Kongre sürecine hazırlanan CHP’de “çirkin işler” dönüyor. Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, CHP’li bir ismin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Külliye’de bir görüşme gerçekleştirdiğini iddia etti. Cumhurbaşkanlığı iddiayı yalanlarken, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu doğruladı. Parti içi muhalefet, gelişmeyi, muhtemel genel başkan adaylarını “İcazetli” damgası vurarak saf dışı etme operasyonu olarak yorumladı. Olağan şüpheliler Muharrem İnce, İlhan Kesici, Gürsel Erol, iddialara sert tepki gösterdi. İlk tepki, Muharrem İnce’den geldi.
İSMİ UNUTMUŞ!
İnce, görüşmeyi yaptığı iddia edilen kişinin ortaya çıkmasını ya da Turan’ın bu ismi açıklamasını istedi. Milletvekili Gürsel Erol ve İstanbul vekili İlhan Kesici de benzer açıklamalar yaptı. Ateşi fitilleyen Turan ise “Ona söylediği ismi unutacağıma dair söz verdim” dedi. İddiayı yalanlayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ‘mesnetsiz’ olarak nitelediği iddiaları ‘tamamen gerçek dışı, hayal ürünü’ olarak niteledi.
SİYASİ İKBAL VURGUSU
Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ne de başka bir yerde böyle bir görüşmesi olmamış, böyle bir diyalog gerçekleşmemiştir” dedi. ‘Siyasi ikbal’ vurgusu yapan Altun, “Kamuoyunu siyasi magazin haberleriyle meşgul etmenin, kendi siyasi ikbalini korumaya çalışan çevrelere fayda sağlamayacağını da belirtmek isteriz. Siyaset iklimini zehirlemeye çalışan kimi siyasetçilerin yaptıkları açıklamaları da kaygıyla izliyoruz” ifadelerini kullandı.
Elini güçlendirme oyunu!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un üstü örtülü olarak siyasi ikbal peşinde koşmakla eleştirdiği Kılıçdaroğlu ise katıldığı bir programda “Özel bir isim tahmininde bulunmak istemiyorum ama doğrudur. İsim vermek istemem” ifadelerini kullandı. Tüm bu tartışmalar devam ederken, parti içinde de iddialar yankılandı. Turan’ın iddiaları partiyi de karıştırdı. Kulislerde, 37’nci Olağan Kurultay için mahalle delegeleri seçimlerinin başladığı CHP’de Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirmek için yeni planlar ortaya attığı belirtiliyor. Bu iddiaların Kılıçdaroğlu’nun kongrede tek aday olarak daha güçlü çıkmak isteğine hizmet ettiğine işaret ediliyor.