer aldığı tespit edildi. Savcılık, Altan'ın bu yazıları 15 Temmuz darbe girişimine giden süreçte FETÖ/PDY tarafından planlanan girişime hazırlık amacıyla yazdığını belirledi.