AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin artık "Birleşmiş Milletler Güvensizlik Konseyi" haline geldiğini belirterek "Böyle bir yapı dünyanın neresinde savaşı durduracak, dünyanın neresinde haksızlıklara mani olacak?" ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, bir milletin en büyük gücünün inanmış, davasına sadakatle bağlı olan medeniyet değerlerine bağlı, fedakarca çalışan ufku açık bir gençliğe sahip olmasından geldiğini ifade etti. AK Parti'nin siyasi hareketinin dört temel özelliği olduğunu, gençlerin bu özellikleri çok iyi bilmeleri gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, "Bunlardan birincisi, AK Parti sadece bir siyasi partinin adı değildir. Bir dava hareketidir. Yani güçlü bir iradesi olan, bir medeniyet tasavvuru olan ve nihayetinde siyasetteki esas amacı bizim medeniyetimizi ihya etmek olan bir dava hareketidir" dedi.
Numan Kurtulmuş, bu dava hareketinin iki ayağından birisinin "yeniden güçlü, büyük Türkiye idealine sahip olmak", diğerinin ise "yeni, adil, hakkaniyetli bir dünya sisteminin kurulması mecburiyeti" olduğunu aktardı.
"Türkiye'nin ayakları üstünde güçlü basmaktan başka şansı yoktur"
İçinden geçilen bu dönemin, Türkiye'nin güçlü ve büyük bir ülke olarak ayakta durmasının önemini kendilerine hatırlattığını anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
Kafkaslar'ın önemli bir coğrafya olarak ortaya çıkmakta olduğunu belirten Kurtulmuş, "Aynı şekilde Balkanlar, Doğu Akdeniz, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Türkiye'nin de hemen yanı başında bulunan bu coğrafyada neredeyse dünyanın bütün büyük güçleri büyük bir mücadele ve kapışma halindedir. Bu büyük güçler ellerine silah tutuşturdukları taşeronları ile yani vekalet savaşlarının vekili olan terör örgütleriyle büyük bir mücadelenin içerisindedir" dedi.
Bu coğrafyada Türkiye'nin ayakları üstünde güçlü basmaktan başka şansı olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Yeniden büyük Türkiye, sadece bir ideal değil bugün gerçekleştirmek için canımızı ortaya koymak zorunda olduğumuz milli bir hedeftir" ifadesini kullandı.
"Türkiye'nin bu coğrafyada güçlü bir Türkiye olmaktan başka bir şansı bugün de yok"
Kurtulmuş, Türkiye'nin geçmiş dönemlerde kendi sanayisini kurmak için mücadele ettiğini, buna karşılık milletin karşısında olanların ülkenin sanayileşmesinin önüne geçmek istediğini anlattı.
AK Parti'nin en iyi başardığı şeyin genç nesillere öz güven kazandırması olduğunu belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni, adil, hakkaniyetli bir dünya sisteminin kurulması mecburiyeti, davamızın ikinci ayağı. Ukrayna krizi ile birlikte bir kere daha mevcut dünya sisteminin bütün kurum ve kuruluşları ile çöktüğünü, iflas ettiğini görüyoruz. Artık bu sistem tedavülden kalkmış bulunuyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ne işe yarar, dünyada savaş çıkmasın... 5 daimi ülke var, Cumhurbaşkanı'mız diyor ya 'Dünya 5'ten büyüktür.' diye. 'Dünya 5'ten büyüktür.', laf olsun diye söylenmiş bir söz değil. 10 yıllarca yılın birikimi olarak söylenmiş bir sözdür."
"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karar alamıyor"
Dünyada adil ve hakkaniyetli bir dünyayı kurmak zorunda olduklarını işaret eden Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, dünyanın hiçbir yerinde barışı tesis edemediğini vurgulayan Kurtulmuş, "Çok açık söyleyebiliriz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, artık Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi değil Birleşmiş Milletler Güvensizlik Konseyi haline gelmiştir. Böyle bir yapı, dünyanın neresinde savaşı durduracak, dünyanın neresinde haksızlıklara mani olacak" dedi.
Ukrayna krizi ile Batı medeniyeti ve Türk medeniyeti arasındaki farkın bir kez daha ortaya çıktığına işaret eden Kurtulmuş, Ukrayna'dan kaçan Afrikalı ve Asyalıların sınırdan dışarı atıldığının görüldüğünü, buna karşılık yıllardır Türkiye'nin, dünyanın her yerinden insana yardım elini uzattığını söyledi.
"Birleşmiş Milletler Güvensizlik Konseyi'nin dünyada savaşı çözümleyebilme, önleyebilme kabiliyeti yok. Dünyanın bütün kurum ve kuruluşları iflas etmiştir. Hakkaniyetli, adaletli 8 milyara yakın insanın her birisini eşit olarak kabul eden yeni bir zihniyetle tasarlanacak, yeni bir dünya sistemine ihtiyaç vardır. Onun öncüsü Türkiye olacaktır, onun öncüsü siz gençler olacaksınız" diyen Kurtulmuş, mazlum milletlerin yeni bir dünya sisteminin kurulacağını gördüklerini ifade etti.
"Milletin partisi olmak demek, milletin içinden çıkan ne varsa onu siyasete taşımak demektir"
Kurtulmuş, AK Parti'nin özelliklerinden birisinin "geçmişin değil, aynı zamanda geleceğin partisi olması" olduğunu belirterek AK Parti'nin bir zümre hareketi, bir etnik kökenin, bir zengin sınıfının hareketi olmadığını söyledi. AK Parti'nin kapsayıcı, kuşatıcı olduğunu, asla ayrımcı olmadığını, insanları hayat tarzlarına, kıyafetlerine, mezheplerine, dini inanışlarına göre asla ayırmadığını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti: