Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü hakkında hazırlanan iddianamede örgütün, Fetullahçı Terör Örgütü ile olan benzerliklerine dikkat çekildi. Uluslararası istihbarat örgütlerinin de güdümünde olan her iki örgütün adeta bir ahtapotun farklı kolları oldukları ortaya koyuldu. Oktar grubunun da ‘üst akıl’ konumunda bulunan yabancı istihbarat servisleri ile bağlantılı olduğu ifade edilen iddianameye göre, her iki örgüt lideri de 1970’li yıllardan itibaren faaliyetlerine hız verdi. FETÖ elebaşı Gülen yazılarında ‘Abdul Fettah Şahin, Saffet Semih, Şemsettin Nuri’ gibi isimler kullanırken, Oktar ise ‘Harun Yahya’ adı ile kitaplar yayımladı. FETÖ terör örgütü, çalışan üyelerinden ‘himmet’ adı altında para toplarken, Adnan Oktar Örgütü üyelerinin de ‘infak’ adı altında para topladıkları belirlendi.
MEHDİ SÖYLEMİ KARDEŞLİĞİ
Dinler arası diyalog adı altında farklı dinlere mensup din adamlarıyla irtibatlar kuruldu, Oktar, birçok sohbetinde ‘Museviler bizim kardeşimizdir. Hristiyan dindarlar bizim canımız, ciğerimiz kardeşlerimizdir. Benim diyalog dediğim budur’ söylemlerinde bulundu. FETÖ mensupları Gülen için ‘beklenen salih zat’ ifadesini kullanarak sözde ‘Mehdi’ olarak görürken, Oktar’ın üyeleri de liderlerinin ‘Mehdi’ olduğuna inandırıldı ve kendisi de bunu ima etti.
GÜLEN’İ YARDIMCISI İLAN ETTİ
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in Oktar tarafından ‘Hz. Peygamber soyundan gelen, Mehdi’nin yardımcısı olan ve başa geçişine zemin hazırlayan hadislerle müjdelenmiş ‘Kahtani’ olarak tanımlandı. Oktar, Yahudilere iyi görünmek amacıyla Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamit’i hain ilan ederek, ‘Yaptığı tek iyi iş İsrail Devleti’nin kurulmasını sağlamasıdır’ şeklinde açıklamalarda bulundu.
İSRAİL’E BİAT ETTİLER
‘Daha önce Kur’an ayetlerini yanlış anlamışım sonradan Yahudilere bakışım değişti’ diyen FETÖ elebaşı’na karşılık Adnan Oktar da ‘Biz Tevrat’ta bildirilen Moşiyah’ın yani hadislerde bildirilen Mehdi’nin talebesiyiz’ ifadelerini kullandı. Gülen, Mavi Marmara ile ilgili, ‘İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır’ derken, Oktar da örgüt mensuplarını İsrail’e göndererek, din adamları ve siyasetçileri programlarında ağırladı.