Türkiye, Suriye ve Irak’ı bölmeyi amaçlayan küresel projenin kuklalarından biri daha yakalandı. Terör elebaşısı Öcalan’ın talimatıyla Suriye PKK’sını kurarak Türkiye sınırında terör kantonları oluşturan Salih Müslim, Ankara’nın talebi üzerine Çekya’nın başkenti Prag’da gece yarısı gözaltına alındı.
2017 Eylül ayına dek ‘PYD Eşbaşkanlığı’ görevini yürüten Müslim, Zeytin Dalı Harekâtı sonrası Mehmetçik ve ÖSO aleyhinde propaganda yapmak amacıyla Avrupa ülkelerinde mekik dokuyordu. Son olarak Belçika’nın Brüksel kentinde bir konferansa katılan Müslim, Çekya’daki etkinlik için Prag’a geçince derdest edildi.
Müslim’in eş başkanlığında terör örgütü PKK/PYD/YPG, kontrolündeki bölgelerde etnik temizlikten keyfi tutuklamaya, zorla askere almaktan göç ettirmeye kadar birçok insan hakları ihlali gerçekleştirdi. Terör örgütünün insan hakları ihlalleri uluslararası örgütlerin raporlarına da girdi.
Yüzbinlerce Suriyelinin evlerini terk etmelerine yol açan ve binlerce Arap, Türkmen, Kürt’ü katleden PKK/PYD’nin eş başkanı Müslim, Türkiye’deki çeşitli canlı bombalı saldırıları da organize etti.
O KATLİAMLARIN FAİLİ
İsmi uzun süredir terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yeralan ve başına 4 milyon lira ödül konularak ‘kırmızı bülten’le aranan Müslim için Ankara harekete geçti. Çekya Dışişleri ve Adalet Bakanlıkları ile temasa geçen Ankara, Müslim’in Türkiye’ye iadesi için hazırlanan kapsamlı dosyayı bugün Prag’a iletecek. Müslim, Ankara Merasim Sokak’ta 17 Şubat 2016’da meydana gelen saldırıda 29 vatandaşın yaşamını yitirdiği, 87 kişinin de yaralandığı terör saldırısının baş sorumluları arasında. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘saldırının faili’ sıfatıyla hakkında dava açılan Müslim’e ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’, ‘nitelikli kasten öldürme’, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘kamu malına zarar verme’, ‘mala zarar verme’ ve ‘tehlikeli maddeleri nakletme’ gibi suçlar yöneltiliyor. Müslim ayrıca, 13 Mart 2016’da Ankara-Güvenpark’ta 36 kişinin ölümüne, 349 kişinin de yaralanmasına neden olan bombalı terör saldırısının da failleri arasında bulunuyor.
4 DOSYA GÖNDERİLECEK
Müslim hakkında Merasim Sokak ve Güvenpark saldırısının yanısıra 2016 ve 2017’de 2 ayrı dava daha açıldığı, bu davalar kapsamında da hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, Müslim’in uluslararası düzeyde aranması için de Türkiye’nin Kasım 2016’da Interpol’e başvurarak kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti. Şimdi Çekya’da yakayı ele veren Müslim’in iadesi bekleniyor. Türkiye, her iki kanlı terör saldırısına ilişkin dosya ile birlikte 4 dosyayı, Çekya adli makamlarına iletecek. İade talepnamesi ve gerekli belgelerin ulaşmasının ardından hukuki süreç başlayacak.
İADE ANLAŞMASI MEVCUT
Çekya’nın şimdiye dek Türkiye ile işbirliği içinde hareket ettiği belirtiliyor. Çek yargısının, Müslim hakkında geçici tutuklama kararı vermesi bekleniyor. Türkiye ve Çekya’nın taraf olduğu ‘Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’ne göre geçici tutuklama süresi en az 18 gün, en fazla ise 40 gün. Türkiye’nin bu süre içerisinde Müslim’in iade talebine dayanak oluşturacak tüm belge ve dosyaları Çek adli makamlarına iletmesi gerekiyor.
Ödüllü terörist
Sosyal medya mesajlarından Prag’da olduğu anlaşılan Müslim’in yakalanması için Türkiye’den gelen talep üzerine Çek güvenlik güçleri harekete geçti. Prag’daki Marriot Otel’de görüldüğü iddia edilen Salih Müslim gece saat 02.35’te gözaltına alındı. Durum hemen Türk yetkililere de iletildi. Müslim’in, Prag Emniyet Müdürlüğü binasında tutulduğu bildirildi. Bu arada, Türkiye’nin Prag Büyükelçisi Ahmet Necati Bigalı, Müslim’in Türkiye’ye iade talebini Çekya Dışişleri Bakan Yardımcısına ilettiğini açıkladı. Müslim, İçişleri Bakanlığı’nın Terörden Arananlar Listesi’nde FETÖ elebaşası Fetullah Gülen’in de bulunduğu ‘kırmızı’ kategoride yer alıyor. Müslim’in başına 4 milyon ödül konmuş durumda. Müslim'in elebaşılığını yaptığı terör örgütü 2014'teki Kobani provokasyonuyla 31 vatandaşı katletti. Bunların arasında kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü de bulunuyordu. ABD desteğiyle Suriye'nin yüzde 25’ini işgal eden PKK, Arap ve Türkmen diyarında etnik temizlik yaptı. Rakka, Tel Abyad, Haseke ve Münbiç’in demografisi değiştirildi. Evler yakılıp yıkıldı. Ayrılanların yerine PKK yandaşları yerleştirildi. Suriye’deki kamplarda eğitim gören PKK, DHKP-C ve MLKP’li teröristler Türkiye’yi hedef alan birçok saldırı gerçekleştirdi. Kilis ve Reyhanlı’ya yüzlerce roket atıldı, birçok vatandaş şehit düştü.
Suç makinesi
Suriye’de ABD destekli teröristlerin 2013 yılından beri yürüttüğü etnik temizlik ve katliam suçlarının ortaklarından biri olan Salih Müslim’in sicili hayli kabarık. ABD talimatıyla 2011 yılında kantonların altyapısını hazırlamaya başlayan Müslim, 2012 yılında Kamışlı, Ayn el-Arab ve Afrin’i ‘PKK/PYD Eşbaşkanı’ sıfatıyla ‘çatışmasız’ teslim aldı.
İŞGALE ZEMİN HAZIRLADI
Suriye’yi bölecek kantonları 2014 yılında bizzat ilan ederek Türkiye sınırlarını ABD’nin işgal etmesine zemin hazırladı. Müslim’in sorumlusu olduğu olaylardan bazıları şöyle:
* Ekim 2011’de Geleceğin Partisi lideri Mişel Temo’nun suikast sonucu öldürülmesi.
* Aşiret lideri Abdullah Bedron'un öldürülmesi.
* Amude’de 27 Haziran 2013 tarihinde PKK’ya karşı yapılan bir gösteride 8 sivilen katledilmesi.
* 2012-2014 yılları arasında bölgedeki muhaliflare yönelik 9 faili meçhul cinayet
* 2011-2016 yılları arasında 42 kadının PKK’lı teröristlerce öldürülmesi.
* 2011-2015 yılları arasında 51 çocuğun öldürülüp, 111 çocuğun da kaçırılması.
* Haseke’de yaklaşık 100 Türkmen aileye şiddet ve baskı uygulanması. Türkmenler, bu baskıdan kaçarak Türkiye’ye sığındılar.
* Arap ve Türkmen nüfusun yoğun olduğu yerlerde etnik temizlik yaparak köylerin, evlerin yakılıp yıkılması ve insanların zorla göç ettirilmesi.
Yalancı ve yaygaracı
Elebaşı Salih Müslim, Afrin’deki terör hedeflerine yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekâtı’nı karalamak için sosyal medyadan ‘Sivil katliamı yapılıyor’ yaygarasıyla birçok resim paylaşıyordu. Müslim’in dolaşıma soktuğu resimlerden tamamının sahte ve birçoğunun, Esed rejiminin Doğu Guta’da vurduğu çocukların fotoğrafları olduğu anlaşıldı.
Amerikalıları ifşa edebilir
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın: “Müslim’in PKK-PYD işbirliğini ortaya koyması, PYD’nin silahları nereden bulduğunu, tünelleri nasıl kazdığını, hangi yabancı subayların eğitim verdiğini söylemesi çok önemli. Müslim’in Avrupa’da bulunması rastgele olmadı. Müslim’in görevi zayıflamıştı. Batının desteğini alan Müslim, Türkiye’nin Afrin operasyonunu zayıflatmak için görevlendirilmişti. Avrupa’da, Türkiye aleyhindeki algı operasyonunu yürütüyordu. Müslim uluslararası güçlerin hem silah hem siyasi desteğini alabilmek için iki taraflı oynamıştı.Bu önemli bir şahsiyettir. Burada işlenmiş müşterek bir suç var. Suçun failleri birden fazla. Bu olay uluslararası ceza hukuku tarafından çok tartışılacak. Türkiye doğru dümen tutarsa, önemli bir fırsat yakalamıştır. Yakalanması Türk istihbaratının ve Dışişleri Bakanlığı’nın büyük başarısıdır. İki devlet arasında doğrudan suçların geri iadesi yok. Çekya hem NATO hem de AB üyesi. NATO’nun genel konseptine baktığımızda müttefik ülkelerin terörle mücadelede suçluları birbirine vermesi iyi niyet kuralıdır.”
İadesinde engel yok
Prof. Dr. Ersan Şen: “Türkiye’nin de taraf olduğu Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesinin 3, 12, 14 ve 16. maddeleri devreye girecek. Bu şahıs hangi suçlardan iade edilirse ondan dolayı yargılanacak. Çekya, ‘bana iade dosyasını gönder’ diyecek. İade dosyasının 18 gün içinde gönderilmesi gerekiyor. 18 günden sonra 22 gün daha azami 40 gün kadar geçici tutuklu kalacak. Prag’da İnterpol yakalama işlemini yaptıktan sonra artık İnterpol’ün işi bitiyor. Bu şahıs iade edilirse, PYD/YPG’nin terör örgütü olduğu uluslararası alanda bir anlamda tescillenecek. Umarım ABD ve Avrupa ülkeleri terörizme karşı sözde değil, özde de uluslararası taahhütlerine bağlı kalarak hareket etmeye başlarlar. Aksi halde, terör herkes için sorun olmaya devam eder. Bu şahsın Türk vatandaşı olup olmaması iadesine engel değildir. Türk vatandaşı veya Türkiye’de suç işleyip işlememesi de önemli değil. Çünkü TCK 13. maddesi bu iddialar yurtdışında işlenen suçlardan da kaynaklansa Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına yönelik olduğu için nerede olursa olsun Türk mahkemelerinde yargılanabilir.”