Baykan'ın Derince köyünde yaşayanlar, 21 Ekim 1993 gecesi, acısını bir daha unutamayacakları bir güne tanıklık etti. Çoğunluğu köy korucusu olan ailelerin yaşadığı Derince'nin etrafını ağır makineli silahlarla çeviren bölücü terör örgütü mensupları, köyün içine sızarak evlerden çıkardıkları çocuk ve kadınları okul bahçesinde topladı.
Köylülerin koruculuk yapmaması için tehditler savuran, hakaretler eden teröristler, daha sonra en küçüğü 3 aylık 13'ü çocuk, 8'i kadın 22 kişiyi kurşuna dizdi.
Köylülerin yaşadığı tarif edilmez acı sonrası köye ulaşan gazeteciler, o gün çektikleri bir fotoğrafla terörün acımasız yüzünü dünya kamuoyuna gösterdi.
Henüz 3 yaşında kefene sarılı bedeni kurşunlanmış Serkan Erdem'in fotoğrafı, terör örgütünün kanlı eylemlerinin simgesi olurken, bu katliamdan sonra teröristbaşı Abdullah Öcalan da "bebek katili" olarak hafızalara kazındı.
Derince'de 22 yıl önce yaşanan ve gerek Erdem ailesinin gerekse köydeki diğer ailelerin hiçbir zaman unutamadığı katliamın üzerinden yıllar geçti, ancak köylülerin yaşadığı acı hiçbir zaman unutulmadı.
Teröristlerin gerçekleştirdiği her kanlı eylemde "21 Ekim" gecesini hatırlayan köylüler, yaşanan katliamların ve acıların son bulmasını diliyor.
Katliamda 3 çocuğunu kaybetti
Karnından kurşunlanmış fotoğrafıyla sembol olan 3 yaşındaki Serkan'ın babası Zaman Erdem, olay günü köyün çevresinde nöbet tuttuklarını, bu esnada çok sayıda teröristin köyün etrafını sarıp nöbet kulübelerine ateş açtığını söyledi.
Yaklaşık 3 saat süren çatışmanın ardından köye sızan teröristlerin girdikleri evlerdeki sivilleri "sizinle konuşacağız" diyerek evlerinden çıkarttığını anlatan Erdem, 13'ü çocuk 8'i kadın 22 kişinin teröristler tarafından okulun bahçesinde kurşuna dizildiğini belirtti.
Olayı duyar duymaz okula gittiğini vurgulayan Erdem, "Eşim, 3 çocuğum, annem ve ağabeyim bu katliamda şehit oldu. Diğer şehitler de akrabalarımızdı. Aralarında 1-2 yaşındaki çocuklar da vardı. Bu saldırı insanlığa sığmaz" dedi.
Erdem, yaşadığı acının tarifsiz olduğuna dikkati çekerek, her şeye rağmen ülkede huzur ve barış istediklerini dile getirdi.
"Teröristlerin derdi Ermeni meselesinden başka bir şey değil. Ancak bazı insanlar bunu hala anlamıyor" diyen Erdem, bu katliamı unutmanın mümkün olmadığını kaydetti.
"100 yıl geçse de bu katliam unutulmaz"
Oğlu Serkan'ın fotoğrafının bilgisi dışında çekildiğini aktaran Erdem, şöyle konuştu:
"Oğlumun o fotoğrafını gördüğüm zaman hemen gözlerim doluyor. Aradan 100 yıl geçse de bu katliam unutulmaz. Bir insanda vicdan varsa zaten bu acıyı ve katliamı unutmaz. Ben bir babayım. Bu fotoğrafı çeken gazetecilerden fotoğrafı yayınlamamalarını istedim. O sırada yayınlanmasını istemedim çünkü çok acı çekiyordum ki halen de çekiyorum. Bu dünyada olduğum müddetçe bu acıyı çekeceğim."
"Bunların derdi Kürt sorunu değil"
Saldırıda 16 yaşındaki kızı Hasibe Erdem'i kaybeden Seyfettin Erdem de katliamı gerçekleştiren teröristlerin bugüne kadar Kürtlere zarar verdiğini belirtti.
Yaşadıklarının kabul edilebilecek bir durum olmadığına işaret eden Erdem, "Olay günü köyde değildim. Geldiğimde köydeki manzara korkunçtu. En büyük zarar Kürtlere veriliyor. Araç yakıp, çocuk öldürmekle hiçbir yere varamazlar. Bunların derdi Kürt sorunu değil. Huzur istiyoruz, bir daha katliamların olmasını istemiyoruz. Bu katliamı inşallah bundan sonra kimse yaşamaz" dedi.
Erdem, olayın üzerinden 22 yıl geçtiğini acılarının ise ilk günkü tazeliğinde olduğunu vurguladı.
"Bunların Kürtlükle alakaları yok"
Saldırıda yakınlarını kaybeden İlhan Erdem ise köye baskın yapan teröristlerin yaklaşık 200 kişi olduğunu anlattı.
Köylerindeki korucu sayısının o dönem az olduğunu ifade eden Erdem, "Bunların Kürtlükle alakaları yok. Biz de Türk, Kürt, Arap ayırımı olmaz. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Aramızda hiçbir zaman ayırım olmadı ama maalesef teröristin işi çocukları, kadınları katletmektir" ifadelerini kullandı.