Avrupa Birliği katkısıyla yürütülen Güneydoğu Sınırında Sınır Gözetleme Kapasitesinin Artırılmasına Yönelik Tedarik Sözleşmesi kapsamındaki teslimatlar için şirketin Akyurt yerleşkesinde tören düzenlendi.
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, törende yaptığı konuşmada, telsiz sistemleri üretmek üzere kurulan ASELSAN'ın, 46 yılda gelişmiş elektronik ürünlerle 73 ülkeye ihracat yapabilen bir teknoloji üssü haline geldiğini söyledi.
Şirketin kurulduğu günden beri zor problemlere yerli ve milli çözümler ürettiğini belirten Görgün, bunların Türkiye'nin yanı sıra dost ve müttefik ülkelerin kullanımına sunulduğunu bildirdi.
Görgün, Dragoneye Elektro-Optik Sensör Sistemi'nin ASELSAN'ın geniş elektro-optik ürün yelpazesinde yer alan ürünlerden biri olduğuna işaret eden Görgün, bu kapsamda çok farklı koşullarda ve platformlarda görev yapan bir dizi çözümü kullanıcılara sunduklarını dile getirdi.
Bugüne kadar yurt içi ve dışında 700'ün üzerinde Dragoneye sistemi teslimatı yaptıkları bilgisini veren Görgün, törende teslimatı yapılan ürünlerin ise sınır birliklerindeki Kara Kuvvetleri unsurlarınca kullanılacağını kaydetti.
Toplam 284 kamera teslim edilecek
Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkan Vekili Barbaros Murat Köse, projenin, Avrupa Komisyonu ile imzalanan 2016 yılı finansman anlaşması kapsamında desteklendiğini söyledi. İller İdaresi Genel Müdürlüğü ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının faydalanıcısı olduğu projede yaklaşık 28 milyon avroya karşılık gelen sözleşme imzalandığını aktaran Köse, bu kapsamda 284 termal kameranın Suriye sınırında bulunan hudut birliklerine teslim edileceğini belirtti.
Köse, 2019 yılında imzalanan ve ASELSAN ile yürütülen yaklaşık 109 milyon avro bütçeli bir diğer projede ise sınır gözetleme kulelerinin tedarik ve inşa faaliyetlerinin doğu ve batı sınırlarında 352 noktada sürdüğünü ve çalışmaların büyük oranda tamamlandığını bildirdi. Barbaros Murat Köse, bu projelerin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecine önemli katkılar yaptığını anlattı.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut da Suriyelileri kabul etmesi dolayısıyla Türkiye'ye teşekkür etti. Suriye'de yerinden edilmiş insanları kabul eden ülkelere destekte bulunduklarını hatırlatan Meyer-Landrut, sürecin "yasal-düzenli göçmenlik" çerçevesinde yürütüldüğü sürece sorun yaşanmayacağını kaydetti. Sınır güvenliği çözümlerinin önemine işaret eden Meyer-Landrut, "Kara mayını yerine termal sistemler daha iyi. Kimsenin hayatını tehdit etmeden güvenlik sağlıyorlar." dedi.
"Avrupa Birliği bizi yalnız bıraktı" vurgusu
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy da Türkiye'nin bölgede yaşanan istikrarsızlık ve olumsuzlukların sebebi olmadığını, hiçbir terör örgütüyle ilişkisi bulunmadığını söyledi. Ersoy, "Bulundukları ülkede istikrarsızlık çıkarsınlar, birbirlerini öldürsünler, biz de bundan faydalanalım diyen ülkeler gibi olmadık. Hiç kimsede tek bir mermimiz, silahımız olmadı. Bölgede hiç petrol kuyumuz yok. Bölgede sömürme amaçlı bulunduğumuz tek bir nokta yok. Bölgenin, ülkemizin, milletimizin huzur ve güven içinde yaşamasını istedik." diye konuştu.
Türkiye'nin istikrarsızlıklar nedeniyle ortaya çıkan göçle ilgili konularda insanlığın yüklediği sorumlulukla hareket ettiğini vurgulayan Ersoy, yaşananların Türkiye'yi düzensiz göç sorunu ve yabancı terörist savaşçılarla karşı karşıya getirdiğini anlattı. Ersoy, "Hem içinde bulunduğumuz coğrafyanın hem de Avrupa'nın güvenliğini sağlamak adına yabancı terörist savaşçılara karşı etkin, duyarlı ve aktif mücadele vermek zorundaydık. İç güvenlik birimlerimiz ve silahlı kuvvetlerimiz bu anlamda bilgi, birikim, teknoloji, kabiliyet ve tecrübelerle ellerinden gelen her türlü gayreti gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Sınırların korunmasına yönelik fiziki ve teknolojik sistemlerle hudut birliklerinin desteklendiğine dikkati çeken Ersoy, "Her ne kadar hem yabancı terörist savaşçılara karşı savaşımızda hem de düzensiz göçe karşı verdiğimiz mücadelede ve katlandığımız maliyetlerde Avrupa Birliği bizi yalnız bırakmış olsa da bu projeyle verdikleri desteğe müteşekkirim." değerlendirmesinde bulundu.
ASELSAN'ın "keskin gözü"
İçişleri Bakanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının yararlanıcısı olduğu proje kapsamında açılan uluslararası ihaleyi kazanan ASELSAN ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi arasında 12 Ekim 2020'de Güneydoğu Sınırında Sınır Gözetleme Kapasitesinin Artırılmasına Yönelik Tedarik Sözleşmesi imzalandı.
Sözleşme bütçesinin yüzde 85’i Avrupa Birliği, kalan yüzde 15’i de ulusal bütçeden finanse edildi. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün koordinasyonunu yürüttüğü sözleşme kapsamında çok sayıda Dragoneye Elektro-Optik Sensör Sistemi teslim edilecek. Kara Kuvvetleri Komutanlığı sistemlerin nihai kullanıcısı olacak. Tedarik edilen sistemler, Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak'ta bulunan hudut birliklerince kullanılacak.
Dragoneye Elektro-Optik Sensör Sistemi, gece-gündüz ve olumsuz hava koşullarında keşif ve gözetleme imkanı sunuyor, askeri koşullara dayanıklı, modern ve tümleşik yapıda tasarlanmış bir elektro-optik sensör sistemi olarak görev yapıyor.
Sistem, yüksek kabiliyetli sensörler ve görüntü işleme algoritmaları ihtiva eden termal ve renkli gündüz görüş kamerası sayesinde, keşif ve gözetleme görevlerinde hedeflerin uzak mesafeden tespitine olanak sağlıyor. Ayrıca sistem içinde tümleşik olarak yer alan lazer mesafe ölçer, lazer hedef noktalayıcı, GPS ve sayısal manyetik pusula sayesinde tespit edilen hedeflerin koordinat bilgileri kullanıcıya yüksek doğrulukta sunuluyor. Sistem, dokunmatik ekranlı bilgisayar ve çok fonksiyonlu yönetme kolundan oluşan operatör kumanda birimi ve motorize yönlendirme birimi sayesinde uzak mesafelerden hareketli hedef tespiti yapabiliyor, sesli uyarı verebiliyor ve istenildiğinde hedef takibi gerçekleştiriyor.