Türkiye ile Yunanistan arasında geçmişte Ege'de ve mümkün olduğunca 'havada' gerçekleşen çekişme, son yıllarda özellikle çok geniş doğalgaz kaynaklarına sahip olduğu ortaya çıkan Kıbrıs'a ve haliyle 'mavi vatan sularına' kaydı.
Yerli ve milli savunma hamleleriyle kısa sürede hızlı yol alan ve hem yüzer hem de uçar unsurlarıyla gerek Ege'de gerek Akdeniz'de kabiliyet açısından bölge ülkeleriyle arasını her geçen gün açan Türkiye’ye karşı Yunanistan farklı ortaklıklarla çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Ege, Doğu Akdeniz ve Güney Kıbrıs'taki kimi noktalarda İsrail başta olmak üzere ABD ve Mısır gibi ülkelerle ortak operasyonlara imza atan Yunanistan'ın, son olarak İsrail'le birlikte Girit'te büyük bir radar üssü kurmak istediğine yönelik haberler Türkiye'de bazı sorulara neden oldu.
Yunanistan ve İsrail bu radarı kime karşı kuracak?
Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk, Yunanistan-İsrail ortaklığında kurulması düşünülen radarın nasıl bir teknolojiye sahip olacağını, bu radarın Türkiye'yi nasıl etkileyeceğini ve ülkemizin bölgedeki radar faaliyetlerinde ne durumda olduğuna dair Yeni Şafak'a önemli açıklamalarda bulundu.
Girit esasen NATO'nun da NAMFI füze atış eğitim altyapısı ile 1967'den bu yana üstlendiği, derin deniz limanı imkanlarıyla uçak gemilerinin de ziyarette bulunduğu, NATO'nun deniz eğitim merkezi ve ABD Hava Kuvvetlerine kolaylıklar sağlayan bir üs bölgesi olduğunu anlatan Kutluk, birkaç gün önce söz konusu yerde ARIADNİ adlı yine bir NATO Mayın Karşı Tedbirleri tatbikatının olduğunu ve Türkiye'nin de TCG AKÇAKOCA mayın gemisiyle bu faaliyete katıldığının altını çizerek, şöyle devam etti:
Türkiye bu çalışmayı 15 sene önce yaptı
Yunanistan'ın İsrail'le birlikte kuracağı 'ufuk ötesini görebilen' radar üssünü teknik açıdan değerlendiren Kutluk, "Anladığımız kadarıyla su üstü gözetleme radarı olacak. Dünya yuvarlak, bu nedenle klasik bir radar ile ufkun çok ötesine gidemezler. Genel itibariyle 20 mil gibi bir kapsama alanı olmakla birlikte, anteni koyduğunuz yüksekliğe ve izleyeceğiniz su üstü ekosunun büyüklüğüne göre alanın kapsaması değişir. Kimi yerlerde 40-45 mil gözetleme şansınız olur" dedi.
Kutluk, Türkiye’nin böyle bir gözetleme çalışmasını yaklaşık 15 sene önce tamamladığına işaret ederek, "Ege’de çıkıntı olarak konumlandırdığımız yerlerde bizim kendi gözetleme radarlarımız ve diğer imkanlarımız var. Tabi bunların yerlerini noktasal olarak söylemek doğru olmaz" ifadesini kullandı.
600 deniz miline kadar uzanabilir
Yunanistan-İsrail ortaklığında kurulacağı açıklanan 'ufuk ötesi' 600 deniz miline kadar uzanacak menzili gözetlemek iddiasındaki bir radarın teknolojisi henüz tam gelişmemiş ve bu nedenle çok fazla yatırım yapılmamış bir Yüksek Frekans tür radar olabileceğine değinen Kutluk, sözlerini şöyle sürdürdü:
Askeri açıdan bir kıymet-i harbiyesi yok
Kutluk, Yunanistan ve İsrail'in bu adımının Doğu Akdeniz'i gözetlemek için yapılmış bir hamle olduğunun açıklanmış oluşuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
"Bunun askeri açıdan bir kıymet-i harbiyesi var mıdır? Bence fazlaca bir değeri yok. Neden yok? Çünkü Türkiye zaten söz konusu bölgede donanma varlığı ile 'görünür olmaktan' yana irade koymuş bir ülke. Denizdeki varlığımızın sebebi bu. Biz hem Ege'de hem Doğu Akdeniz'de kendimizi hiç gizlemeden 'Biz buradayız' diyoruz.
Kıbrıs'ı her yerden gözlüyoruz
Kıbrıs'ın etrafını havadan, suyun altından, suyun üstünden her yerden gözetliyoruz.
O nedenle Yunanistan ve İsrail’in Girit'e radar üssü kurma adımını çok da önemsememek lazım. Askeri açıdan bizim için olumsuz bir durum oluşturacağına ihtimal vermiyorum."