Türkiye, Narin’e ağlıyor. Savcılık tarafından sorgulanan şüphelilerin verdiği ifadeler, herkesin susturulduğu ve soruşturmanın seyrine nasıl yön verilmek istendiğini ortaya koydu. Narin kaybolduktan sonra tüm köyün bir şeyler bilmesine rağmen sustuğu iddia ediliyordu. İfadeler de bunu doğruladı. Bunun ispatı niteliğindeki ifadelerden biri, Narin’in kuzeni Melike Güran’dan geldi.
TEYZE NE BİLİYOR?
Hüseyin ve Maşallah Güran çiftinin kızı Melike’nin, Narin’in cesedinin bulunduğu güne dair anlattıkları dikkat çekti. Melike, “Narin’in teyzesi Yasemin Gül, parmağını sallayarak annem Maşallah ve kardeşim Birsen’e ‘Siz sustuğunuz için bu olay böyle oldu’ dedi. Biz de kendisine hiçbir şey bilmediğimizi söyledik” diye konuştu. İfadesine başvurulmayan Yasemin Gül’ün ne bildiği ve aileyi neye susmakla itham ettiği merak ediliyor.
17.40 DİYECEKSİNİZ
Soruşturmanın seyrine yön verilmeye çalışıldığı da Melike’nin kardeşi Birsen Güran’ın anlattıklarıyla gün yüzüne çıktı. Birsen, küçük kızın kaybolduğu gün saat 14.00’de onlara geldiğini ancak Salim Güran'ın yönlendirmesiyle jandarmaya “Narin’in saat 17.40’ta geldiği” yönünde ifade verdiğini itiraf etti. Birsen savcıya, “Salim Güran bize Narin’i saat 17.40 sıralarında gördüğümüzü söylememiz gerektiğini söyledi” dedi.
Tamam daha ölmemiş
Narin Güran cinayetinin baş şüphelisi amca Salim Güran'a ait cep telefonunda yapılan imaj çalışmasında, davanın seyrini etkileyecek bir görüşmeye ilişkin ses kayıtları çıktı. Salim Güran ile 15 yaşındaki işçisi R.A. arasında yapılan Kürtçe görüşme, uzman ekip tarafından çözümlendi. Görüşmede Güran'ın, "O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey, sondaki yamaçta. Yamacın köşesi taş" ifadeleriyle örtülü bir mesaj verdiği R.A.'nın da "Eeeee" şeklinde karşılık verdiği tespit edildi. Görüşmenin devamında Güran’ın da 'Biri yerde' şeklinde cevap verdiği, buna karşılık R.A.'nın "Tamam henüz bende değil, tamam daha ölmemiş" karşılığını verdiği belirlendi. R.A.'ya savcılık ifadesinde bu konuşma da soruldu. R.A., "Valla ben böyle bir şey hatırlamıyorum" cevabını verdi. R.A. sorgusunda Güran ile 21 Ağustos’ta saat 08.33, 15.52, 18.37, 18.51, 18.52 ve 18.54’te yapmış olduğu görüşmelerin içeriği de hatırlamadığını iddia etti.
Battaniye nerede?
Soruşturmanın en kilit noktalarından birisi de Narin’in öldürüldükten sonra sarıldığı battaniye. Güvenlik güçleri o battaniyeyi arıyor. Bulunsa, hangi evden çıktığı bile tespit edilebilir. Ancak battaniye kayıp. Bu durumda köydeki evlerden hangisinde battaniye eksildi, bu ortaya çıkarılacak. Cesedi dereye bıraktığını itiraf eden tutuklu Nevzat Bahtiyar’ın verdiği bilgi, battaniyenin “bej” renk olduğu yönündeydi. Tutuklanan abi Enes Güran’a evlerinde battaniye olup olmadığı, varsa kaç tane olduğu soruldu. Herkesin 1 battaniyesi olduğu bilgisini veren Enes, renklerinin ise kahverengi ve siyah olduğunu söyledi. Bu kapsamda evdeki battaniyelerde eksik olup olmadığı merak konusu. Bu tespit, Narin’in kim ya da kimler tarafından öldürüldüğünü ortaya çıkaracak.
Narin’in terliğini bulmuş ama...
Narin’in kuzeni Muhammet Kaya’nın savcılığa verdiği ifade, küçük kızın bulunmasının neden 19 gün sürdüğünün nedenini açıklar gibi. Narin’in arandığı süreçte sağa sola terlik bırakılıp isimsiz ihbarlar yapıldığı, aramaların doğru bölgenin aksine alakasız noktalarda yoğunlaşmasına neden olunduğu belirtiliyordu. Muhammet, Narin’in kaybolduğu akşam küçük kızı ararken yol ortasında bir çocuk terliği bulduğu, alıp arabasına koyduğu, ancak köye döndüğünde jandarmayı görmesine rağmen kargaşadan bunu söylemeyi unuttuğu yönünde ifade verdi. Söz konusu terlikle ilgili Narin’in kuzeni Osman Güran da savcıya dikkat çeken şeyler anlattı. Muhammet’in bulduğu terliği arabada görünce fotoğrafını çekip Narin’in abisi Baran’a gönderdiğini, Baran’ın da “terliğin Narin’e ait olduğunu doğruladığını” söyledi. Terlik daha sonra jandarmaya teslim edilmiş.
Asılsız ihbarlar sabote etti
Diyarbakır’daki korkunç cinayetin üzerinden haftalar geçmesine rağmen iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Narin aranırken köyden bazı kişilerin, arama ekiplerini farklı noktalara yönlendirip sabote etmek için asılsız ihbarda bulunduğu iddia edildi. Hat takılı olmayan cep telefonlarından, HTS ve baz kaydına girmeden, acil durum araması yoluyla ihbarda bulunulduğu belirtildi. Narin’in ilk kayıp ihbarını tutuklu amca Salim Güran’ın jandarmaya yaptığı bilinirken, ikinci ihbarın da Narin’in abisi tarafından 112’ye yapıldığı öğrenildi.
Amcadan yeni ifade
Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada 8 zanlı daha tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sürüyor. Gözaltına alınanlar, jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcıya ifade veren şüphelilerden Narin’in annesi Yüksel (44), ağabeyi Enes (18), amca Fuat Güran (41), kuzenler Muhammet Kaya (23) ve Birsen Güran (19), yenge Maşallah Güran (46), halanın eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amca Salim Güran'ın işçisi Mehmet Selim Atasoy (40) çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Anne Yüksel ve ağabey Enes Güran “Kasten öldürme suçuna iştirak etmek”, amca Fuat Güran “Suç delillerini yok etmek”, diğer 5 şüpheli ise “Suçluyu kayırma ve suç delillerini yok etmek” suçlamasıyla cezaevine gönderildi.
Narin'in diğer amcası Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran ile kuzeni Melike Güran ve Salim Güran'ın işçisi R.A. (15) ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Daha önce amca Salim Güran ile Narin'in cesedini dereye bırakan Nevzat Bahtiyar’ın tutuklandığı soruşturmada tutuklu sayısı 10’a çıktı. Otomobilinde Narin’e ait DNA izleri bulunan Salim Güran, dün yeniden adliyeye sevk edildi. Güran yeni bilgiler ışığında bir kez daha sorguya alındı. Dün Hediye Güran ve R.A. da ifade verdi.
İNCELEMELER ZAMAN ALACAK
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç soruşturmayla ilgili şunları kaydetti: “Elde edilen bulgular, Narin'in naaşından elde edilen 91 doku örneği Adli Tıp kurumlarımızda, Diyarbakır'da ve İstanbul'da incelemeye tabi tutuldu. Patolojik, biyolojik, kimyasal bütün tetkikler yapılıyor, bu incemeler biraz zaman alacak. Bunların neticesinde birtakım veriler ortaya çıkacak. İfadeleri savcılarımız değerlendirecek, biz de titizlikle takip ediyoruz.”
Kocamdan şüphelendim
Salim Güran, aracında Narin’in DNA’sının tespit edilmesi üzerine tutuklanmıştı. Bu DNA örneğinin idrar ve kusmuk sürüntüsü olduğu öğrenildi. Adli Tıp uzmanları, boğulma esnasında vücudun idrar salabileceği ya da ağızdan kusmuk gelebileceği bilgisini verdi. Salim Güran’ın eşi Melek Güran, DNA çıktıktan sonra bir tek eşinden şüphelendiğini söyledi. Melek savcıya “Aracı eşim Salim ve oğlum Devran kullanırdı. Narin’in kaybolduğu gün Devran davetiye dağıtmaya gitmişti, araç Salim’deydi. Narin 8 yaşında olduğundan ve araba süremeyeceğinden dolayı eşim Salim Güran’dan şüphelendim” dedi. Melek Güran, başka şüphelendiği biri olup olmadığı sorusuna da “Başka şüphelendiğim kimse yok” cevabını verdi. Melek Güran’a, “Salim, Kurtuluş, Devran, Fuat Güran ve Muhammet ile Şevket Kaya’nın olay gününe ait telefon kayıtlarını silmeleri” de soruldu. Melek Güran konuyla ilgili şöyle konuştu: “Neden böyle bir şey yaptıklarını bilmiyorum. Bu normal bir şey değil. Gizli bir şeyler varsa onun için silmiş olabilirler.”
Yüksel’e neden “Azize” dedi?
Soruşturmanın başından bu yana Yüksel ile Salim Güran’ın yasak ilişki yaşadığı iddiası hep gündemde. Bu konu sorulan Yüksel Güran, Salim ile aralarında böyle bir şeyin olmadığını söyledi. “Narin’i sizinle Salim’in ilişkisine denk geldiği için mi öldürdünüz?” sorusuna Yüksel Güran, Narin’i kesinlikle görmediği cevabını verdi. Yüksel Güran’a sorulan bir telefon görüşmesi de dikkat çekici bulundu. 30 Temmuz akşamı saat 20.59’da Salim’i neden aradığı sorulan Yüksel, Saliha’yı aramaya çalışırken yanlışlıkla Salim’i aradığını söyledi. Oysa Yüksel’in okuma-yazması yok. Yanlış aradığını fark edip kapatmış, ancak bu kez Salim geri arayıp “Azize, Azize” demiş. Azize, Salim’in kız kardeşi, yani Narin’in halası. Bunun üzerine Yüksel “Abi yanlış aramışım” deyip telefonu kapatıyor. Bu da Salim’in Yüksel’in telefonunu ya kız kardeşinin adıyla “Azize” diye kaydettiği ya da o an rahat konuşamadığı için Yüksel'e “Azize” diye hitap ettiği şeklinde değerlendiriliyor.
Kanı yerde kalmayacak
Kızının kaybolduğunu komşusundan öğrenen baba Arif Güran, cinayette sorumluluğu bulunan herkesin cezalandırılmasını istedi. Acılı baba, tutuklu kardeşi Salim Güran hakkındaki soruya “Devlet kimi aldıysa, kimin yaptığını ortaya çıkaracaktır” cevabını verdi. Dün evinin bahçesinde açıklama yapan baba Güran “İnanıyorum adalet yerini bulacak. Bu süreçte devlet elinden gelenin fazlasını yaptı, kızımın bir mezarının olması bile devletin çabasıyla. Bu işi devlet çözecek, ben inanıyorum. Devlet kızımın kanını yerde bırakmayacak. Allah kahretsin. Kim bizden ne istedi?” diye konuştu.
Köyü terk ettiler
Narin’in cesedini dere kıyısına bıraktığını anlatan Nevzat Bahtiyar’ın ailesi, güvenlik endişesi nedeniyle Tavşantepe köyünü terk etti. Ayrıca Nevzat Bahtiyar’la ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Bahtiyar, 2013 yılında korucu olmak için başvuru yapmış. Sağlık Kurulu’na giren Bahtiyar’a, psikolojik sorunları nedeniyle “silah kullanamaz” raporu verilmiş. Bahtiyar bu nedenle korucu olamamış.