"Medya darbesi" olarak nitelenen 28 Şubat’ta Refah-Yol hükümetini devirmek için toplumun hastalıklı alanlarındaki her türlü iğrenç olayı Müslümanlara getirip bağlayan senaryo haberciliğinin aynısı yeniden sahneleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Sivil ayak da hesap verecek" diyerek işaret ettiği ve 28 Şubat’ta hükümeti darbeyle indirerek Türkiye’nin 400 Milyar dolarını ceplerine indiren sivil ayağın en önemli kısmı olan medyanın yayınları ve habercilik dili bugün de 28 Şubat’ı aratmıyor.
HEPSİ TEZGAH ÇIKMIŞTI
İslami hassasiyeti olan vatandaşları adeta görünmez hale getirmek için dizayn edilen 28 Şubat sürecinde, bir dizi asılsız olay tezgahlanarak siyaset dizayn edilmişti. Bu olaylardan en akılda kalanı postmodern darbeden 2 ay önce medya organlarınca servis edilen Fadime Şahin olayıydı. İslami kimlikli insanları olumsuz göstermek üzere tezgahlanan bu girişim, o günlerde Doğan Grubu’na ait olan Kanal D tarafından FETÖ'cü polislerin siparişi ve kurgulamasıyla toplumu 28 Şubat darbesine hazırlamıştı.
MEDYADAN MUHTIRA VERİLDİ
Medyanın 28 Şubat sürecinde belirleyici rol üstlendiğini anlatan Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde Öğretim Üyesi olan Yard. Doç. Dr. Yusuf Özkır, dönemin jakoben Kemalistleri tarafından kendisine yüklenen işlevi yerine getiren gazete ve televizyonların dindar kesime yönelik özel karalama kampanyaları yürüttüğünü hatırlattı.
İTİBAR SUİKASTİ
AK Parti iktidarıyla birlikte 28 Şubat uygulamalarının ortadan kaldırıldığını hatırlatan Özkır, "Kamudaki ayrımcı uygulamalar kaldırılarak insan hakları ve temel haklar bakımından olması gereken normalleşme sağlandı. Ancak medyadaki 28 Şubat zihniyeti eski alışkanlıklarını ısrarla sürdürüyor. Her kötülüğün ve olumsuzluğun müsebbibinin din olarak yansıtılması, dindarların nefret objesi olarak konumlandırılması, namaz, mescid ve dini göstergelerin öteki olarak sunulması bu durumun en açık göstergesi. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere dini kurumlara itibar suikastı yapılıyor" dedi.
AŞAĞILAMAYI MUHALİFLİK OLARAK GÖRÜYORLAR
Medyada yer alan haberlerde kullanılan görsellerle algının biçimlendirildiğine dikkat çeken Özkır, "Muhaliflik adı altında toplum değerlerini aşağılamak ve onlara düşmanlık etmek tipik bir 28 Şubat ürünüdür" ifadelerini kullandı.