Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanmasına ilişkin davada savunma yapan tutuksuz sanık Erkan P, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye gelerek herkes gibi hesap vermesini istedi.
FETÖ'nün mahrem imamları ile bunlardan talimat aldıkları iddia edilen pilotların yargılandığı Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Tutuklu sanık eski hava tabip teğmen Mesut Zurnacı, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, FETÖ üyesi olmadığını savundu.
Gülhane Askeri Tıp Akademisinden mezun olduktan sonra Cizre'ye atandığını, görevinin üçüncü ayında "terör örgüt üyeliği" gerekçesiyle gözaltına alındığını, soruşturma kapsamında Ankara'ya getirildiğini anlatan Zurnacı, burada kötü muameleye maruz kaldığını iddia etti.
Aleyhindeki ifadeleri kabul etmediğini kaydeden Zurnacı, lise arkadaşı Cihan S'nin beyanında kendisinin örgüt üyesi olduğuna yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Zurnacı, "Cihan S'nin iddiaları arasında yer alan bizden sorumlu örgüt abisi diye bahsettiği şahsa yönelik bir tanım ve teşhis yoktur. Muhtemelen etkin pişmanlıktan yararlanmak için böyle bir ifade verdi. Cihan S, darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde yakalandı." dedi.
Cihan S'nin hakkındaki beyanları dışında iddianamede aleyhinde delilin bulunmadığı iddia eden Zurnacı, örgütün kriptolu yazışma programını kullanmadığını, bankasında hesabının bulunmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu.
Kaldığı evlerin adresini veremedi
Örgütün mahrem abisi olarak suçlanan tutuklu sanık Mehmet Fatih Ballı da göz doktoru olduğunu, darbe girişiminin yaşandığı sırada hiç kimseden kanunsuz bir emir almadığını söyledi.
Görev yeri Siirt'te gözaltına alındığını, burada bazı teğmenlerin kendisini teşhis ettiğinin söylendiğini aktaran Ballı, söz konusu isimlerden kimseyi tanımadığını, doktor olması nedeniyle muayenesine günlük 70 kişinin geldiğini, bu nedenle tanınmasının doğal karşılanması gerektiğini öne sürdü.
Öğrencilik yıllarında, kış aylarında havanın soğuk olması nedeniyle bir arkadaşının daveti üzerine 5 ay boyunca bir evde kaldığını, buranın cemaat evi olup olmadığı konusunda bilgisinin bulunmadığını iddia eden Ballı, "Geçmişte Gülen cemaati, şimdi ise terör örgütü olan bu yapının sohbetlerine katılmadım. Bu yapıyla hiçbir şekilde irtibatım ve ilişkim olmamıştır." iddiasında bulundu.
Çapraz sorgu sırasında Milli Savunma Bakanlığı avukatının, "Siz hiç görmeyen, tanımayan 4 teğmen sizinle ilgili neden bu kadar detaylı ifade versin ki?" sorusuna Ballı, "Bunlar asker ve beraberler, bir senaryo kurduklarını düşünüyorum. Bu şahıslar dinlendikten sonra bu durumun açığa çıkacağını düşünüyorum." cevabını verdi.
Aynı avukatın üniversitede kaldığı evlerin adreslerini vermesini istemesi üzerine sanık Ballı, öğrenciliğinin üzerinden uzun yıllar geçtiğini belirterek evlerin adreslerini hatırlamadığını söyledi.
"Himmet vermedim, belgesi olan varsa çıkarsın"
Sanık eski hava pilot üsteğmen Serhat İnal ise evde bulunduğu sırada darbe girişiminden haberdar olduğunu, filoya katılış yapması konusunda emir almadığını, olaylardan bir hafta sonra mesaiye başladığını söyledi.
İlerleyen günlerde görev yeri Malatya'da gözaltına alınarak Ankara'ya getirildiğini belirten İnal, örgütsel faaliyette bulunmadığını iddia etti. Resul D'nin örgüt üyelerini deşifre ettiği iddia edilen beyanında geçen isimleri tanımadığını öne süren İnal, "Kendini kurtarmak için nasıl bir anlaşmaya yaptıklarını bilmiyorum. Sadece birlikte tuttuğumuz evi paylaştık. Onun dışında bir ilişkimiz, irtibatımız yoktur. Resul D'nin, Harp Okulunda birlikte cemaat evlerine gittiğimiz iddialarını kesinlikle kabul etmiyorum." savunmasını yaptı.
İddianamede, örgüt üyelerinin kod isim kullandıklarına dair bilgi yer aldığını aktaran İnal, kendisinin böyle bir isminin olmadığını, örgüt üyeliğine ilişkin herhangi bir somut delil bulunmadığını belirterek, "Himmet vermedim, belgesi olan varsa çıkarsın, böyle bir şey söz konusu olamaz. Dışarıda FETÖ'cülere uçak veriliyor, uçuruluyor, benim gibi alakası olmayanlar da tutuklu. Terör örgütüyle adımın yan yana gelmesi çok onur kırıcıdır. Bulunduğum noktaya kendi imkanlarımla geldim, kimseden destek almadım." ifadelerini kullandı.
"Bildiğim her şeyi anlattım"
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen tutuksuz sanık Erkan P. de "cemaat" olarak anıldığı dönemde FETÖ yapılanmasında yer aldığını kaydetti.
Kayseri'de "cemaat evleri"nde kalmaya başladığını, sürekli ev değişikliği nedeniyle bu evlerin adreslerini hatırlayamadığını kaydeden Erkan P, "Allah rızası" düşüncesiyle faaliyetlerde bulunduğunu savundu.
O dönemlerde Akıncı Üssü'ndeki mahrem yapılanma kapsamında, üçü pilot, beş subaydan sorumlu olduğunu kabul eden Erkan P, 2013'te ailevi sebeplerden dolayı FETÖ ile bağını kopardığını anlattı.
FETÖ'nün "cemaat" olarak bilindiği dönemde, bu yapıyla bağlantılı tanıdığı kişilerin terörist olmadığını, kendisinin de böyle bir düşünceyle hareket etmediğini iddia eden Erkan P, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra "cemaat"in bir terör örgütü olduğunu anladığını söyledi.
Kanlı darbe girişiminin faili FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye gelerek adalete hesap vermesini isteyen Erkan P, "Pensilvanya'daki (FETÖ elebaşı Gülen) gelip cezaevindeki insanlar ne çekiyorsa o da çeksin. Gelsin insanların yaşadıklarını görsün. Öyle sürekli susmakla bir şey olmayacağını ben anladım ve bildiğim her şeyi anlattım." ifadelerini kullandı.