FETÖ'nün, devletin en mahrem bilgilerinin bulunduğu Genelkurmay Kozmik Oda'ya girmesiyle ilgili davada mütalaa açıklandı. Savcı, Kozmik Oda soruşturmasını yapan Mustafa Bilgili'nin 24, soruşturmadaki bazı kararlarda imzası bulunan eski hakimler Halil İbrahim Kütük ve Nihal Uslu'nun 23 yıla kadar hapsini istedi. Dava dosyasına giren Genelkurmay raporunda da ele geçirilen belgelerin devlet sırrı niteliğinde olduğu belirtilirken, bu belgelerin arasında savaş hazırlıklarına ilişkin bilgilerin yer aldığı belirtildi.
1970'E KADAR İNMİŞLER
"Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast yapılacak" şeklindeki sahte ihbar sonucu 2009'da başlatılan Kozmik Oda soruşturması kapsamında, eski Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Kadir Kayan, Seferberlik Tetkik Kurulu'ndaki Kozmik Oda'da günlerce arama yaptı. Hakim Kayan, yaptığı aramalarda bazı anahtar kelimeler kullanarak devlet sırrı niteliği bulunan bilgileri 1,5 terabaytlık hard disklere aldı. 1970 yılından sonraki tüm gizli bilgi ve belgelere el koyulduğu belirtilirken, Genelkurmay'da bir odada muhafaza altına alınan hard diskler, eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin özel gayretleri sonucu hukuka aykırı bir şekilde dışarıya çıkarılarak savcılığa teslim edildi.
ÖRGÜTSEL PLAN
Dışarıya çıkarılan hard disk savcı Mustafa Bilgili tarafından incelenmesi için TÜBİTAK'taki bilirkişilere teslim edildi. Bu yolla hard diskteki bilgi ve belgeler FETÖ'nün eline geçti. Söz konusu "Kozmik Oda" soruşturması 6 yıl sonra takipsizlikle sonuçlanırken, soruşturmada görev alarak gizli bilgi ve belgelerin dışarıya çıkarılmasında rol alan hakim ve savcılar hakkında dava açıldı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen kumpas davasında, savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Kozmik Oda soruşturmasının, devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri hukuka aykırı şekilde temin etmeye yönelik oluşturulan örgütsel plan çerçevesinde kurgulandığı vurgulandı.
DEVLET SIRRI BELGELER
FETÖ'nün ele geçirdiği belgelere ilişkin Genelkurmay Adli Müşavirliği'nce hazırlanan rapor da dava dosyasına girdi. 28 Şubat 2018 tarihli raporda, davaya konu belgelerden, incelenen 374 dijital veri ve 7 fiziki belgenin dördünün oluşturulduğu tarihten itibaren devlet sırrı niteliği taşımadığı, bunlar dışında kalan diğer tüm belgelerin başlangıcından itibaren devlet sırrı olduğu ve bu özelliklerini halen koruduklarına oy birliğiyle karar verildiği aktarıldı. Raporda, "Devlet sırrı olduğu belirtilen bir kısım belgelerin, düşman ülkeye savaş hazırlıklarımızı, savaş etkinliğimizi ve çalışma prensiplerimizi ortaya koyabilecek nitelikte bilgiler içerdiği anlaşılmıştır" tespiti yer aldı.