Türkiye Moskova için önemli güç

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi ve Valdai Klubü üyesi Dr. Maxim A. Suchkov, Türkiye’nin Moskova’nın gözünde gelişmekte olan önemli bir güç olduğunu söyledi. Putin’in Türkiye ziyaretini Yeni Şafak’a değerlendiren Suchkov, “Nükleer santral, S-400 ve Türkiye’nin Karlov suikastındaki hassasiyeti ilişkiler adına sembol niteliğinde” dedi.

Yeni Şafak Sernur Yassıkaya
Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi ve Valdai Klubü üyesi Dr. Maxim A. Suchkov,

SERNUR YASSIKAYA - FATMA NUR AKTAŞ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ülkesindeki seçimlerden sonra ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ziyaretin özel bir anlam taşıdığını söyleyebilir miyiz?

Bu ziyaretin önemini küçümsemek zor çünkü iki lider de çift yönlü önemli bir gündem yürütüyor, Suriye konusunda İran liderinin de katılımıyla üçlü bir gündem mevcut. Ziyaretin, birkaç sene önce iki ülke arasında ortaya çıkan ve ilişkilere pek çok açıdan zarar veren kriz üzerine yeni bir sayfa açma amacı taşıdığı açıkça görülüyor. Türkiye’nin ilk nükleer santralinin kurulumu, S-400 teslimatı, Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikastının soruşturmasının sonuçlandırılması ve diğer dönüm noktası meseleler açısından bazı tarihi sembollere de sahip olduğunu söyleyebiliriz. Hala farklılıklar var, tamir edilmesi ve geliştirilmesi gereken konular var ancak iki lider, ilişkileri yeni bir seviyeye taşımaya yönelmiş durumda.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/04/06/01/20/resized_a65f0-5d1e1d8emansetropfoto.jpg

HEDEF KAPSAMLI ORTAKLIK

* İki ülke arasındaki ilişkilerin farklı alanlarda gelişeceğini düşünüyor musunuz? Sizce Suriye’ye yönelik işbirliği farklı bölgelere taşınır mı?

İki liderin de (Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) tek bir meseleye bağlı olmayan kapsamlı bir ortaklık sürdürme niyeti içinde olduğunu açıkça görebiliyoruz. Kuşkusuz, her iki taraf da siyasi farklılıklar ve Avrasya ve Ortadoğu’nun farklı bölgelerindeki jeopolitik çıkar çatışmaları üzerine hayaller kurmuyor. Ancak aynı zamanda, agresif bir yol izlemektense kooperatif bir yol izlemenin her iki taraf için de daha verimli olduğuna yönelik bir anlayış mevcut. Bunun gerçekleşmesi için, iki tarafın da karşılıklı etkileşim alanlarını (enerji sektörü, güvenlik alanı, turizm, akademik değişimler, ticaret) artırması gerekir.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/04/06/01/19/resized_fb1e3-25d95f50mansetakkuyu.jpg

Batı hayal kırıklığı oluşturdu

* Batılı ülkeler ve Rusya arasında devam eden krizin Moskova- Ankara ilişkilerine bir etkisi olur mu?

Moskova’daki çoğu siyasetçi ve uzman, Batı’nın Rusya’ya karşı tavrını, Türkiye’ye karşı tavrına benzetiyor. Hem Rusya hem Türkiye -ikisi de kendi sebepleri ve şartlarıyla- Avrupa kurumlarıyla bütünleşmeye çabalıyor ve iki ülke de Batıyla ilgili kendi hayal kırıklıklarını yaşadı. Bu yüzden Rusya, Türkiye’yi Batılı olmayan, gelişmekte olan en önemli güçlerden biri olarak görüyor ve Türkiye’nin, Rusya-Batı çatışmasındaki duruşu Moskova’da büyük bir dikkatle gözlemlendi. Bu açıdan Ankara’nın, Rus diplomatları sınır dışı etmeyi reddetmesi büyük bir takdirle karşılandı.