‘Müsteşarım’ diye kandırmış

İstanbul’da bebeklerin ölümüne yol açan Yenidoğan Çetesi’ni soruşturan savcıyı ölümle tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in tetikçiye kendini müsteşar olarak tanıttığı ortaya çıktı. Zengin, 1.5 yıl yanında çalıştırdığı tetikçi M.E.O.’ya sahte MİT kimliği de vermiş.

Şahin Şen Oğuzhan Ürüşan
Mustafa Kemal Zengin

Yenidoğan bebekleri gereksiz yere yoğun bakım ünitesine yatırarak haksız kazanç sağlayan ve 10 bebeğin ölümüne yol açan ‘Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturmada savcı Y.E'nin tehdit edildiği iddiasıyla başlayan soruşturma genişliyor. İtirafçı olan tetikçi M.E.O'nun ifadesi Mustafa Kemal Zengin’in nasıl bir ağ kurduğunu ortaya koydu.

1,5 YIL İŞ YAPTI

İtirafçı M.E.O. ifadesinde, Mustafa Kemal Zengin'le Siirt'te tanıştıklarını ve şüphelinin kendisini İçişleri Bakanlığı müsteşarı olarak tanıttığını söyledi. Zengin'in bürokratlarla, iş insanlarıyla fotoğrafı olduğunu ve bu nedenle müsteşar olduğuna inandığını ifade eden şüpheli, şunları aktardı: “Zengin beni Ankara'ya davet etti. Yanına gittiğimde kimliğimi aldı. Bir hafta sonra kimliğimi ve üzerinde fotoğrafım olan adıma düzenlenmiş Milli İstihbarat Teşkilatı’nı gösterir kimliği verdi. ‘Bundan sonra benim verdiğim talimatları yapacaksın’ dedi. Aynı zamanda kimliklerle birlikte tabanca, koruma kıyafeti, yaklaşık 100 adet fişek verdi. Beni 1,5 yıl vermiş olduğu talimatlarla değişik işlerde görevlendirdi.” Şüpheli M.E.O, 2023 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce farklı illerde miting için görevlendirildiğini söyledi.

Siirt'te, 28 Ekim 2023'te çakarlı aracıyla trafik çevirmesine takıldığını belirten şüpheli M.E.O, "Polislere MİT kimliğimi ibraz ettim. Bana 'Devam edebilirsiniz.' dediler" ifadesini kullandı.

YOLCU KOLTUĞUNA KURŞUN SIK

Şüpheli M.E.O. şöyle devam etti: “Zengin, bana 'güzel bir teklifinin olduğunu, söyleyeceğini yaptığım takdirde devam eden dosyamın ceza almadan kapatılacağını, bununla beraber 100 bin dolar vereceğini' söyledi. Teklifinin ne olduğunu sorduğumda, 'İstanbul’da bulunan bir adliye personeli bizim işlerimize çomak sokuyor ve bu şahsın yaptığı eylemler senin dosyanın akıbetini de etkiliyor. Bu şahsın kimlik bilgisini, fotoğrafını, araç plakasını, nerede çalıştığını, işe geliş ve gidiş saatlerini sana söyleyeceğim. Sana motosiklet kullanan bir şahıs ile bir silah göndereceğim. Sen maskeli olarak motosiklet kullanan şahsın arkasına binerek, adliye personelinin kullanmakta olduğu araca, trafik ışıklarında durduğu esnada, tekerleklerine ve ön yolcu koltuğuna birer el ateş edeceksin, kimseyi öldürmeyeceksin, amacımız sadece korkutmak.' dedi.”

HABERLERİ GÖRÜP İTİRAFÇI OLDUM

Şüpheli M.E.O. bir süre sonra şüpheli Zengin'in Cumhuriyet savcısını tehdit ettiğiyle ilgili haberi gördüğünü, kendisine teklif edilen işin bu olduğunu anladığını ve Jandarma Komutanlığı'na giderek şikayetçi olduğunu beyan etti.

'Faili meçhuller' davasında zaman aşımı kararı çıktı

Yargıtay, 1993-1996 arasında 19 faili meçhul cinayetini aydınlatmak maksadıyla açılan, aralarında eski bakan Mehmet Ağar’ın da bulunduğu 18 sanıklı davada verilen beraat ve zamanaşımı kararlarını yerinde bularak onadı. Böylece Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve eski özel harekât polisleri hakkındaki yıllardır süren davada hüküm kesinleşti.

DOSYANIN BİR KISMINI DÜZELTEREK ONADI

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, söz konusu kararlarla ilgili temyiz incelemesini tamamladı. Bazı cinayetlere ilişkin zaman aşımı kararı verilmesi gerektiğini belirten daire, dosyanın bu kısmını düzelterek onadı. Daire bu durumu bozma nedeni saymadı.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların beraatini kararlaştırmış, daha sonra istinaf mahkemesi kararı bozmuştu. İkinci yargılama sonrasında da yerel mahkeme beraat kararı vermişti. İkinci beraat kararına ilişkin itirazını tamamlayan istinaf mahkemesi olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi yeniden beraat kararı vermişti.

OY BİRLİĞİYLE ALINDI

Daire, kararı oy birliğiyle alırken beraat hükümlerini ise, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığını belirtti. Kararda, "Sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından" dolayı "Temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır" denildi.