Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde Kur'an kursu çıkışı kaybolan 8 yaşındaki Narin, arama çalışmalarının 19. gününde daha önce defalarca kez kontrol edilen Eğertutmaz Deresi'nin yatağında çuvala konmuş halde bulundu. Olaya ilişkin aile üyelerinin de aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Gözaltındaki şüphelilerin gözaltı süresi 1 gün daha uzatıldı.
İtirafçının, olayın tek tutuklu sanığı Narin'in amcası 'la ilgili söyledikleri gündeme bomba gibi düştü.
Salim Güran'ın ifadesi ortaya çıktı
İtirafçı, Narin'in cesedini ortadan kaldırması için Salim Güran'ın kendisine 200 bin TL vereceğini söylediğini belirtti. Olayın bir numaralı şüphelisi Salim Güran'ın, hakimin sorularına verdiği yanıtlar da ortaya çıktı.
Narin'in babası sen misin?
Hakim, Salim Güran'a, "Narin Güran'ın babası olma olasılığınız var mı?" diye sordu. Salim Güran, "Yoktur. Yok öyle bir şey" yanıtını verdi.
İşte Salim Güran'ın, hakkındaki iddialara verdiği yanıtlar:
-Narin Güran'ı siz mi öldürdünüz?
-Yok öyle bir şey ben öldürmedim.
Bu sorulara cevap veremedi
- Sizin kullandığınız araçta niçin diğer yeğenlerinizin DNA profili çıkmadı ya da araca birçok çocuğun kapısı açık halde binme ihtimali var iken sadece Narin'in DNA profilinin bulunması nedendir?
-Ben bunu açıklayamam.
Hakim ödemeleri de sordu
-Geçtiğimiz aylarda aile olarak yüklü bir miktarda para ödediniz, bu ödemeler Narin kaybolmasından 1-2 gün önce yapılması ve bu duruma aile arazilerinin satılarak ödenmesini Arif tarafından ödenmesinin istenmesine karşı çıktığınız istihbari bilgisi alınmıştır. Böyle bir durum oldu mu?
-Böyle bir şey yaşanmadı.
'Sana öyle bir acı yaşatacağım ki...'
- Narin Güran görmüş olduğu bir olay neticesinde mi ortadan kaldırıldı?
-Benim hiçbir fikrim yoktur.
Narin bir sahneye mi tanık oldu?
Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat, bugünkü köşesinde soruşturma hakkında yeni detaylara yer verdi.
Fırat'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
Narin tek çocuk değil. Yüksel- Arif Güran çiftinin 5 de erkek çocuğu var. Araştırılan bir başka iddia da ağabeylerinden biri ile ilgili.
Tek bir insanın taşıyamayacağı 5-6 taşla kapatılmış
Fırat, yazısının devamında üst düzey bir yetkilinin konuya ilişkin verdiği bilgileri de aktardı:
"8 Eylül sabahına kadar bölge deyim yerindeyse jandarma, polis, Ankara’dan gönderilen özel ekipler ve özel cihazlarla deyim yerindeyse didik didik arandı. Demir çubuklarla dere kenarlarına kadar girildi.
8 Eylül sabahı derenin bataklaştığı kıyı ile olan kenarda bulundu Narin. Bir çuvalın içinde...
Üst düzey bir yetkili Narin’in bulduğu yeri şöyle tarif etti:
Suyun toprakla birleştiği yerde, bir çuvalın içinde, tek bir insanın taşıyamayacağı 5-6 taşla kapatılmış, ağaç dallarıyla da doğal bir görüntü verilmeye çalışılmıştı. Sadece bu bile, cinayetin işlenmesinde olmasa bile sonrasında kolektif bir suç işbirliği olduğu izlenimi doğuruyor.
Cinsel istismara uğradı mı?
Tam 9.5 saatlik otopsi yapıldı, 13 uzman katıldı. Narin’in bedeninden 100’e yakın parça alındı. İstanbul Adli Tıp’a gönderildi. Çünkü İstanbul Adli Tıp’ın imkanları çok daha gelişmiş, hiçbir detay atlanmak istenmediği için böyle bir yola gidildi. Cinsel istismara uğrayıp uğramadığına bakıldı. Ancak buradan net bir sonuç çıkmadı. Çünkü... Çünküsü çok ağır işte..."
Arka koltuktaki sır: Üçüncü bir kişi var mıydı?
Gece 3'te itirafta bulunan Nevzat Bahtiyar'a jandarma ısrarla Narin'in arabasının arka koltuğunda kimin olduğunu sordu. Bahtiyar "Arkada, camlar siyah olduğu için dikkat etmedim, kimseyi görmedim" dedi.
Narin'in cesedinin taşındığı araçta bir kişinin daha olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
2 şüphelinin yanı sıra bölgede bir başkasının da olup olmadığı telefon sinyallerinden araştırılıyor.
Jandarma ekipleri zanlının verdiği ifade doğrultusunda köyden uzaklaşıp mezarlık ile Tavşantepe Mahallesi bölgesi arasında cesedin Salim Güran'ın aracından Nevzat Bahtiyar'ın aracına nakledildiği bölgede detaylı inceleme yaptı.
İki şüphelinin yanı sıra başkasının da bu bölgede baz verip vermediği ile ilgili BTK'dan alınan kayıtlar üzerinde çalışma yapıldığı öğrenildi.
İtirafçının oğlu: Artık 'baba' demem!
Narin’i gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın oğlu Ferhat Bahtiyar Milliyet’e konuştu. Bahtiyar, şunları söyledi:
Narin neden öldürüldü? İşte 4 büyük şüphe
Tavşantepe köyünde konuşulan ama dile getirilmeyen en vahim iddia Narin’in istismara uğradığı ve bu nedenle öldürüldüğü iddiası. Otopsi raporunun açıklanmasıyla birlikte bu konu netliğe kavuşacak.
İddialara göre, amca Salim ile baba Arif Güran arasında 50 milyon TL değerindeki bir arazi yüzünden anlaşmazlık yaşanıyor. Cinayetin bu yüzden işlenmiş olabileceği iddia ediliyor.
Gözaltına alınan ağabeyin yasaklı madde içerken Narin’e yakalandığı iddia ediliyor. Bir diğer iddia ise ağabeyin bir köpeği istismar ederken Narin’e yakalandığı iddiası. Anne Yüksel Güran, bir televizyon programında bu konuyu anlatırken, yayın kesilmişti.
Bir televizyon programında Salim Güran ile Narin’in annesi Yüksel Güran arasındaki yakın ilişkisinden söz edildi. Bu iddia da araştırılan konuların arasında yer alıyor.
Yeşil tülbent muamması
Savcılık çapraz sorgu ve diğer delillerle bu sessizliği kırmaya çalışıyor. Savcılığa göre Narin’in öldürülmesinin ardından bütün ailenin bir kısmı cesedin saklanmasına yardım ederken, bir kısmı da diğer delillerin yok edilmesi ve gizlenmesine yardım etti. Gözaltına alınanlar şimdilik ‘öldüren’, ‘yardım eden’ ve ‘delileri saklayan’ olarak üç ayrı kategoriye ayrılmış durumda.
Anne hatırlamadı: Hoca doğruladı
Gözaltındakilerin sorgusu devam ederken soruşturma sürecindeki dikkat çekici detaylardan biri daha ortaya çıktı. Hürriyet gazetesinden Musa Kesler'in haberine göre jandarma, Narin’e ait olduğunu düşündükleri yeşil bir tülbent buldu. Anneye bu tülbentin Narin’e ait olup olmadığı soruldu. Anne bu soruya “Hatırlamıyorum” diye cevap verdi. Jandarma bunun üzerine Narin’in gittiği Kuran kursunun hocasına tülbenti gösterdi. Hoca o gün Narin’in bu tülbenti kullandığını söyledi. Annenin “Hatırlamıyorum” demesi şüpheleri artırdı. Annenin de bazı telefon kayıtlarını silmiş olması şüpheleri kuvvetlendirdi.
'Kara kutu anne'
NTV yayınına katılan uzun süre cinayet büroda çalışan emekli Emniyet Müdürü ve Suç Araştırmaları Uzmanı Mesut Demirbilek, çocuk cinayetlerinde en önemli şüphelinin yakın çevre olduğuna dikkat çekip ilk 24 saatin çok önemli olduğunu vurguladı.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Gökhan Oral ise cesedin suyun altında kalmasına rağmen delillerin kaybolmayacağını vurgulayıp "Soruşturmaya da önemli miktarda ışık tutacaktır." dedi. Oral, Narin'in cansız bedenininde kırıkların ise önceden mi yoksa sonradan mı oluştuğunun da ortaya çıkacağını dile getirdi.