TBMM'de grubu bulunan bütün siyasi partilerin imzasıyla İsrail'in Gazze'deki hastaneleri hedef almasına ilişkin ortak bir bildiri yayımlandı.
TBMM olarak bütün parti gruplarının imzasıyla yayımlanan bildiri doğrultusunda, Filistin ve İsrail'deki gelişmelerin yakından takip edildiğinin vurgulandığı bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Gazze de Al Ahli ve Al Mamedani Hastanelerinin hedef alınması sonucunda yüzlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesinden ve bir o kadarının da yaralanmasından derin üzüntü duyuyoruz. İnsanlık suçu olan bu saldırıları en şiddetli biçimde kınıyoruz.
İsrail'in Gazze halkına karşı, uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka aykırı saldırılarını arttırarak sürdürmesini esefle karşılıyoruz. Saldırılarda hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün parti grupları ve milletvekilleri olarak, bu vahşetin durdurulması için dünya parlamentolarını, uluslararası toplum ve kuruluşlarını tutum ve inisiyatif almaya davet ediyoruz."
'İSRAİL DÜNYANIN GÖZLERİ ÖNÜNDE İNSANLIĞI VURUYOR'
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş sosyal medya hesabındaki paylaşımında, İsrail'in, tüm dünyanın gözleri önünde gaddarca insanlığı vurmaya devam ettiğini belirtti.
"Sivil yerleşim yerlerini hedef almaya aralıksız devam eden vahşi siyonizmin, Gazze'de bir hastaneye düzenlediği saldırıda yüzlerce masum insanı katlettiğini" ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayarak sivilleri hedef alan saldırılarını asla kabul etmiyoruz ve en şiddetli şekilde bir kez daha kınıyoruz. Türkiye olarak Gazze'ye yönelik orantısız ve her türlü insani, ahlaki temelden uzak, barbarca saldırıların karşısında olmaya devam edeceğiz.
Tüm dünyaya sesleniyoruz. Bu ağır insanlık suçunun ateşinin adım adım tüm dünyayı sarmasına, insanı insan yapan her ne varsa teker teker, saniye saniye çürütüp öğütmesine ne kadar sessiz kalacağız? Hukuk tanımayan vahşi bir nizamın gözü dönmüş yönetici ve destekçilerine, düşmanlığın bile bir şerefi olduğunu kim, nasıl, ne zaman öğretecek? Gözlerimizin önünde süren bu katliamlara, savaş suçlarına hangi kurum, hangi otorite dur diyecek?
İnsanlık namına utanıyoruz, geleceğimiz adına utanıyoruz; utanmaktan da utanıyoruz... Şu satırlar öfkemize, kaygımıza, acımıza tercüman olsun. 'Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Halbuki bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar."