Tehdit dilini bırakın

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ABD-Türkiye krizine, “Artık ilişkileri geliştirmek için tehdit dilini bir tarafa bırakmak lazım. ‘Ben her istediğimi yaparım’ derse bunun bir karşılığı olur” dedi. “S-400 füze sistemini alma diyen ABD, bize Patriot için garanti verebilir mi?” diye soran Çavuşoğlu, herkeste füze olduğunu hatırlattı.

Haber Merkezi
Bakan Çavuşoğlu ile Linas Linkevicius toplantı sonunda ‘Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasıana ilişkin anlaşma’yı imzaladı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyaret için gittiği Litvanya’da mevkidaşı Linas Linkevicius ile görüştükten sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, önceki gün Ankara’ya gelen ABD heyetinin füze şantajına ilişkin, Türkiye’nin, iki ülke arasında var olan sorunların çözülmesi için çok çaba sarf ettiğini vurguladı. Çavuşoğlu, “Kongre üyelerinin Türkiye’ye gelmesi önemli. Çünkü ABD’de farklı kurumlar var. Farklı pozisyonlar, farklı düşünceler var. Tam bir karmaşa var. Türkiye’nin önemini bilen ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesi için Kongre üyeleri de var. Tabii FETÖ yüzünden zehirlenen, FETÖ’nün zehirlediği gruplar da var” diye konuştu.

TEHDİT DİLİNİ BIRAKMALI

İlişkilerde temasların önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Artık ilişkileri geliştirmek için tehdit dilini bir tarafa bırakmak lazım. Ya da normalleştirmek için kabul edilemez şartlar da koymamak lazım” ifadesini kullandı. Türkiye’nin acil olarak hava savunma sistemine ihtiyacı olduğunu, bu hava savunma sistemini başta ABD olmak üzere müttefiklerinden almak istediğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Fakat bu ülkeler bize satamadı ya da satmak istemedi. Benim de acil ihtiyacım var. Dolayısıyla bir yerden almak durumundayım” diye konuştu. Şu anda Türkiye’nin acil ihtiyacını karşılayacak bir müttefikin olmadığını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“ABD Patriotları şu anda bize satma garantisi verebiliyor mu? F-35’te bile her gün ciddi tehditler, ‘yok Kongre’den geçmez, yok şu olmaz bu olmaz’ hep böyle şartlar koymaya çalışıyorlar. Ama benim hava savunmamı korumam lazım. Bu benim güvenliğim için elzem. Herkeste füze var. Bu füzelere karşılık kendi ülkemi savunacak sistemi almak durumundayım. Bu benim için tercih değil, bir zorunluluk.

BİR KARŞILIĞI OLUR

Bunu anlamaları gerekiyor. F-35’in ortağıyız zaten. Ortak üretim yapıyoruz. Bazı parçalar Türkiye’de üretiliyor. Bu çok taraflı bir projedir. Türkiye de bunun bir parçasıdır. ‘Ben istedim, Türkiye çıkar.’ Bu yaklaşım yanlıştır. Kovboy filminde olduğu gibi ‘Ben istediğimi yaparım’ derse o zaman bunun mutlaka bir karşılığı da olur.”