Süresiz nafakayla ilgili son dönemlerde artan şikayetler, konuyu Cumhurbaşkanlığı nezdinde takip edilen ve çözüme yönelik adımlar atılan bir noktaya taşıdı. Öyle ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimin hemen ardından açıkladığı ilk 100 günkü icraat programında süresiz nafakayla ilgili düzenlemeler yapılması konusu da yer almıştı.
3 yıl evli kaldım her ay nafaka ödüyorum
Süresiz tazminat nedeniyle mağdur olan vatandaşlardan biri de yüzde 54 engelli raporu bulunan ve son dönemlerde yüksek şeker nedeniyle çok sık bayılma vakalarına maruz kalan Cevat Gültekin.
Eşinin mahkeme sürecinde anlaşma yoluna gitmediğini açıklayan Gültekin, şöyle devam etti:
"Mahkeme Başkanı bizim ayrılmamızı onaylarken, eşime her ay nafaka ödememe de karar verdi. Bedensel engelimin yüzde 54 olması nedeniyle çok zor iş bulabiliyorum. Belinden aşağısı tutmadığı için de yürüyemiyorum. Tabi bu nedenle iş bulmam hiç kolay olmuyor. Bulsam bile bir süre çalıştıktan sonra performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkartılıyorum. Dolayısıyla para kazanamıyor, kazanamadığım için de nafakayı ödeyemiyorum."
"Asgari ücretli çalışan için 300 lira oldukça yüksek"
Mevcut işinde asgari ücret aldığını ve her ay 300 liraya yakın nafaka ödemesi yaptığını vurgulayan Gültekin, şöyle devam etti:
"Şeker hastalığım nedeniyle sürekli bayılıyorum"
Bedensel engeli nedeniyle hayata zaten yenik başladığını ancak bu duruma çok takılmadan normal bir insan gibi çalışıp, hayatını idame ettirmeye çalıştığını anlatan Gültekin, "Ancak boşandıktan sonra bu mümkün olmadı. Nafaka belimi büktü. Şeker hastalığım olduğu ortaya çıktı. Şekerim o kadar yüksekti ki sürekli iş yerinde bayılma dönemlerim başladı" dedi.
Gültekin, bayılmaların ardından işveren tarafından işten çıkarıldığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"O dönemde işsiz kaldım. Dolayısıyla nafakayı yatıramadım. Hakim parayı neden yatırmadığım konusundaki laflarımı dinlemedi bile. Beni hapse attı. İnsanlar mahpusluğun ne olduğunu bilmeyebilir.
Üç aylık hapis cezam boyunca nafaka ücretleri birikti. Ayrıca mahkeme ve avukat paraları da bana kaldı. Kiramı zor veriyorum, elektriğimi komşum, suyu ev sahibim ödüyor. Belediyenin gıda yardımıyla hayatta kalıyorum. Ancak 15 bin liranın üzerinde borç birikti. Bunlar nafaka, faiz, mahkeme ve avukat giderleri. Eve sürekli haciz memurları geliyor ancak evimde bir şey olmadığı için herhangi bir şey haczedemiyorlar.”
Kendileri için tek kurtuluş yolunun nafakaya süre sınırlandırılması getirilmesi olduğuna dikkati çeken Gültekin, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’den destek beklediklerini söyledi.