Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğinin zarar görmemesi için tohum ve buna bağlı ürünlerin üretiminin, 'Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik'in dayandığı yasalar esas alınarak yasaklandığını hatırlattı.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, dünyadaki 8 gen merkezinden 3'ünün Türkiye'de bulunduğu, yine 3 bin 905'i akademik olmak üzere toplam 12 bin bitki türünün Türkiye'de yer aldığı kaydedildi. Bugün dünyada üretimi yapılan buğday, arpa, nohut, mercimek, zeytin gibi birçok önemli ürünün anavatanının Türkiye olduğu, ayrıca insanlığın en önemli besin kaynaklarından biri olan buğdayın 11 bin yıl önce Anadolu'da kültüre alındığının bilindiği belirtilen açıklamada şöyle devam edildi:
'ABD, Arjantin, Brezilya, Çin, Kanada, Hindistan, Avusturalya, Yeni Zellanda ve Güney Afrika başta olmak üzere 28 ülkede üretilen Genetiği Değiştirilmiş Organizma'lı (GDO) tohum ve buna bağlı GDO'lu gıda ve yem ham maddeleri, biyolojik çeşitliliğimizin korunmasını ve sürdürülebilir kılınmasını tehdit etmektedir. Bu nedenle, ülkemiz biyolojik çeşitliliğinin zarar görmemesi için tohum ve buna bağlı ürünlerin üretimi, 26 Ekim 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik'in dayandığı yasalar esas alınarak yasaklanmıştır.'
Açıklamada, bu yönetmelikle insan yaşamı ve sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tüketici çıkarları ve çevrenin en üst düzeyde korunmasını riske sokanlar ile insan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotikleri taşıyan GDO ve GDO'lu ürünleri içeren gıda ve yem maddelerinin ithalatı ve bebek mamalarında kullanımının yasaklandığı kaydedildi.
Açıklamada, yönetmelik kapsamında insan yaşamı ve sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tüketici çıkarları ve çevrenin en üst düzeyde korunması için karar vermeye esas teşkil edecek risk değerlendirmesinin TÜBİTAK, üniversite öğretim üyeleri ve araştırmacılardan oluşan 11 kişilik bağımsız, bilimsel, teknik bir komite tarafından yapılacağı belirtildi. İnsan yaşamı ve sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tüketici çıkarları ve çevrenin korunması bakımından risk taşımadığı bilimsel olarak ispatlananlara etiketleme zorunluluğu getirildiği belirtilen açıklamada, söz konusu yönetmelik hükümlerine aykırı davranışların tespiti durumunda ise 4703 sayılı Kanun, 5179 sayılı kanun ile 1734 sayılı kanuna göre izin iptali, para cezası, toplama, imha, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve hapis cezası dahil cezalar verilebileceğine işaret edildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:
'Yine yönetmelikle beraber bağımsız, bilimsel, teknik komite raporu neticesine göre ihracat, ithalat, işleme, nakil aşamalarında piyasa denetim ve kontrolleri daha da sıkılaşacak, Bakanlığımız laboratuvarlarında yapılan analizler de dikkate alınarak, yönetmeliğe aykırı bir husus meydana gelmesi halinde gerekli cezai işlemler yapılacaktır.'