Şike kumpasçıları ByLock’çu çıktı

Şike kumpasını kuran isimlerin başında gelen eski Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve dönemin Organize Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın da aralarında bulunduğu 20 şike kumpasçısının ByLock’çu oldukları ortaya çıktı. Tekalan’ın Yıldırım’ı eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’ye benzettiği iddianamede yer aldı

Yeni Şafak Mustafa Sait Özkan

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekillerinden Fuzuli Aydoğdu tarafından hazırlanan Şike'de kumpas iddianamesi mahkemeye gönderildi. İddianamede şike kumpasının hayata geçirilmesinin kararlaştırıldığı Zaman Gazetesi'ndeki toplantıya katılan Gizli tanık 'Güneş'in ifadeleri yer aldı. Toplantıda 'Şerif Ali Tekalan, Hidayet Karaca, İlhan İşbilen, Suat Yıldırım, Mehmet Ali Şengük, Ekrem Dumanlı” nın olduğunu söyleyen gizli tanık Güneş, konuşulanları ayrıntılı şekilde anlattı. Haklarında dava açılması talep edilen firari eski Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve dönemin İstanbul Organize Şube Müdürü Nazmi Ardıç'ın da bulunduğu 20 ismin ByLock kullandıkları ortaya çıktı. Güneş, toplantıda Tekalan'ın Aziz Yıldırım için İtalya eski Başbakanı Silvio Berlusconi benzetmesinde bulunduğunu söyledi. Güneş ifadesinde şunları anlattı: “Suat Yıldırım federasyonla ilgili durum nedir diye Tekalan'a sordu. Bize meclisten herhangi bir yasal düzenleme olacağı zaman bilgi gelir. Tekalan, 'Radyomuz, televizyonumuz, gazetemiz, derneklerimiz var. Her alanda varız ama futbolda yokuz' diyerek Berlusconi'nin örneğini verdi.

PAŞAYI KULAĞINDAN TUTUP GETİRİYOR

İşbilen'de Tekalan'ı dinledi, İşbilen, 'Kamuoyu söyleyecektir. Bunu da cemaat yaptırdı diye. Önlemini almak gerekir. Daha önce Balyoz ve Ergenekon operasyonlarında hakimi veya savcıyı ayaklarına yollamamız rağmen alamıyorduk. Şimdi bir paşayı çaycım kulağından tutup getirebiliyor. Bunları da rahatlıkla yapabiliriz' dedi. Tekalan ise 'Emniyet somut belgeler koyar biz de TV ve gazetemize anında servis edersek operasyon yapılacak kulüplerin karşısındakiler de desteklenirse daha etkili olur' dedi. Daha sonra Ekrem Dumanlı odaya girdi. Tekalan, 'İhsan Kalkavan'a da bu hususu arz ettik. O da zamanı gelmişti. Gülen, yıllar önce bu vebali sırtıma vermişti. Ahirete bu yükle gitmem en azından diye bana söyledi' dedi. Serdar Adalı ve ailesinden tahliye için gelen parayı alan kişi Ankara'daki askeri ve polis okullarından sorumlu imam Cemil Koca'dır. Para yüksek miktardı. Hatta Ömer Durak doları temin edemedi. 400 bin TL himmet verdi.”

İŞTE ŞİKE BYLOCK'ÇULARININ LİSTESİ

Savcılığın araştırmasına göre dosyada şüpheli olan ByLock kullanıcılarının isimleri şu şekilde: “Şerif Ali Tekalan, Muhammet Fatih Uğur, Nami Ardıç, Ahmet Kalender Ahmet Davulcu, Harun Birsen, Özlem Cebeci, Ahmet Karakaya, Talip Yıldırım, Yalçın Cilbiroğlu, Yunus Memişbey, İdris Çağatay Yıldırım, Erdal Kaypak, İbrahim Gündüz, Orhan Demirtaş, Muhammet Kaya, Ahmet Seçgin, Etem Ekici, Samet Selvi, Mesut Aydın. Fenerbahçe yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun ifadesine de iddianamede yer verildi. Şike davasına bakan Hakim Mehmet Ekinci'nin ağabeyi İbrahim Ekşioğlu vasıtası ile kendisine haber gönderdiğini belirten Ekşioğlu, “Benim için 'İlhan bey suçlamaları kabul etsin. Aziz Yıldırım'ın şike yaptığını söylesin. Akşam evinde' diye haber gönderdi. Bu şekilde haberleri başkaları vasıtası ile de gönderdi. Ben atılı suçları işlemedim. Böyle bir şey söyleyip tahliye olmaktansa cezaevinde kalmayı tercih ederim. Bunu da aynen böyle Mehmet Ekinci'ye söyle dedim” dedi.

Berlusconi benzetmesi

Tekalan, "Berlusconi İtalya'da bir futbol kulübü başkanıydı. Futbol sayesinde mafya olduğu bilinmesine rağmen futbol onun geçmişini sildirdi ve daha ileriye taşıyarak Başbakanlık da yaptı.Yıldırım inanılmaz bir kitleye hitap ediyor. Fenerbahçe taraftarları aynı bizim gibi kendi aralarında kenetlenmiştir. Sivil toplum örgütü gibi, bir dernek bir teşkilat gibi çalışırlar" dedi.

ALGI OPERASYONU YAPARIZ

Tekalan 'Emniyetteki arkadaşlara söyleyelim. Şike yasası çıkıncaya kadar bir şablon oluştursunlar ve bu kişiler hakkında önleme dinlemesi yapsınlar ki her şeyi önümüzde hazır dursun' dedi. Tekalan, Karaca'ya, 'Biz yapacağımız her infial oluşturacak olayda önce toplum dinamiklerini etkileyecek algı operasyonlarını oluştururuz' dedi.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/12/04/03/50/resized_76a00-04ec12bfxzxz.jpg

BİZ SENİ SEVMİŞTİK

Tahliye olduktan sonra ailesiyle tatile gittiğini, İstanbul'a dönerken hakim Mehmet Ekinci'nin ailesi ile kendilerinin uçağında olduğunu söyleyen Ekşioğlu, “Göz göze geldik. Bana selam verdi ve oturdu. “Biz seni çok sevmiştik. Sen aile yapınla birlikte bizi etkilemiştin. Biz sana çok üzüldük. Ama dediklerimi yapsaydın bu kadar tutuklu kalmazdın” dedi. Tekrar ne yapacaktın diye sorduğum da “Bizim derdimiz Yıldırım'dı. Sen değildin” dedi. Benim birebir muhatap olduklarım yaşadıklarım bunlardır. Beni mağdur edenlerin hepsinden şikayetçiyim” dedi.

Arif Erdem FETÖ'ye döviz götürdü

İddianamede futbolculara 'abilik' yapan Mavi Marmara olayı sonrası Gülen'in söylemleri nedeniyle FETÖ ile ilişkisini kesen Sait Alpsoy, "Türk Milli Futbol Takımı'nın 2002 Dünya Şampiyonası'nda 3. olmasının ardından cemaate yakın futbolcuların aldığı teşvik priminden bildiğim kadarıyla 200 veya 500 bin dolar bir araya getirildi. Arif Erdem, bu parayı götürdü, sundu. Gülen kabul etmedi. Sonrasında Arif Erdem'in Gülen'in yardımcısı Cevdet Türkyolu'na 'Ya bu parayı alırsınız, ya da ben bunu camdan dışarı savuracağım.' dediğini, bunun üzerine Türkyolu'nun da parayı aldığını, Gülen'in de bu durumdan memnuniyet duyduğunu Arif'e söylediğini biliyorum." dedi. Alpsoy, eski futbolcular İsmail Demiriz, Uğur Tütüneker, Arif Erdem'in yanı sıra Hakan Ünsal, Emre Belözoğlu ve Okan Buruk'un da içinde bulunduğu gruplara sohbet toplantıları da yaptığını anlattı.

Dumanlı tanıklığa zorladı

'Şike kumpas' iddianamesinde, tanık sıfatıyla dinlenen Cihan Oskay'ın, “Bir komplo kurulduğunu hissediyorum. Eğer onların söylediklerini tanık olarak mahkemeye veya savcılıkta söyleseydim Aziz Yıldırım Ergenekon davasında da sanık olabilirdi” şeklindeki ifadesi dikkat çekti. Oskay, “Bodrumda iken Zaman Gazetesi'nden biri cep telefonumu aradı.Sizinle 'Şike konularında konuşmak istiyoruz. Hatta isterseniz size köşe veririz. Hoca efendi de bundan memnun olur' dedi. Olumlu cevap verince uçak biletlerimi aldılar. Havaalanından karşılandım ve direk Yenibosna'daki Zaman binasına gittik. Karşılayan kişi bana “Yıldırım, Ergenekon sanıkları avukatlarının paralarını ödüyor. Yıldırım'ın da Ergenekon ile ilişkileri vardır.

CEZAEVİNDEN İSTANBUL'A GETİRDİLER

Bize bunları anlatırsan, Samanyolu TV de tanıtımını yaparız hem de sana gazetede köşe veririz' dedi” diye konuştu. Oskay, “Ertesi gün Ekrem Dumanlı ve beni havaalanında karşılayan kişiyle kahvaltı yaptık. Dumanlı akşam yaptığımız görüşmeleri kastederek, 'Keşke kabul etseydiniz millete faydalı olurdu' dedi. Ben de bir fikrim yok dedim. Teşekkür ederek ayrıldık. Ben 3 Temmuz 2011 yılında şike operasyonu olduğunda cezaevindeydim. Ben Muğla da tutuklu iken beni aniden İstanbul'a getirdiler. Önce Cihan Kansız ve savcı Mehmet Berk görüştüm. Kitaplarımı şike yargılamasını yapan Mehmet Ekici'ye verdiklerini ve Ekici'nin beni tanık olarak seni dinlemek istediğini söylediler.” dedi.