ABD Haçlı ruhu ile saldırıyor” diyen Müslüm, ABD’nin DEAŞ’ı, PKK’yı ve FETÖ’yü Erdoğan’a ve Türk halkına karşı desteklediğini kaydetti. Kürtleri Hıristiyanlaştırma projesini 1992 yılından beri yürüten ABD’nin PKK’yı kullanarak Müslümanlardan geçmişin intikamını almayı amaçladığını dile getiren Müslüm, şöyle konuştu:
KÜRTLER ‘TÜRKİYE’ DİYOR
“Suriye halkı olarak çok boyutlu bir kuşatma ve katliam gerçeğiyle yüzleştik. Yüzbinlerce mazlumu bu kanlı sürece kurban verdik. Gelinen noktada ülkede tam bir kaos hakim. Bölgelerimizi PKK ile yıktılar. Şu an Kamışlı, Ayn İsa, Malikiye, Ayn el-Arab, Rasul Ayn başta olmak üzere PKK işgalindeki yerlerde özgür seçimler yapılsa Kürtler tereddütsüz Türkiye’yi o bölgede hakim güç olarak görmek ister. Türkiye’de kardeşlerimiz şunu çok iyi bilsin: PKK’ya verilen tüm uluslararası destek ve örgüt baskılarına rağmen kendilerine destek oranı yüzde 10 bile değil. PKK’yı aramızdaki kardeşliği yok etme aracı olarak kullanıyorlar. Batılılar bu kanlı yapıyı Kürtleri tarihten silme amaçlı bir maşa ve çocuklarımızı tarihe, dine, coğrafyaya ihanet eden dinamit kalıbı olarak kullanıyor.”
HER EVDE BİR MİSYONER
“Suriye’nin kuzeyi olağanüstü Hıristiyan misyonerlik faaliyetlerine sahne oluyor. Binlerce misyoner, ‘yardım gönüllüsü’, ‘PYD savaşçısı’, ‘sağlık elemanı’ vs. gibi maskeler altında bölgeye geldi. Doğrudan kilise temsilcisi olarak gönderilenler de var. Her eve girdiler. PKK onları himaye ediyor. Sözde ‘Kürtçe eğitim’ adı altında da çocuklarımızı Arapçadan uzak tutmak ve Kur’an okumalarını önlemek istiyorlar. Hıristiyan misyonerler doğan boşluğu kullanıyor. Selahaddin Eyyubi’yi unutmadılar ve şu an onun intikamını alıyorlar. Haseke’deki her yerleşim biriminde bir kilise var. PKK onlarca camiyi patlattı, yıktı. Benim şahsen yapımını üstlendiğim Ayn el-Arab’taki camiyi PKK yerlebir etti. Kur’an kursuna izin vermiyorlar. Ayn el-Arab’daki İmam Hatip Lisesi’ni dans ve müzik okuluna çevirdiler. Kürtler tarih boyu Haçlılara karşı her cephede savaştı. İslam’ın şeref verdiği bir milleti din, kültür ve terör aparatları ile bitirmek istiyorlar.”