Yeni Şafak, Türk Hava Kuvvetleri’nin gözbebeği Barış Kartalı’na binerek Mehmetçikle beraber terörle mücadele operasyonuna katıldı. F-16’ların havadaki gözü kulağı olan ve aynı anda birden fazla filoyu yönetebilen komuta kontrol uçağı, terörle mücadele harekâtlarında yoğun olarak kullanılıyor. Havadan erken ihbar ve kontrol (HİK) uçağı, hava unsurlarının güvenliğini 10 bin metre yüksekten sağlıyor, harekât alanına en erken gidip en son ayrılarak hava sahasında güvenlik açığı bırakmıyor. Kuzey, Güney, Doğu ve Batı adlarındaki 4 adet AWACS uçağı aynı anda havalandıklarında Türk hava sahasında sınırın 400 kilometre ötesinden kontrolü ele alıyor. 14 saatlik en uzun görevini Polonya’da NATO liderlerini koruma görevinde icra eden HİK uçağı, Zeytin Dalı Harekatı’nda iki uçakla Suriye kuzeyi, Fırat’ın batısında kuş uçurmadı.
GÖREVİ ÇOK KRİTİK
Bindiğimiz ‘Güney’ kodlu HİK uçağının personeli, harekât öncesi hummalı bir hazırlığa girişti. Görev tanımı, meteoroloji durumu, harekât ihtiyaçlarına yönelik bilgiler uçuş öncesi brifingte detaylı olarak ele alındı. Uçağın sistemlerini faal hale getiren görev bilgisayarı için kullanılan disk üzerine gerekli tüm bilgiler yazıldı ve ‘uçak başı’ yapıldı. Güney, yarım saat süren bir hazırlığın ardından harekât bölgesine havalandı. Bölgeye ulaşılmasıyla uçaktaki tüm radar ve elektronik destek sistemleri aktif hale getirilerek hava sahası tamamen kontrol altına alındı. Yaklaşık 7 saat süren uçuşta yoğunlukla gözetleme görevi icra edildi. Bölgeden alınan bilgiler harekât merkezine aktarıldı. Hava operasyonlarında HİK uçaklarının yanısıra jetler, insansız hava araçları ve tanker uçaklar görev alıyor. Harekatların planlama ve yönetimini ise Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi yapıyor. Türkiye, Barış Kartalı Projesi kapsamında alınan 4 AWACS uçağıyla dünyada bu kabiliyete sahip 3 ülke arasında. Boeing 737-700 tipi ticari uçağa monte edilen yeni nesil radar, elektronik destek, telsiz ve link sistemleri ile görev bilgisayarı sayesinde ‘uçan karargâha’ dönüşen HİK, bir harekâtta göreve herkesten önce başlıyor. HİK, harekât bölgesine yaklaşık 1 saat önceden ulaşarak F-16 ve diğer hava platformlarının bölgeye gelmesi öncesi hava sahasının güvenliğinin kontrolünü sağlıyor. Harekât sırasında ise havadan gelebilecek tehditleri gözetliyor ve yakıt ikmaline gidecek jetlerin taktik kontrolünü sağlıyor; ihtiyaç duyulduğunda da alçak irtifadan uçan F-16’ların veya diğer uçakların telsizlerine otomatik olarak röle yapıp harekât merkezleriyle bağlantılarını sağlıyor, yer radarlarının göremediği kör noktaları görünür kılıyor, yerden havaya füze sistemleri konusunda uyarıyor.
HER BİRİMİN İŞİ AYRI
Uçakta 2’si uçuş, 10’u görev ekibi 12 personel görev yapıyor. Uçaktaki 10 konsolun hepsinin farklı bir sorumluluk sahası var. Harekâta katılan uçakların taktik kontrolünden sorumlu olan ‘silah konsolu’nda 4 personel görev yapıyor. Uçaklar, gerektiğinde yakıt ikmal bölgelerine yönlendiriliyor ve birebir koordinasyonu sağlanıyor. Yine F-16’ların harekât merkezleriyle kesintisiz muhabere sağlamaları bu personelin sorumluluğunda. Her bir personel aynı anda iki uçağı kontrol edebiliyor. Uçağın ‘gözetleme’ kademesinde ise bir subay kontrolör ve 3 operatör görev yapıyor. Bu personel, harekât bölgesini tehditlere karşı gözlem altında tutuyor. Uçakta bir personel ‘elektronik destek’ sisteminden sorumlu. Yerden havaya füze sistemlerinin durumu ve faaliyetlerinin tespitini bu personel yapıyor. Bir subay da görev ekibine komuta ediyor.
Afrin’de radarı gördük
Barış Kartalı, genel olarak bir radar uçağı olarak algılansa da bir diğer kritik önemdeki özelliği ise elektronik destek sistemleri. Operasyon bölgesine ilk ulaşan uçak olan HİK, bütün radar ve elektronik sistemlerini açarak, bölgeye gelecek olan jet uçaklarına herhangi bir tehdit olup olmadığını analiz ediyor. HİK Grup Komutanı, bu tespitin hayati önemini yaşanmış bir tecrübeyle anlattı: “Afrin harekâtının ilk sortisinde şöyle bir tecrübemiz oldu: Bölgeye ilk giden HİK uçağıydık. Kollarımız ilk taarruza başladığı esnada takip radarını açan bir füze sistemi olduğunu tespit ettik ve bunu normal link üzerinden kriptolu bir şekilde F-16’larımıza göndererek farkında olmalarını sağladık. Gerçekten harekâtın gidişatını etkileyebilecek kararlar alabilecek teknolojik donanıma sahip bir platform olduğumuzu orada göstermiş olduk.”
Kör nokta yok
HİK uçağı yaklaşık 10 kilometre irtifada görev yapıyor. Bölgede görevli diğer hava unsurlarıyla ve harekât merkezleriyle iletişim halinde olan uçan karargâh, yaşanabilecek telsiz zafiyetini ortadan kaldırdığı gibi, güçlü radarlarıyla gözetleme görevini, yerde konuşlu radarlarla müşterek olarak icra ediyor. Yer radarları 10 bin feet ve üzerindeki irtifalardaki hava unsurlarını, HİK uçağı ise 10 bin feet ve altındaki hedefleri tespit ederek harekât merkezlerine aktarıyor. HİK, yüksek irtifada uçmasından dolayı menzili çok fazla ve göremeyeceği ‘kör nokta’ da yok. Yer radarlarının göremediği vadi içlerini, dağların arka yakalarını görebiliyor. Barış Kartalı’nın Güney uçağı harekât için havalanmadan önce konuştuğumuz Konya 3. Ana Jet Üssü HİK Grup Komutanı, “Barış Kartalı envantere girdiği 2014’ten bu yana yaklaşık 12 bin saat uçuş gerçekleştirdi. Bunun 1500 saatinden fazlası terörle mücadele kapsamında. Buna ilave 700 saate yakın da Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Pençe ile en son katıldığımız Barış Pınarı Harekâtıyla birlikte toplamda 2 bin saatten fazla fiilen terörle mücadele harekâtında kullanılmış durumda” bilgisini verdi. Komutan, HİK’in en fazla uçağa karargâh olarak komuta ettiği harekâtları ise şöyle anlatıyor: “En fazla uçakla icra edilen ve bizim de içinde olduğumuz harekâtlar; Zeytin Dalı’nın ilk sortisi ile Barış Pınarı’nın ilk sortisi diyebiliriz. Bu harekâtlara aynı anda 70’ten fazla uçak katılmıştı.”
Sınırı aşan kabiliyet
Atlayan pilotu buluyor
HİK uçağının normal radar kabiliyeti, elektronik destek sistem kabiliyeti, kriptolu link ve muhabere sistemi dışında iki önemli özelliği daha bulunuyor. Bunların biri, otomatik teşhis sistemi. Özellikle NATO kapsamında doğu, orta ve batı Akdeniz görevlerinde kullanılan bu sistem özellikle sivil gemilerin kimliklendirilmesi işine yarıyor. Bu bilgiler Deniz Kuvvetleri’ne doğrudan aktarılıyor. Uçakta 2018 yılından bu yana kullanılan bir diğer özellik ise yeni nesil personel konumlama sistemi. Bu sistem sayesinde, bir harekât bölgesinde herhangi bir pilot atlamak zorunda kalırsa, kurtarma harekâtının bir an önce başlatılabilmesi sağlanıyor. Pilot atlama bölgesinde yeni nesil konum belirleme cihazını açıp buradan yayın yapmaya başladığı anda HİK’teki sistem yerini tespit ediyor.
En moderni biziz