Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem, Bayraklı ilçesine bağlı Manavkuyu Mahallesi'ndeki binalarda ağır hasara neden oldu. Deprem öncesi 32 daire ve 5 iş yerinin bulunduğu Rıza Bey Apartmanı'nda 37 kişi hayatını kaybetti.
Arama kurtarma ekipleri, depremden 2 saat sonra 4 yaşındaki Sıla Sarıbaş'ı enkazdan yaralı olarak çıkardı, o sırada Sıla'nın ablası Ela Sarıbaş'ın da sesi duyuldu.
Arama kurtarma görevlisinin, "Babana söyledik. Biliyor" diyerek teskin ettiği Sarıbaş, 3 saatlik çalışma ile kurtarıldı. Çocuğun enkaz altındaki görüntüleri, arama kurtarma ekiplerinin kameralarına da yansıdı.
Evdeki babaanne ve dedenin cansız bedenleri ise enkaz altında kaldı.
Ela-Sıla kardeşler, tedavi gördükleri Ege Üniversitesi Hastanesinden taburcu edildi.
Aile, evlerini açan dostlarının yanına yerleşti.
"Bağırdık, ekipler geldi"
Enkaz altından yaklaşık 5 saat sonra çıkarılan Ela Sarıbaş yaptığı açıklamada, deprem olunca kardeşini yanına alarak salona babaannesinin yanına gittiğini ve o anda binanın çöktüğünü anlattı.
Enkaz altında kurtarılmayı beklediklerini belirten Sarıbaş, "Bina çökünce çok korktum. Sol tarafım duvarla kaplıydı ve kardeşim Sıla da yanımdaydı. Onunla beraber bağırdık sonra ekipler geldi ve o biraz boşluğa denk geldiği için ilk Sıla'yı çıkardılar. Benim sol ayağım kanepenin altında kalmıştı. Ekipler çalıştı ve beni de çıkardılar." dedi.
Enkaz altındaki görüntülerini izleyen Ela, kendisini kurtaran ekip başta olmak üzere arama kurtarma görevlilerine teşekkür etti.
Enkazdan yaklaşık 2 saat sonra çıkarılan evin küçük kızı Sıla Sarıbaş ise "Ablam kendi odasında bir şeyler izliyordu ben de çizgi film. Sonra babaannemin yanına koştuk. Sonra da ev yıkıldı, çöktü, bizi kurtardılar." ifadelerini kullandı.
Baba o anları anlattı
Panik içinde enkaz altındaki çocukları ile anne ve babasını çıkarmanın yollarını aradığını anlatan Sarıbaş, şöyle devam etti:
"Bir yandan 'Kızım, Ela'm, Sıla'm, annem, babam' diye feryat ederken kızımızı çıkarmışlar, ambulansa koyup götürmüşler. 1,5-2 saat sonra Ela'nın sesini duyduklarını söylediler. Ela sıkıştığı için çıkarmaları biraz uzun sürdü. Ekipler bilincinin açık olduğunu ve sorulara cevap verdiğini söylediler. Ben de kızıma seslenerek 'Buradayım, iyi olacaksın' diyordum. Yaklaşık 5 saat sonra kızımı çıkardılar. Allah'ın dediği oluyor yapacak bir şey yok. Annemizi, babamızı kaybettik, çocuklarımızı Allah bize bağışladı."
"Arama kurtarma görevlilerinin hakkı ödenmez"
Komşuları için de büyük üzüntü yaşadığını belirten Sarıbaş, "Bu apartmanda çok büyük hikayeler, çok büyük acılar var. Alt komşularımız, üst komşularımız, komple insanlar, kızlarımın arkadaşları, alt katta oturan ikizler." dedi.
Enkazı gördüğünde ümitsizliğe kapıldığını anlatan Sarıbaş, "İki saat içinde Sıla'yı çıkarttıklarında bir umut doğdu 'Kızlarım, annem babam iyi olacaklar' dedim. Yani mecbursun kendini ayakta tutmak zorundasın." yorumunu yaptı.
Kurtarma çalışmalarına katılan ekiplere teşekkür eden Sarıbaş, "Arama kurtarma, polis, UMKE ekiplerinden, Kızılaydaki arkadaşlardan Allah bin kere razı olsun, onların hakkı ödenmez." ifadelerini kullandı.
"Çok şükür AFAD ekibi geldi"
Anne Öznur Sarıbaş da depremin ardından oturdukları binanın çöktüğünü görünce şoke olduğunu anlattı.
Koşarak evine ulaştığını belirten Sarıbaş, "Bir gittik bina yerle bir. Artık tamam dedik, Allah'ım dedim ne oldu böyle bağırdık, çağırdık yardım edin diye. Çok şükür AFAD ekibi geldi ama kız çocuklarım çıkıncaya kadar buradan nasıl çıkacaklar diye düşündüm. Çok şükür önce küçük kızım sağ salim çıktı." dedi.
Küçük kızıyla beraber ambulansla hastaneye gittiğini anlatan anne Sarıbaş, 12 yaşındaki kızının da kurtarılmasını öğrendiğinde büyük sevinç yaşadığını belirtti.