Hristiyanlık propagandası ile casusluk faaliyetlerinde bulunan misyonerler artık internet üzerinden gençleri devşiriyorlar. Bunun için kurulan "kampusweb" sitesi, hedef aldığı gençleri sözde felsefi sorgulamalara yönlendirmek için çeşitli sorular ve cevaplar hazırlıyor. Sitelerde "Tanrı Var Mı? İsa Kimdir? Yaşama Dair, İlişkisel Sorunlar, İncil, Tanrı’yı Tanımak" gibi kategoriler altına yer alan birçok misyoner makale yer alıyor. Özellikle kendini "Müslüman genç" olarak tanımlayan kişilerin yazdığı makaleler dikkat çekiyor. Sitedeki yıkıcı faaliyetler bununla sınırlı değil. Aynı siteyle ilişkili "tanriylayurumek" adlı sitesi ise sadece bir mail adresi ile misyoner içerikleri e-posta olarak isteyen kişiye gönderiyor.
AMAÇLARI SÖMÜRGECİLİK
Çağlar boyunca İslam’ı hedef alan misyonerin tek amacı sadece dini yaymak olmadı. Arkasında emperyalist devletlerin istihbarat örgütlerinden çok uluslu şirketlere kadar birçok desteği olan misyonerlerin hedefi hep sömürgecilik faaliyetleri oldu. Bugünde gençleri hedef alan misyonerler internet üzerinden gençleri tuzaklarına düşürmeye çalışıyor.
Kırmızı Kitap’a girmişti
Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya’daki Türk cumhuriyetlerinde yoğunlaşan misyonerlik faaliyetleri, Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 2001 Aralık ayı toplantısında gündeme alınmıştı. MGK için hazırlanan raporda, “asıl amacının; bir din propagandası yapmaktan öte ‘Türkiye’yi bölmek’ olduğu” vurgulanan misyonerlik faaliyetleri karşısında gereken tedbirlerin alınamadığı, yasaların bu faaliyetleri önlemede yetersiz kaldığı vurgulanmıştı. Misyonerlik, TCK’da bir suç türü olarak tanımlanmıyor. Suç olarak tanımlanmamasına karşın, devlet misyonerliği tehdit olarak algıladı. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) ve iç güvenlik strateji belgelerinde misyonerler için, “vatandaşların sorunlarını istismar ederek taban kazanmaya yönelik çalışmalar yürüttükleri” belirtildi. Yine aynı belgelerde misyonerlerin, “Etnik ve sosyal yapıdaki unsurları da kullanmak suretiyle planlı ve bilinçli yürüttükleri bölücü ve yıkıcı faaliyetlere karşı gerekli tedbirler alınması gerektiği” vurgulanmıştı.