Bir yemek zincirinin pişmiş köftesinde domuz eti tespit edilmesi kamuoyunda tepkilere yol açtı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı denetimlerde ünlü yemek zincirinin iki farklı şubesinden alınan numunelerde domuz eti tespit edildiği belirtilirken, firmanın adının aylar sonra kamuoyunda açığa çıkması üzerine Bakanlık konuyla ilgili açıklama yaptı.
Tarım ve Orman Bakanlığı, kamu sağlığını koruma konusunda görev ve yetkilerini kararlılıkla ifa etmeyi sürdüreceğini bildirdi.
Bakanlıktan gıda denetimlerine ilişkin yapılan açıklamada, gıda güvenilirliğini sağlamak ve kamu sağlığını korumanın, Anayasa ve kanunların Bakanlığa verdiği temel bir görev olduğuna işaret edildi.
"Yargı kararları idarenin bütün unsurları bakımından bağlayıcıdır"
"Yeni gıda kamuoyu duyurusu sistemimizde 8 binden fazla gıda denetçimizle yaptığımız rutin ve anlık denetimlerde ortaya çıkan her türlü uygunsuzluk, teknik sürecinin tamamlanmasının ardından yayımlanmaktadır.
Uygunsuzluk tespit edilmesi halinde toplatma, idari para cezası ve üretimin askıya alınması gibi yaptırımların yanı sıra uygunsuzluğun insan hayatını ve sağlığını tehdit etmesi halinde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmaktadır. Bu idari işlemler Anayasamızın 125. maddesi gereği yargı denetimine tabidir.
Yargı kararları idarenin bütün unsurları bakımından bağlayıcıdır.
Bakanlığımız kamu sağlığını koruma konusunda görev ve yetkilerini bu ilkeler doğrultusunda kararlılıkla ifa etmeye devam edecektir"
"Toleransımız olmayacak"
Gıdada uygunsuzluğa karşı herhangi bir toleranslılarının olmayacağını ve denetlemelerin sürdüğünü belirten Yumaklı, "Bu yıl 1 milyona yakın denetim yaptık. 16 bin uygunsuzluk tespit ettik. 800 milyon liraya yakın idari para cezası uyguladık. Bunlardan 368'i için savcılıklara suç duyurusunda bulunduk. Yine bunların arasında yakaladığımız uygunsuzluğa bağlı olarak da işletme kapatmaları gerçekleştirdik" dedi.
Bakan Yumaklı: Gereken uygulamaları gerçekleştiriyoruz
"Biz kontrollerimizi yaptığımızda herhangi bir ürünün satışı aşamasında o parti eğer bir uygunsuzluğa sahipse, onunla ilgili gereken uygulamaları yapıyoruz. Yani tespit analizden sonra onların piyasadan çekilmesi, imha edilmesi gibi hususlar gerçekleşiyor. Ancak her üretimin de bütün partilerinin aynı içeriğe sahip olacağı anlamına gelmiyor. Dolayısıyla herhangi bir uygunsuzluk içermeyen ürünlerin satışı elbette ki devam edecek. Buna şöyle bir örnek vereyim. Peynirin içerisinde bitkisel yağ kullanılmış. Biz bakıyoruz onun bitkisel yağ kullanıldığına dair hem kodekste yok o ayrı bir konu, hem de herhangi bir ibare yok. O hangi partideyse biz onları toplayıp imha ediyoruz. Ancak diğer partilerin de olması gerektiği gibi o ürünü üretmişse ona söylenecek herhangi bir şey yok. Onun üretimi ve satışı devam etmiş oluyor. Bu mücadele hem bizler hem de vatandaşlarımız hem de tüketicinin bütün haklarına riayet eden üreticilerimizle birlikte yürüteceğimiz bir mücadele. Toplamda bütün işletmelerimizi aynı kefeye koymak gibi bir yanlışa düşmemek gerekir. Ancak şunun da altını çizelim; vatandaşımızın sağlığını tehlikeye düşürecek gıda üretimi ya da uygulamalar veya belirlendiği şekilde, söylendiği şekilde, etiketinde yazıldığı şekilde o ürünü üretmeyip üreticinin yanıltılmasına sebep olacak hususlara da herhangi bir toleransımız olmayacak, aynı şekilde devam edeceğiz. Bunun da tekraren altını çizmek istiyorum"