Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi (TUSAŞ) tesislerinde gerçekleştirilen resmi törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile İtalya'yı temsilen de İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini katıldı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacı olan 50 adet kesin, 41 adet ise opsiyonel Taktik-Taarruz/Keşif helikopterinin Türk Silahlı Kuvvetlerine milli imkanlarla kazandırılması amaçlayan ATAK projesi çerçevesinde tamamiyle milli imkanlar kullanılarak oluşturulacak olan T129 helikopterleri TUSAŞ'ın Ankara'daki tesislerinde üretilecek.
Nisan 2007'de TUSAŞ, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Aselsan ile İtalya'nın AgustaWestland arasında müzakerelerine başlanan ATAK projesine ilişkin sözleşme 7 Eylül 2007 tarihinde imzalanmıştı. Bugün TUSAŞ'ta düzenlenen törenle yürürlüğe giren projede TUSAŞ ana yüklenici olurken Aselsan ve AgustaWestland firmaları da TUSAŞ'ın alt yüklenicileri olarak belirlendi. T129 ATAK helikopterlerinde yüksek performanslı yeni helikopter motoru, otomatik uçuş kontrol sistemi ve hava aracı durum izleme sistemi AgustaWestland firması tarafından entegre edilecek.
Geliştirme aşamasında milli kuruluşlar ile işbirliği içerisinde tamamen Türk endüstrisinin hakimiyeti altında egemen bir ürün yaratılacak ve helikopterlerin yaklaşık 30 yıl olan kullanım ömrü boyunca istenilen kapsamda modernizasyon yapılma olanacağı sağlanacak. ATAK programının toplam proje süresi sözleşmelerin yürürlüğe girmesinden itibaren 114 ay olup, bu süre içerisinde 60'ıncı ayda ilk T 129 ATAK helikopterinin teslimatı gerçekleştirilecek.
TUSAŞ T129 ATAK helikopterinin fikri mülkiyetine ortak olmanın yanı sıra tüm dünya ülkelerine yapılacak olan satışlarda aynı iş payını gerçekleştirme ve tüm dünya ülkelerine doğrudan satış ve pazarlama hakkına sahip olacak.
İTALYA DIŞİŞLERİ BAKANI: İŞBİRLİĞİNDEN ŞEREF DUYUYORUZ
Bu arada törende bir konuşma yapan İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, bu sözleşmenin yürürlüğe girme törenine katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, İtalya'nın bu programda Türkiye ile işbirliği yapmasından şeref duyduğunu söyledi. TAI ile işbirliğinin, özel operasyonel bağlantıların ne kadar önemli seviyeye geldiğini gösterdiğini ifade eden Frattini, ikili ilişkilerin güçlenmesinden de büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Türkiye ve İtalya'nın çok başarılı bir şekilde güçlü ekonomik ortaklık geliştirdiğini kaydeden Frattini, İtalya'nın en önemli şirketlerinin Türkiye'deki stratejik sektörlerde önemli roller oynadığını anlattı. Frattini, 630'dan fazla İtalyan şirketin Türkiye'de yatırım kararı aldığını bildirdi.
İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin de gelişme gösterdiğini belirten Frattini, İtalya'nın Türkiye'nin üçüncü büyük ticari ortağı haline geldiğini ve iki ülke arasındaki ticaret haciminin 14 milyar avroya ulaştığını söyledi.
İki ülke arasındaki siyasi işbirliğine de değinen Frattini, Türkiye'nin İtalya ve Avrupa'nın çok önemli bir ortağı olarak Balkanlar, Kafkasya, Afganistan, Orta Asya ve özelikle Orta Doğu'da çok önemli rolleri yerine getirdiğini kaydetti.
Suriye-İsrail aracılı görüşmeleri örnek vererek Türkiye'nin Orta Doğu barış sürecinde de kilit bir rol oynadığına dikkati çeken Frattini, Türkiye ile önemli çıkarları paylaştıklarını ifade etti. Türkiye'nin AB sürecinden de bahseden Frattini, İtalya'nın bu süreci başından beri desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini vurgulayarak, bu desteğin İtalyan dış politikasının çok önemli bir boyutu olduğunu belirtti.
Törende konuşan Finmeccanica Yönetim Kurulu Başkanı Francesco Guarguaglini de, Türkiye ile AgustaWestland arasındaki ilişkinin 60'lı yıllara kadar uzandığını ve şimdi ATAK projesiyle bu işbirliğinin daha da ileri götürüleceğini söyledi.
Bu projedeki işbirliğinin katettiği başarıdan gurur duyduklarını ifade eden Guarguaglini, bu işbirliğinin İtalyan ve Türk savunma sanayi ilişkilerinin, aynı zamanda Türkiye-İtalya ve Türkiye-Avrupa ilişkilerinin gelişimine katkı sağlayacağına olan inancını dile getirdi.
GÖNÜL: MİLLİ İMKANLAR KULLANILACAK
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, bugün resmen yürürlüğe giren ATAK projesinin Türkiye'nin ilk önemli stratejik savunma sanayi projesi olduğunu söyledi.
Bakan Gönül, ATAK projesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle TUSAŞ'da düzenlenen törende yaptığı konuşmada, ATAK projesinin bileşenlerinin milli imkanlarla gerçekleştirileceğini bu projede ağırlık olarak özgün ürünlerin kullanılacak olması nedeniyle stratejik bir proje olduğunu vurguladı.
ATAK projesinin Türk havacılık sanayi için büyük bir aşama olacağının altını çizen Gönül, sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle birlikte yüksek teknoloji ürünü modern bir savaş helikopterinin 60 ay sonra Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) teslim edileceğini kaydetti.
Türkiye'nin coğrafyası itibariyle modern bir orduya sahip olması ve askeri ihtiyaçlarını da büyük çoğunlukla kendi imkanlarıyla gerçekleştirmesi gerektiğini ifade eden gönül, bundan sonrada askeri ihtiyaçların karşılanmasında milli imkanlara öncelik vereceklerini bildirdi.
Türkiye'nin her yıl ortalama 3-4 milyar dolarlık savunma harcaması yapması gerektiğini belirten Bakan Gönül, 2004 yılından bu yana toplam bedeli 3 milyar doları aşkın savunma sanayi projesinin Türk savunma sanayine verildiğini anlattı.
Türk savunma sanayinin hızlı bir gelişim içerisinde olduğunu belirten Bakan Gönül, savunma sanayinin yıllık cirosunun 2 milyar doları aştığını vurguladı.
Bundan böyle savunma sanayinde önder olan ülkelerle ortaklıklar kurmayı amaçladıklarını anlatan Gönül, ATAK projesinin de Türkiye ile İtalya arasındaki işbirliğini göstermek açısından önemli bir örnek olduğunu söyledi.
SAVUNMA SANAYİ MÜŞTEŞARI BAYAR
Savunma Sanayi Müşteşarı Murad Bayar da yaptığı konuşmada, ATAK projesinin başlangıçtan bu yana gelişimine ilişkin bir brifing verdi. İlk ihalenin 1996 yılında açıldığını, fakat 2004 yılında ATAK projesine ilişkin bu ihalenin iptal edildiğini hatırlatan Bayar, TÜBİTAK'in başkanlığında 2004 yılından itibaren milli bir görev bilgisayarı üzerinde çalışmaların başlatıldığını anlattı.
2004 yılında yeniden açılan ATAK ihalesi sonucunda 2007 yılının Mart ayında İtalyan Agustawestland'in seçildiğini belirten Bayar, daha sonra bu projenin hızlı bir şekilde yürüdüğünü kaydetti.
Atak projesinin ana hedefleri arasında TSK'nın ihtiyaçlarının karşılanması, milli bir yazılımla gerçekleştirilmesi, Türk savunma sanayinin katılımı ve projenin sürekliliği gibi unsurların bulunduğunu kaydeden Bayar, bu projenin değerlendirilmesi sürecinde seçilen helikopterin tüm performans kriterlerini karşıladığını bildirdi.
A129 helikopterinin ilk olarak anti tank helikopteri olarak ortaya çıktığını ve daha sonra motorunun geliştirilmesiyle tam bir taaruz helikopterine dönüştürüldüğünü belirten Bayar, yeni üretilecek olan modelin T129 olacağını anlattı.
Bu yeni helikopterin görev bilgisayarı ve yazılımının tamamiyle milli olduğunu söyleyen Bayar, A129 temeli üzerine imal edilecek olan T129'un çok gelişmiş bir sisteme sahip olacağını vurguladı. T129'un ilk uçuşunun bugün yürürlüğe giren sözleşme tarihinden itibaren 35. ayda gerçekleştirileceğini belirten Bayar, ilk teslimatında 60. ayda olacağını ancak bu süreleri daha erkene çekmek içinde gayret edeceklerini kaydetti.
ERDOĞAN: DIŞA BAĞIMLILIĞI EN AZA İNDİRMEK İSTİYORUZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hedeflerinin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nin savunma sanayii alanında dışa bağımlılığını en aza indirmek olduğunu söyledi.
Erdoğan, savunma sanayii sektörünün artık dünyanın önde gelen şirketleriyle rekabet edecek güce eriştiğini belirterek, ATAK Projesi'nin bölge barışının korunmasına da katkı sağlayacağını kaydetti.
Erdoğan, Türkiye'nin ATAK helikopterlerinin üretim ve satış hakkına sahip olmasının savunma sanayii açısından vurgulanması gereken önemli bir nokta olduğunu ifade etti. Türkiye'nin her geçen gün savunma sanayiini geliştirdiğini ve yerli kaynakların payını yükselttiğini ifade eden Erdoğan, geçtiğimiz ay İstanbul'da ilk defa özel sektör tersanelerinde üretilecek muharip geminin kaynak törenine katıldıklarını, bugün de havacılık sanayiinde önemli bir atılımın başlangıcını yaptıklarını ifade etti. Bu gelişmenin savunma sanayiinin ulaştığı kayda değer aşamayı güzel bir şekilde ortaya koyduğuna işaret eden Erdoğan, "Sektör performansının en önemli göstergesi olarak kabul edilen TSK'nın ihtiyaçlarının yurt içinde karşılanma oranı 2002 yılında yüzde 25'ten 2007'de yüzde 42'ye ulaşmıştır. 2011 yılı için hedefimiz yüzde 50'dir. Bu hedefin aşılabileceğine inancımız tamdır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 2002'de birçok tesisi kapanma noktasına gelen savunma sanayi sektörünü, başkanlığını yaptığı Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde özellikle gerek Milli Savunma Bakanı gerek Genelkurmay Başkanı ile birlikte yürüttükleri çalışma ile bu noktaya getirdiklerini bildirdi.
Savunma Sanayi İcra Komitesi'nin aldığı kararlarla bu sektörde büyük bir ivme yakaladıklarının altını çizen Erdoğan, "TSK'nın ileri teknoloji gerektiren birçok ihtiyacı milli tasarım ve üretim projeleri çerçevesinde Türk şirketleriyle el ele karşılanmaktadır. Bununla kalmıyor, dünyanın her tarafında alıcı bulmaktadır. Türk savunma sanayinin yakın bir zamanda uluslararası üretime üstün teknolojik ürünleriyle katılabilecek konuma ulaşacağına inancım tamdır. Savunma sanayindeki gelişme muhakkak ki ülkemizin genel sanayi ve teknolojik gelişimiyle desteklenmektedir. Savunma sanayinde attığımız adımları büyük bir kararlılıkla devam ettireceğiz. Öncelikli hedefimiz TSK'nın bu alanda dışa bağımlılığının en aza indirilmesidir" dedi.
Erdoğan, savunma sanayinin artık Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yüksek katma değer sağlayan sektörler arasında bulunduğunu belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin rekabet gücüne asıl büyük katkıyı bu sektörlerin sağladığını kaydetti. Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayi sektöründe dünyanın önde gelen birçok şirketiyle rekabet edebilecek güce eriştiğini bildirdi. Bu projenin TSK'nın harekat ihtiyaçlarını tam olarak karşıladığı gibi dünya çapında farklı ülkelerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek kabiliyette olacağını ifade eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"ATAK Projesi ile her biri ile ayrı ayrı ilişkilerimizi çeşitli alanlarda geliştirmekte olduğumuz dost ve müttefik ülkelerle ilişkilerimizi savunma sanayinde de geliştirmiş olacağız. Bu proje dost ve müttefik İtalya ile ilişkilerimizi daha da geliştirecektir. İlişkilerin sağlam temele dayanarak İtalya ve Türkiye Afganistan'tan Ortadoğu'ya kadar geniş bir alanda birlikte hareket etmektedir. İtalya bizim ihracatta üçüncü, ithalatta 4. ortağımızdır. 2007 yılında ticaret hacmi 13 milyar euroya yaklaladık. Helikopter imalında kayda değer bir oyuncu olma yönündeki gayretlerimizin ilk ürünü olan ATAK Projesi'nin gerçekleşmesinde emeği geçen TSK mensuplarına, Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na ve tüm katkı sağlayan kuruluşlara teşekkür ediyorum."
Erdoğan, sözkonusu projenin bölge barışının korunmasına da katkı sağlayacağını, bu nedenle taarruz helikopterlerinin bir an önce üretilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.