Türkiye'nin karşısına hep CHP çıkıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 milyona yakın kişiyi katleden Esed rejiminin ardından ‘gözyaşı döken’ CHP yönetimini sert şekilde eleştirdi. Erdoğan, Türkiye güney sınırlarının güvenliği için operasyon yaptığında, Akdeniz’deki çıkarlarını korumak adına Libya’da pozisyon aldığında ya da Filistin’de takdir kazanan politika izlediğinde karşısına hep CHP’nin çıktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Uluslararası hemen her konuda kendi ülkesi yerine başkalarının safında yer almayı alışkanlık haline getiren CHP, millilikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor” dedi. Erdoğan, Menteşe Spor Salonu'nda düzenlenen Muğla 8. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin uluslararası düzeyde yaptığı bütün faaliyetlerinde karşısına ilk dikilenin CHP olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Mesela Türkiye güney sınırlarının güvenliği için sınır ötesi harekatlar yapıyor, karşımıza kim çıkıyor, CHP. Türkiye Akdeniz'deki çıkarlarını korumak için Libya'da pozisyon alıyor, karşısına kim çıkıyor, CHP. Türkiye, Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan Filistin'de yaşanan trajediye kadar bölgesindeki tüm çatışmalarda, dünyanın takdirini kazanan tutumlar geliştiriyor, karşısına yine CHP çıkıyor” diye konuştu.

TEMELİNDE RANT KAVGASI VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirdikleri projelere en çok karşı çıkan ve takoz koyanların, bunlardan en fazla faydalananlar olduğuna işaret ederek şöyle konuştu: "Mahalli idare düzeyinde yıllardır yönettikleri yerleri, altyapısı ve üstyapısıyla nasıl geri bıraktıklarını, buna karşılık imkanlarını nasıl yağmaladıklarını cümle alem biliyor. Üstelik son dönemde bu yağmaya, bölücü terör örgütüyle irtibatını bir türlü kesmeyenleri de ortak ettiler. Kendi içlerindeki kavganın temelinde de işte bu rant kavgası var. Evet, kimden bahsediyorum? CHP'den bahsediyorum.”

KÜRESEL PROJELERİN TAŞERONU OLDULAR

CHP’den bahsedilince insanın aklına ister istemez 'Hangi CHP' sorusunun geldiğini kaydeden Erdoğan şöyle devam etti: “Çünkü karşımızda aynı amblem altında 4-5 parçaya bölünmüş, her biri diğerinin ayağını kaydırmakla, gözünü çıkarmakla meşgul bir yapı var. Her neyse, kendi içlerinde ne yapacakları onların bileceği iş, biz bu partinin genel duruşuyla ilgiliyiz. Esasen CHP, tek parti faşizminden beri tarihinin her döneminde, milletle kavgalı bir partiydi. Ama son dönemde işi artık ülkemize yönelik küresel projelerin taşeronluğunu üstlenmeye kadar vardırdılar."

TÜM BÜNYESİNİ SARAN GAFLET

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada giderek etkin bir güç haline gelmesinden rahatsız olanların içerideki aparatı haline dönüştüğünü belirterek, "Her geçen gün dibe batmalarına rağmen maalesef bunlarda en küçük bir kendini düzeltme emaresi de göremiyoruz” dedi. Bu söylediklerinin ilzam, itham ve iftira değil, apaçık hakikat olduğunun altını çizen Erdoğan, CHP'nin tüm bünyesini saran, gaflet haline her alanda şahit olduklarını dile getirdi.

MEVCUT HALLERİNDEN GAYET MEMNUNLAR

Demokrasilerde iktidarın icraat gücüne en çok katkıyı yapan unsurlardan birinin de "Muhalefetin tutarlılığı" ve "Alternatif politika geliştirme kabiliyeti" olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Bizdeki muhalefet ne tutarlı ne de politika geliştirme kabiliyetine sahip. Muhalefet temsilcileri tuğla üstüne tuğla koymak yerine, laf üstüne laf koymakla iş yaptıklarını sanıyorlar. Aslına bakılırsa mevcut hallerinden gayet memnunlar. Aksi olsaydı kendilerini şunca zamandır iktidardan uzak tutan, bu yanlış üsluptan vazgeçip, milletin gönlünü kazanacak işlere yönelirlerdi” dedi.

ALMANYA’DAKI SALDIRIYI KINADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Almanya'nın Mandeburg şehrinde gerçekleştirilen ve 5 kişi hayatını kaybettiği saldırıyı kınadı. Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Almanya'nın Magdeburg şehrindeki Noel pazarına düzenlenen menfur saldırıyı şiddetle kınıyorum. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine, dost Almanya halkına ve hükûmetine başsağlığı dileklerimi iletiyor, yaralılara acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.

KÜRESEL GÜÇLERIN SOYTARISI!

Türkiye'nin, Türk dünyasının, siyasi, kültürel, sosyal, askeri, beşeri birliğini sağlayacak tarihi adımlar attıklarında da CHP'nin karşılarına çıktığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye, Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar geniş bir alanda kazan-kazan esasına dayalı açılımlara girişiyor, karşısına yine CHP çıkıyor. Uluslararası hemen her konuda kendi ülkesi yerine başkalarının safında yer almayı alışkanlık haline getiren CHP, millilikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor. Bu savrulmanın en önemli delillerinden biri de FETÖ'den PKK-YPG'ye kadar farklı örgütlerle kurdukları alengirli ilişkilerdir. Küresel güçlerin soytarısı haline gelen CHP'ye gönül verenlerin önemli bir kısmının da bu tablodan rahatsız olduklarını biliyoruz, görüyoruz. Biz bu hakikatleri, vicdanları rahatsız, kafaları huzursuz ama aynı zamanda çaresiz, aklı selim sahibi CHP'liler adına da dile getiriyoruz."

ÖZEL ARTIK KOMIK BILE DEĞIL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin eski genel başkanının, gerçeklerden kopmuş bir şekilde eline FETÖ'cülerin tutuşturduğu argümanlarla 13 yıl "güya" siyaset yaptığını belirterek, "Şimdiki genel başkanları da yalan yanlış bilgiler, içerde ve dışarıda karşılığı olmayan vehimler ve komplo teorileri üzerinden siyaset yapıyor. Sayın Özel'in, iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak, buradan Halep'e yol olur. Hakkını vermek lazım, ilk başta milletimizi ve gençlerimizi eğlendiriyordu ama artık komik bile değil. Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ana muhalefet liderinin kendini bu durumlara düşürmesi, Türk siyaseti adına utandırıcıdır” değerlendirmesinde bulundu.

SIKINTILARI YINE BIZ ÇÖZERIZ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugün de ülkenin ihtiyacı olan her konuda programı, projesi, vizyonu olan parti ve ittifakın kendileri olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: "Milletimizin yaşadığı sıkıntıları çözme noktasında iradesi, çabası, reçetesi olan parti ve ittifak yine biziz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri en doğru şekilde okuyabilen parti ve ittifak biziz. Ülkemizin itibarını, devletimizin çıkarlarını, milletimizin onurunu korumak için gerektiğinde her türlü riski alarak tavır geliştirebilen parti ve ittifak biziz."

85 milyon canımızın parçası

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset felsefelerinde ayrımcılık veya dışlamanın olmadığını söyledi. Erdoğan, Muğla Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'nda açıklamalarda bulundu. Etnik kökeni sandıktaki tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdinin canlarının bir parçası olduğunu vurgulayan Erdoğan’ın sözlerinden öne çıkanlar şu şekilde:

GEÇMİŞTE BÜYÜK ACILAR YAŞANDI

“Bizim siyaset felsefimizde ayrımcılıktır asla yoktur. Kimseyi dışlama yoktur. Etnik kökeni sandıktaki tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi canımızın bir parçasıdır. 85 milyonluk kocaman bir aileyiz. Vatanımız, acımız, mazimiz ve istikbalimiz birdir. Bu ülkenin yakın geçmişinde büyük acılar yaşandı. Milletin iradesi yok sayıldı, 40 yıllık terörle mücadelemizde onca koçyiğitlerimiz toprağa düştü.”

ZORLUKLARI GERİDE BIRAKTIK

“Kürt kardeşlerimiz bir cendereye sıkıştırıldı. İnsanlarımız hakarete maruz kaldı. Alevi vatandaşlarımız, asırlardan gelen kültürlerini tam yaşamıyordu. Başörtülü kızlarımızın eğitim hakkı iş hayatına katılma hakkı keyfi şekilde kısıtlanmış, gasp edilmişti. Bunlar gibi nice zorlukla mücadele ettik. Bunları hamdolsun geride bıraktık.”

KAÇARAK SİYASET YAPILIR MI?

“Elini vicdanını koyan herkes geçmişin Türkiye'si ile bugünü Türkiye'sini kıyaslıyor ve bugünü takdir ediyor. Aklınıza gelebilecek her alanda hiç umulmadık bir başarılara imza attık. Şurası da bir gerçek. Beklentiler ve talepler dönüşmektedir. Dünya değiştikçe insanın aynı kalması fıtrata aykırı bir durumdur. Türkiye'nin darbe Anayasası'ndan kurtulması gerektiğini uzun süredir dile getiriyoruz. Muhalefetin iddia ettiği gibi gündemi değiştirmek için değil ihtiyaç olduğu için söylüyoruz. 'Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın' modunda siyasetçilik oynuyorlar. Böyle siyaset olur mu? Kaçarak siyaset yapılır mı?”

HİZMET VERMEYEN GARİP ZİHNİYET

"İstanbul'da belediye başkanlığı yaparken çöp çukur çamuru 1 yılda sildik süpürdük. Aynı sorun şimdi Muğla'da ve İzmir'de var. İzmir'de de hizmet vermeyen garip bir zihniyet var. Biz ise derde derman olmanın peşindeyiz. Su sorunun çözmek DSİ'nin görevi değildir. Su sorununu çözmek büyükşehir belediyelerinin görevidir. CHP'nin büyükşehir belediyelerine bakın, bu sorunlarını çözüyorlar mı? Böyle bir dertleri var mı? Bodrum'un ve Muğla'nın sorunlarını çözmek için kollar sıvadık. Yatırım programına aldık."