TDP Genel Başkanı Sarıgül: Rubinler korksun Türk savunma sanayisi daha da güçlensin

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, "Amerikalı Rubin demek ki Türkiye’den korkuyor, Türk savunma sanayisinden korkuyor. Rubinler korksun, Türk savunma sanayisi daha da güçlensin" dedi.

TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül

FETÖ'ye desteğiyle bilinen eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin, Türk savunma sanayi şirketlerini hedef alarak yerli ve milli SİHA'ları karalamaya çalışmış, "Baykar'a ve diğer Türk firmalarına yaptırım düşünülmeli" demişti.

Partisinin genel merkez binasında gündeme dair açıklamalarda bulunan TDP Genel Başkanı Sarıgül, eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin’in ’Türkiye savunma sanayisini yaptırıma uğratmanın vakti geldi’ cümlelerini değerlendirerek, "Amerikalı Rubin demek ki Türkiye’den korkuyor, Türk savunma sanayisinden korkuyor. Rubinler korksun, Türk savunma sanayisi daha da güçlensin" diye konuştu.

DÜNYA
Eski Pentagon çalışanı Michael Rubin Türk savunma sanayi şirketlerini hedef aldı: Yasak getirilsin

"Amerikalı Rubin’in rahatsız olduğunu görmek, beni olağanüstü gururlandırdı"

Türk savunma sanayisinde yapılan çalışmalardan gurur duyduğunu kaydeden Sarıgül, "Türk düşmanı Rubin, ’Türk savunma sanayi Amerika Birleşik Devletleri için tehdittir, önlem alınması lazım’ dedi. Türk savunma sanayiinin güçlendiğinden Amerikalı Rubin’in rahatsız olduğunu görmek, beni olağanüstü gururlandırdı. Demek ki doğru yoldayız. Türk savunma sisteminde yapılan çalışmaların artarak devam etmesi, Türkiye için onur ve gururdur. Bir ülke, kendi savunma sanayisini özgür, mutlu bir şekilde yapabiliyorsa bu, Türk vatandaşı olarak bizim güvende olmamızın önemli bir göstergesidir. Türk düşmanı Rubin ’özellikle Türk savunma sanayi Amerika Birleşik Devletleri için tehdittir’ demesi bizim için onur ve gururdur. Amerikalı Rubin demek ki Türkiye’den korkuyor, Türk savunma sanayisinden korkuyor. Rubinler korksun, Türk savunma sanayisi daha da güçlensin" ifadelerini kullandı.

GÜNDEM
SİHA'lara ilişkin Babacan'dan yeni yorum: Elbette dokunacağız