Ağrı’da Ramazan Bayramı’nın ilk günü kaybolan ve 2 gün önce Bezirhane Köyü’nde cansız bedeni bulunan minik Leyla dün toprağa verildi. Aileye Türkiye’nin dört bir yanından destek telefonları gelirken asılsız ihbarlar ve sosyal medya paylaşımları ailenin acısını ikiye katladı. Aile, sosyal medyada hızla yayılan paylaşımlara tepki gösterirken yapılan paylaşımların asılsız olduğunu söyledi.
Dün geceden bu yana sosyal medya hesaplarında Leyla’nın amcası Mehmet Aydemir tarafından öldürüldüğü ve şu anda gözaltında olduğu paylaşımları hakkında konuşan Mehmet Aydemir, “Biz Leyla’yı kaybettik acımız büyük. Türkiye yasa boğuldu. Onun üzerinden dün akşamdan beri sosyal medyada benim adıma fotomontaj yaparak farklı farklı resimler yaparak ‘katil amcasıdır, amcası bulundu ve yakalandı, şu anda cezaevinde, parmak izi çıktı’ bu tür saçma sapan paylaşım yapan insanlara sesleniyorum. Yapmayın acımız zaten büyük. Allah rızası için yapmayın. Biz buradayız. Günlerdir burada arıyoruz. Bizim ciğerimiz yanmış siz kalkıp sosyal medya üzerinden farklı şeyler paylaşmayın” dedi.
"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM"
Hakkında asılsız ihbarların olduğunu söyleyen Mehmet Aydemir, her gün köyde olduğunu sosyal medya paylaşımlarının tamamen asılsız olduğunu ve herkesin hakkında suç duyurusunda bulunacağını ifade etti.
ANNESİ MEZARINI ZİYARET ETTİ
Dün köyde defnedilen minik Leyla'nın mezarı bugün annesi Şükran Aydemir ve akrabaları tarafından ziyaret edildi. Minik Leyla’nın teyzesi mezarlıkta baygınlık geçirdi. Aile sabah saatlerinde Leyla’nın mezarında Kur’an-ı Kerim okudu. Acılı anne kızının mezarında dua ettikten sonra toprağa sarılarak ağladı.
Gözyaşlarına tutunamayan ve uzun süre ağlayan anne ve yakınları Kürtçe ağıtlar yaktı. Gözyaşlarına hakim olamayan ve kızının mezarına sarılan anne yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Dakikalarca Leyla’nın mezarına sarılan anne Şükran Aydemir’in feryadı yürek yaktı.
Mezarın başında uzun süre ağlayan Leyla’nın teyzesi İpek, mezarlıkta fenalaştı. Bayılan İpek’e yakınları tarafından su verildi. Uzun süre yerde kalan İpek, daha sonra kendisine geldi.