İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından yürütülen, Mehmet Altan ve Ahmet Altan kardeşlerin de tutuklandığı FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, daha önce FETÖ'nün medya yapılanmasına ilişkin düzenlenen operasyonda tutuklanan gazeteci Nazlı Ilıcak ile Balyoz Kumpas davasında tutuklu yargılanan Mehmet Baransu ifadelerinin alınması amacıyla bulundukları cezaevinden Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi.
Burada soruşturmayı yürüten savcıya, şüpheli sıfatıyla ifade veren Ilıcak ve Baransu, işlemlerinin ardından tekrar cezaevine geri gönderildi.
Nazlı Ilıcak'ın ifadesinde, silahlı terör örgütüne üye olmadığını ve hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek, 14 Temmuz'da Can Erzincan TV'deki programda darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları iddiasını da reddettiği belirtildi.
Söz konusu televizyon programını sunduğunu ve birçok konuk ağırladığını, ayrıca yaptığı programa ilişkin bir ceza da almadığını vurgulayan Ilıcak ifadesinde, FETÖ'nün nihai amacının 15 Temmuz darbe girişimiyle belli olduğunu kaydederek, şöyle dediği öğrenildi:
Ilıcak'a savcılık ifadesinde, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan eski Zaman gazetesi imtiyaz sahibi Alaaddin Kaya ile görüşüp görüşmediği de soruldu. Ilıcak ise Kaya ile birkaç kez görüştüğünü ancak bir yakınlığını olmadığını söylediği kaydedildi.
Soruşturmanın geçmişi
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında, Ahmet Altan ve Mehmet Altan 10 Eylül'de gözaltına alınmıştı. Gözaltı gerekçesi olarak, Altan kardeşlerin FETÖ'ye yardım etmeleri ve darbe girişimi gecesinden bir gün önce sosyal paylaşım sitesi üzerinden canlı yayın yapan ''Can Erzincan TV'' adlı kanalda, darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Nazlı Ilıcak ile katıldıkları programda, "darbe çağrışımı yapan subliminal mesajlar vermeleri" gösterilmişti. Aynı soruşturma kapsamında Nazlı Ilıcak'ın da ifadeye çağrılacağı belirtilmişti.
Soruşturma kapsamında, Altan kardeşler, nöbetçi sulh ceza hakimliğince "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve terör örgütüne üye olmak" suçlarından tutuklanmıştı.