Önce hayallerini sonra hayatını çaldılar

FETÖ’cü subaylar nedeniyle Kara Harp Okulunu yarıda bırakarak hayalindeki üniformayı giyemeyen Aydın Çopur, darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önünde helikopterden açılan ateş sonucu 26 yaşında şehit oldu.

Yeni Şafak Haber Merkezi

15 Temmuz gecesi Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin önünde şehit olan 26 yaşındaki Aydın Çopur'un, askeri okullarda yuvalanan terör örgütü mensubu subayların mağdur ettiği öğrencilerden olduğu, hayalindeki üniformayı giyemeden Kara Harp Okulunu bırakmak zorunda kaldığı ortaya çıktı. Kara Harp Okulundan ayrıldıktan sonra girdiği Kırıkkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden mezun olan Aydın Çopur, 15 Temmuz günü gezmek için kuzeninin yanına Ankara'ya gitti. FETÖ'nün darbe girişimini duyunca kuzeniyle sokağa çıkan Çopur, darbeci askerler tarafından şehit edildi.

GÖZÜNDE BOZUKLUK VAR DEDİLER

Astsubay emeklisi olduğunu belirten şehidin babası Nurettin Çopur, “Oğlum benimle bazen kışlaya gelirdi. Daha küçücük bir çocukken 'ben asker olacağım' demişti. 2003 yılında Işıklar Askeri Lisesini kazandı. Bana 'Baba ben kendimi asker yaratılmış hissediyorum, beni askeri okula göndermezsen hiçbir okulda okumam' derdi.” ifadelerini kullandı. Lise bittikten sonra öğrencileri sağlık taramasından geçirdiklerini, oğlunun gözünde özür bularak 'sen pilot olamazsın' dediklerin aktaran Çopur, şöyle devam etti: “Bu çocuk 5 sene önce havacı diye okula giriyor ama yapmıyorlar ve karacılığa yönlendiriyorlar. Onlar gözünde bozukluk var dediler.” Oğlunun verilen emeklerin boşa gitmemesi için Kara Harp Okuluna kayıt yaptırdığını anlatan Çopur, şunları kaydetti: “Kara Harp Okuluna gidecek öğrenciler, Menteş Kampı'nda 6 hafta dayanıklılık kursuna katılıyorlar. Kamp bitiminde çocuğumuzu aldığımızda üstü başı kötü kokular içindeydi. 6 ay okudu. Beni her gün 5-6 kez arayıp 'Baba ne olur gelip beni alın' derdi. 'Bir arkadaşımız intihar etti. Gelenlerin yüzde 75-80'i ayrıldı, beni de alın' diyordu. 75 bin lira tazminat karşılığında okuldan aldık.”

YA KENDİNİZ ÇIKIN YA DA BİZ ATACAĞIZ

Acılı anne Rukiye Çopur ise askeri okuldaki kamp eğitiminde oğlunu boğazına kadar domuz pisliğine sokup, yürüttüklerini söyledi. Kampın sonunda koku nedeniyle oğlunun kıyafetlerinin tamamını çöpe attıklarını belirten Çopur, “ Asker dayanıklı olsun diye sıkı eğitim yapıyorlar zannediyorduk. Sonra oğlum, 'asfaltlarda süründürdüler, teller arasından geçirip her yanımızı yara bere içerisinde bırakırlardı' diye anlattı.” diye konuştu. Oğlunun kendilerine pek bir şey anlatmadığını ifade eden Çopur, “Darbe olduğu gün, bana biraz yardım etmişti. Konu açıldı, 'Anne siz beni askeriyeden almasaydınız beni atacaklardı. Zaten bize orada söylemişlerdi 'ya kendiniz çıkın ya da biz atacağız' dedilerdi' diye” şeklinde konuştu.

Seni şehit annesi yapayım mı?

Oğlunun şehit olmak istediğini dile getiren Rukiye Çopur, şunları anlattı:“Çocuğum bir hafta öncesinde bana, 'Anne seni şehit annesi yapayım mı?' dedi. 'Oğlum böyle şeyler konuşma, isterim şehit annesi olmayı ama içim burkuluyor.' dedim. Haftasına şehit oldu.” dedi.