Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyoğlu Belediyesi'nin yeni binasının açılış törenine katıldı.
Törene Erdoğan'ın yanı sıra Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan, eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katıldı.
Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz geçmişte milletin hafızasının sıfırlanmaya, tarihinin unutturulmaya çalışıldığı dönemler yaşadı. Geçmişinde, tarihinden ve değerlerinde kopartılmaya çalışılarak yeni kimlikler dikte edilmeye çalışıldı. Bu binanın restorasyonu sırasında, ben de tekrar edeceğim; bir çukurda 2. Abdülhamit Han adına hazırlanmış bir tuğraya tesadüf ediyorlar. O güzelim tuğra nereden çıkıyor? Dikkatinizi çekiyorum, bir çukurdan çıkıyor. Elbette bu tarihi tuğra derhal oradan alınıp, ait olduğu yere büyük bir özenle, gururla yerleştirildi. Aynı şeyi nerede yaptılar? Beyazıt'ta, İstanbul Üniversitesi'nin girişinde, orada da bir tuğra vardı. Onu söktüler yerine TC'yi koydular. Şimdi o da aslına rücu etti" dedi.
BOŞUNA MUKAYESE YAPMIYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte geçmişte birileri tarihini çukura gömmek için uğraşırken biz oradan ve nice derin çukurlardan değerleri çekip çıkarıyor milletimizin hizmetlerine sunuyoruz. Bizler boşuna eski Türkiye demiyoruz. Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında mukayeseyi boşuna yapmıyoruz. Sadece bu basit örnek bile iki Türkiye arasında ki farkı göstermeye yeter" diye konuştu.
LAFLA DEMOKRAT OLUNMAZ
Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Yassıada'daki temel atma törenini hatırlatarak, "14 Mayıs'ta Sayın Başbakanımız, hakikaten hayalimiz olan, projesini bizzat hazırlattığım 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın temelini attılar. Orada 27 Mayıs'ta geçmişte ne olmuştu, şimdi ise ne oluyor? Yeni Türkiye'nin temelleri demokrasi ve özgürlüklere gerçek manada sahip çıkanların sırtlarında yükseliyor. Lafla demokrat olunmaz. Lafla özgürlüklerin müdafaası yapılamaz. İşte bunun gerçeğini de inşallah o yaslı adayı, Sivri ada ile birlikte demokrasi ve özgürlükler adası ile birlikte demokrasi ve özgürlükler adası yapmak suretiyle inşallah hayata geçiriyoruz.
Müsterih olunuz. Kimsenin İstanbul'u artık 1960'lara, 1990'ların başına geri döndürmesine izin vermeyeceğiz. İstanbul'u 2023 hedeflerine ulaştıracak, arkasından da fethin 600. yılına hazırlayacağız. Yeter ki İstanbul bizimle olsun, İstanbullu bizimle olsun" şeklinde konuştu.
BUNLARIN KABE'Sİ KANDİL OLABİLİR, TAKSİM OLABİLİR...
"Pensilvanya ile Kandil bir olmuş, önlerine de muhalefet partilerini katmışlar" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'yi yeniden karanlık günlere döndürmenin hesabı içindeler. Görüyorsunuz işte pusulası şaşmış, kıblesi şaşmış, hatta felekleri şaşmış vaziyette oradan oraya savruluyorlar. Taksim'i, kıbleleri, Kabeleri olarak ilan edenlerle bir yere varılır mı? Ben inanıyorum ki, benim Kürt kardeşlerim, terör örgütünü arkasına almış olan bu zihniyetlere vermeyecektir. Bunların bir kısmının Kâbe'si Pensilvanya olabilir, bunların bir kısmının Kâbe'si Kandil olabilir, Taksim olabilir...
Hani 'Kabe Arapın olsun, bize Çankaya yeter' diyenler olabilir. Ama bizim Kabe'miz de kıblemiz de, istikametimiz de belli. Bizim Kâbe'miz Mekke'de. Ruhumuz İstanbul'da, aşkımız tüm Türkiye'de. Sevgimiz, Kudüs'te, Gazze'de, Mısır'da, Balkanlar'dadır.
Buradan onlara değil, onların akıl danelerine üst akla sesleniyorum, bu millet, bu ülke yeni Türkiye yolundan dönmez, dönmeyecektir. Bunu böyle bilesiniz."
DEVLET İÇİNDE DEVLET ASLA MÜMKÜN DEĞİL
"Beyoğlu, mütareke dönemini de gördü, yaşadı. Beyoğlu bu milletin can damarına basan işgalcileri de gördü" diyen Erdoğan, "Eski Türkiye sevdalılarını da gördü. Beyoğlu gezicileri de gördü. Yeni Türkiye'nin inşasına başlayacağımız yer de inşallah yine Beyoğlu olacak. Biz meydanlarda hep bir şey söyledik. Ne dedik? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. İşte bizim rabiamız bu. Kimse bu vatan toprakları üzerinde operasyon düşünmesin. O, kuru bir hayaldir. Karşısında evvel Allah 78 milyonu bulur. Devlet içinde devlet asla mümkün değil. O da kuru bir hayal" şeklinde konuştu.