Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'na katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, casusluk iddiasıyla yargılanan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'in duşurmasına katılan konsoloslara tepki gösterdi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Bugün yaşanan sıkıntıların sebeplerinden biri de Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda sürdürdüğü kararlı yürüyüşü ve bundan kaynaklanan endişelerdir. Dikkat ederseniz, biz ne zaman 'Yeni Türkiye', 'Büyük Türkiye' dedik, işte o zaman akılla, mantıkla izah edemeyeceğimiz, hadiselerin tabii seyrine tamamen aykırı bir sürü sorunu önümüzde bulduk.
MANTIKLI İZAHI VAR MI
Türkiye'nin güney sınırlarındaki ilçelerinde terör örgütünün başlattığı kalkışmanın mantıklı bir izahı var mı? Hayatın doğal akışına uygun saymak mümkün mü? İnsanilikten nasibini almamış mahluklar bunlar. Bunlara methiyeler düzen bir kısım sözde akademisyenlerin, ilimden bir nasibi olabilir mi? Suriye'deki gelişmelerin bir anda böylesine mahiyet ve yön değiştirmesi, bölgenin kendi dinamikleriyle açıklanabilir mi?
MESELE KRİTER DEĞİL
DAEŞ bahanesiyle oynanan oyunların gerisindeki niyetleri, hedefleri görmemek için herhalde kör olmak lazım. Bölücü terör örgütüne kucak açanların, kol kanat gerenlerin endişesi herhalde bu her taraflarından zavallılık akan teröristlerin kendileri değil, Türkiye'yi 1959 yılından beri Avrupa Birliği kapısında bekletenlerin bilhassa son 10 yılda kabul ettikleri üyelere baktığımızda meselenin kriterler olmadığını gayet iyi anlıyoruz.
DİPLOMASİNİN BİR ADABI VAR
İşte dün (önceki gün) malum bir gazetecinin (Can Dündar) mahkemesi vardı. Bu yargılamaya katılanların durumu çok önemli. İstanbul'daki konsoloslar mahkemeye geliyor. Siz kimsiniz ya, sizin ne işiniz var orada? Yani diplomasinin de bir edebi var, adabı var. Burası senin ülken değil, Türkiye. Sen konsolosluk binası veya konsolosluk sınırları içerisinde hareket edebilirsin, diğerleri izne tabidir.
TERCİHLERİNİ GÖRÜYORUZ
Bunlar kalkıp bu ülkenin içerisinde bir gövde gösterisini yapabilecek kadar haddi tecavüz edebiliyorlar. Oynanan oyunun tarzını göstermesi bakımından bu çok önemli. Demokrasi, insan hakları, özgürlük, seçim laflarını dillerinden düşürmeyenlerin, halkın desteğini alarak iş başına gelenlerle darbeciler karşı karşıya geldiğinde tercihlerinin hangisinden yana olduğunu
hep birlikte takip ediyoruz, görüyoruz.
Taksim'de teftiş
Erdoğan, The Marmara Oteli'nde düzenlenen 1. Global Eğitim Zirvesi'nin ardından, Taksim Meydanı'na geçti. Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi ile ilgili incelemelerde bulunan Erdoğan'a Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan eşlik etti. Erdoğan daha sonra, buradaki bir taksi durağını ziyaret etti.
Eğitimde radikal adımlar atabiliriz
Erdoğan, Türkiye tarihinin son 200 yılına damga vuran yabancılaşmanın eğitim sisteminin de kanayan yarası olduğunu söyledi. Erdoğan, “Eğitim sistemimizin kadim değerlerimizi merkeze alan bir anlayışla yeniden inşa edilmesi şart” dedi.
Erdoğan, Global Eğitim Zirvesi'ndeki konuşmasında ise eğitim sisteminde radikal adımlar atılacağının işaretlerini verdi. Bugün farklı şekillerde tezahür eden yabancılaşma meselesinin Türkiye tarihinin son 200 yılına damgasını vuran en önemli sorunlardan biri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu sorunun eğitim ve öğretim sisteminin de etkisiyle 2 asırdır ülkenin kanayan bir yarası olduğunu söyledi. Erdoğan, “Biz son 13 yılda eğitim sistemimizi bu tek tipçi, kompleksli zihniyetin tahakkümünden kurtarmak için büyük çaba harcadık. Ancak her dönemde bu ülkede Batı'ya karşı duyulan aşağılık kompleksi sebebiyle orada olanı sorgusuz sualsiz almaya teşne bir kesim maalesef var olmuştur. Sömürge kafalı, jakoben, kolaycı ve kopyacı, eser veremeyen, milletine tepeden bakan bu kesim uzun süre devlet ve toplum hayatımızın kontrolünü ne yazık ki elinde tutmuştur. Toplumumuzun can damarını kesmeyi amaçlayan bu yaklaşımı rahmetli Ahmet Hamdi Tanpınar bir tür kültürel inkar olarak tanımlıyor. Ben de 'Bu hem inkar hem de intihardır' diyorum” dedi.
AKLISELİM BİR NESİL
Erdoğan, “Eğitim öğretim sistemimizin hedefi, sadece kariyer veya sınav geçmeye odaklı bireyler yerine, aklıselim, kalbiselim, zevkiselim sahibi bir nesil olmalıdır. Bunun için de sistemin kadim değerlerimizi merkeze alan bir anlayışla, ilim, irfani hikmet esasları üzerine yeniden inşa edilmesi şarttır. İçinde bulunduğumuz dönem bu tür radikal adımları atabileceğimiz mümbit bir dönemdir. Türkiye böyle bir sistemi inşa edecek birikime, imkana, kaynağa şu an fazlasıyla sahiptir” diye konuştu.