Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) propaganda desteği veren Samanyolu TV, S Haber, Bugün TV, Kanaltürk, Mehtap TV, Irmak TV ve Yumurcak TV, Teledünya, Kablo TV'nin, Dijitürk platformundan çıkarılmasıyla ilgili yeni bir oyun devreye sokuldu. Paralel yapıya mensup kişiler, mahkeme mahkeme gezerek kanalların platformdan çıkartılmasına ilişkin kararın iptal edilmesi için ihtiyati tedbir talep etmeye başladı. Mahkemelerin tamamı da ihtiyati tedbir kararı talep eden vatandaşların olaya taraf olmadıklarını belirterek, talepleri reddetti.
İLK BAŞVURU MERSİN'E
Bunun bir örneği de Mersin'de yaşandı. İlk olarak bir kişi 12 Ekim'de Mersin 3. Tüketici Mahkemesi'ne başvurarak, paralel yapı destekçisi kanalların Dijitürk platformundan çıkartılması kararına son verilmesi için ihtiyati tedbir talep etti. Mahkeme, 26 Ekim'de verdiği kararda, ihtiyati tedbir kararının sadece taraflarca talep edilebileceğine ve davacının taraf olmadığına işaret ederek ihtiyati tedbir talebini reddetti.
HUKUKU GÖRMEZDEN GELDİ
Ancak başka bir vatandaşın yaptığı başvuru Mersin 1. Tüketici Mahkemesi tarafından kabul gördü. Bir vatandaş, 19 Ekim'de Mersin 1. Tüketici Mahkemesi'ne başvurdu. Talep aynı olmasına rağmen söz konusu mahkemenin hakimi Mustafa Çolaker, skandal bir karara imza attı. Hakim Çolaker, 26 Ekim günü verdiği ara kararda, taraf olmayan bir vatandaşın böyle bir başvuru hakkı olmadığını görmezden gelerek ihtiyati tedbir kararını kabul etti.
KAMİKAZELİĞE SOYUNDU
Bununla da yetinmeyen Hakim Çolaker, İstanbul'da paralel yapıya ilişkin operasyonlar çerçevesinde tutuklanan polisleri yok hükmünde kararla serbest bırakan kamikaze hakimlere benzer bir karar daha verdi. Yetki sınırlarını aşan ve görev alanı dışına çıkan Çolaker, milyonlarca abonesi bulunan ve özel kuruluş olan Dijitürk'ün verdiği kararla ilgili bir vatandaşın böyle bir hakkı olmamasına rağmen yaptığı başvuruda, paralel kanalların platformdan çıkartılmasının iptaline karar verdi.
VATANDAŞ BAŞVURU YAPAMAZ
Çolaker'in bu kararı, skandal olarak değerlendirildi. Hukukçular, böylesi bir davada tedbir kararı verilebilmesi için ancak platformdan çıkarılan kanalların talepte bulunabileceğini, bu platformlara abone olan vatandaşların ise böyle bir talepte bulunamayacağını vurguladı. Bu durumdaki vatandaşların ise sadece söz konusu platforma karşı sözleşmenin feshi ve bu kanallar için ödenen paraların iadesi talebi ile ilgili dava açabileceğini kaydetti.