Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini engellemek için Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde tankların önüne geçen ve gazi olan 53 yaşındaki Münire Aydın, televizyondan şehit olduğu haberlerinin verildiğini söyleyerek, "Benim şehit olduğumu söylemişler. Ankara Emniyet Müdürlüğünün önünde ilk düşen ben olduğum için televizyonda ben de gördüm, şehit olarak yayınladılar. Yaşıyorum, şehit olmadım ama şehit olmayı çok isterdim" dedi.
Darbe girişimi gecesinin sivil kahramanlarından biri de 58 yaşındaki Bahri ve 53 yaşındaki Münire Aydın çifti oldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü önüne giderek tankların önüne geçen çift, darbeci askerlerin kurşunlarıyla gazi oldu.
Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavileri süren Aydın çifti, o gece Ankara Emniyeti önünde yaşadıklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine eşi ve oğluyla sokağa çıktıklarını belirten Münire Aydın, Ankara Emniyet Müdürlüğüne geldiklerinde tankların önüne geçtiklerini söyledi.
Eşi Bahri Aydın'ın gözlerinin önünde tanktan açılan ateş sırasında vurulduğunu ifade eden Aydın, şöyle dedi:
"Önce eşim vuruldu. Tanktan inen, asker demeyelim o kişilere de, tekrar vurmak isteyince ben önüne geçtim. Eşimin vurulduğunu gördüm. Tanktan inerken askeri gördüm, ben biraz daha yürüdüm, eşimin önüne geçtim. Yoksa bir kez daha vuracaktı. O sırada bizi vurdu. Çok çirkin bir suratı vardı, bizi vurduğuna seviniyordu. Şimdi görsem yüzünü tanırım. Bizim askerimiz olsa Türk anasını vuracak cesareti olur muydu? Ben göbeğimden vuruldum, kalın bağırsağım ve böbreğim gitti, mermi sırtımdan çıktı."
Gazi olduğu için mutlu olduğunu dile getiren Aydın, ayağa kalktığında yine giderek tankların önüne geçebileceğini söyledi. 35 yıllık evli olduklarını aktaran Aydın, eşi ile bir gün bile ayrı kalmadıklarını, ölüme de beraber gittiklerini aktardı.
"Ölüme göğsümüzü gererek gittik"
Münire Aydın, kurşunların hedefi olmalarına üzülmediklerini dile getirerek, "Eşimin vurulduğuna üzülmedim. Kendi vurulduğuma da üzülmedim. Allah'ım çok güzel bir mertebeye getirdi. Her şey gelecek için, çocuklarımız için. Üç çocuğumun üçü de işsiz. Biz oraya ölüme göğsümüzü gere gere gittik." diye konuştu.
Hastanede kendisinin tankların önüne geçtiği görüntüleri izlediklerini ve haberlerde şehit olarak duyurulduğunu anlatan Aydın, "Benim şehit olduğumu söylemişler. Ankara Emniyet Müdürlüğünün önünde ilk düşen ben olduğum için televizyonda ben de gördüm, şehit olarak yayınladılar. Yaşıyorum, şehit olmadım ama şehit olmayı çok isterdim. Allah'ıma çok şükür." ifadelerini kullandı.
Bahri Aydın da Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde tankların önüne geçtiğini ve askerlere "Bizi mi vuracaksınız?" diye seslendiğini belirterek, "FETÖ'nün hain teröristleri bize yol vermedi. Orada tanklar vardı. Tankların önüne geçtim. Tank bizim, silah bizim. Sol kalça üzerinden mermi yedim, düşerken ayağım kırıldı. Tanka elimi değecek kadar yakındım, aramızda bir metre vardı. Türk askerlerine benzemiyorlardı." dedi.
O gece tankın önünde vurulan ilk kişinin kendisi olduğunu söyleyen Aydın, "Dedemin babası da Çanakkale'de yatıyor şehit. Kurşunu çıkardılar, ince bağırsağımı aldılar. Ayağım da tuttu çok şükür. Hanımım da iyileşirse, beraber çıkarız. Her yere beraber gideriz. Allah bizi iki cihanda da ayırmasın. Çok mutluyum. Hani bir insan düşer parmağını kırar üzülür ya, iki bacağım kesilseydi de hiçbir üzüntüm yok. Devletim için, bu millet için, Tayyip Erdoğan için düşüncem buydu." sözlerine yer verdi.