Minareden hayat verdiler

15 Temmuz darbe kalkışması sırasında sela okuyan imam ve müezzinler arasında evi taranan da var, Bornova Merkez Camii Yeni Cami Müezzini Yusuf Dağ gibi kurşunlardan korumak için 9 yaşındaki çocuğunun üzerine kapanan da. Din görevlilerine sopalarla saldıran pek çok zanlı hakkındaki suç duyurusunun akıbeti ise hala belirsiz.

Yeni Şafak
15 Temmuz

Yeni Şafak’ın “İmamı dövmek serbest” manşetiyle gündeme oturan 15 Temmuz’un kahraman imam ve müezzinlerinin darbe girişimi gecesi canları pahasına sela ve ezanların susmasına izin vermedikleri ortaya çıktı. Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe kalkışması sırasında darp edilen ve hakaretlere maruz kalan 60 civarındaki imam ve müezzin arasında evi taranan ve eşi kurşunlardan kılpayı kurtulan din görevlileri de var. İzmir Bornova Merkez Yeni Camii Müezzini Yusuf Dağ, evini saran vandallardan ailesini korumaya çalıştığını 9 yaşındaki çocuğunun üzerine yattığını anlattı. Bana ‘Neden sela verdin’ dediler. Ben de Diyanet’ten emir geldiğini söyledim. Onlar bana ‘Cumhurbaşkanı ölmedi daha, ölünce selasını verirsin’ dediler.”

CAMİLERİ TERK ETMEDİLER

Canları pahasına camileri terk etmeyen, ezanları susturmayan Sultangazi’den İbrahim Sürün isimli görevlinin evi tarandı ve henüz bu kişilerle ilgili bir netice alınmadı. İmam ve müezzinlere saldıranlar arasında 10 Kasım’da camiye bayrak asmaya çalışan ya da marjinal sol örgütten olduğunu iddia edip 15 Temmuz gecesi FETÖ örgütünü destekleyenlerin bulunması dikkat çekiyor. Yaşadıklarını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’le de paylaşan imam ve müezzinlerden bir kısmı 15 Temmuz gecesi olan biteni şöyle anlattı:

ASKERİZ DİYEN SİVİLLER KÜFÜR ETTİ

Mehmet Algüvecin - Beşiktaş Konaklar Cami İmam Hatip:

Görev yaptığım camide çevredeki kişilerin rahatsızlığı nedeniyle ses çok kısık olmasına rağmen ezan okurken bile sıkıntı yaşıyoruz. Bayrağa çok duyarlı olduklarını söylüyorlar. 10 Kasım›da bayrağı yarıya indirmediniz diye bizi uyaranlar oluyor. Ama o gün anladım ki bu kişilerin bayrak anlayışıyla bizim bayrak anlayışımız farklı. Çünkü Türkiye›nin bir ve beraber olduğu o gün her yerde bayrak asıldığı halde görev yaptığım bölgede bayrak asılmadı. Selalar verilmeye başlayınca rahatsız edildik. Gece 02.30 gibi asker olduklarını söyleyen kişiler geldi. Küfürler ve nahoş ifadeler kullandılar.

CAMİ KAPISINI TEKMELEDİLER

Yakup Öztürk - Beşiktaş Muradiye Cami İmamı:

O akşam selalar okunurken caminin etrafında mahalle halkı toplandı. İki kapısı var caminin o kapıları tekmelerle demirlerle dövdüler. Kapıyı açmaya çalıştılar. Sela merkezi sitemden verildi. Sabah ezanını kendim okudum. Yine hakaretlere uğradım. Mahallede sela sesini bastırmak için tencere tava çalanlar oldu.

BURNUMA YUMRUK ATTI

Hasan Süngü - Kırklareli Merkez Dolhan Köyü Cami İmamı:

15 Temmuz darbe gecesinde sela verileceğine dair mesaj 02- 02,30 civarında geldi. Kırklareli merkezde bir hocamız var onu aradım “Biz selaları veriyoruz darbe oldu” dedi. “Sen de kalk hemen sela ver” dedi. Ben de hemen kalktım caminin ve minarenin ışıklarını açtım. Selamı verdikten sonra dışarı çıkayım dedim. Avluya çıktığımda Kırklareli ili Dolhan Köyü Muhtarı’nın ikinci azası Nazım Ozan isimli kişi koşarak caminin kapısına geldi. Ben tatlı dille hocam “Bu sela ne?” diye soracak diye beklerken burnuma yumruk vurdu. Bana “Sen kimsin bu salayı veremezsin, sen necisin kimlerdensin?” diye bağırmaya başladı. Daha sonra biz de bunu müftülüğe bildirdik. Savcılığa gittiğinde “ben sarhoştum, olaylardan haberim yoktu” diye ifade vermiş. 1 Kasım’da duruşma yapılacak. Şahıs tutuksuz yargılanıyor.

“ULUMAYI NE ZAMAN BIRAKACAKSINIZ”

Muhammet Cemal Turan - İstanbul Kartal Yavuz Selim Cami Müezzini:

Sabaha kadar süren selalardan sonra sabah ezanını çift olarak okuyalım diye niyetlendik. O sırada camide daha önce hiç görmediğim bir şahıs tarafından hakarete maruz kaldık. Selalar verilmeye devam ederken de, bir kaç gün sonra da 5 vakit namazını arkamızda kılan bir kişi, “Sizin uluma işiniz daha bitmedi mi?” diyerek hakaret etti.” İmam Ömer Kör “Aynı kişi bir kaç gün sonra, akşam ezanından sonra cemaatin 5 dakika beklemesi uygulaması nedeniyle ortalığı karıştırmaya başladı. Üstümüze yürüdü, hakaret etti. Namazı kıldıramadım yığılıp kaldım oraya. Ertesi gün 10 tane şahitle ve kamera görüntüleri ile birlikte tekrardan savcılığa verdim. Bu adam hala camiye namaza geliyor. 2 ay oldu savcılık bu konu hakkında hala bir şey yapmadı” dedi.

SOLCU MİLİTANLAR FETÖ İLE HAREKET ETTİ

Mustafa Şişman - Sultangazi Gazi Mahallesi Mevlana Cami İmam Hatip:

Bazı sol örgütlerin mensupları o gece FETÖ ile birlikte hareket etti. Taş atılar, camların bir kısmı kırıldı. Özellikle içki şişelerini attılar. Bu olay selalar okunduğu günlerde de devam etti.

8-10 KİŞİLİK BİR GRUP DARP ETTİ

Muhammet Ali Sarı - Tekirdağ Çorlu Şehit Sinan Cami Vekil imamı:

O gece biz de talimatı aldıktan sonra salamızı okuduk. Sela okunduktan sonra gençlerden oluşan 8 - 10 kişilik bir grup alkollü olarak bizi darp ettiler. Yanımda bir arkadaşım daha vardı onu daha çok darp ettiler. Biz alttan almaya anlatmaya çalıştık ancak maalesef olmadı.

TEHDİTLER DEVAM EDİYOR

Hüseyin Yekim - Kağıthane Nurtepe Uhud Cami İmam Hatibi:

Ben sela verirken bir şamata geldi dışarıdan. Dışarıya çıktım 30-40 kişilik bir grup vardı. Ağır hakaretler, küfürler, ağıza alınmayacak sözler söylüyorlardı. Ben caminin önüne geçtim ön tarafta balkon gibi bir yerimiz vardı. Daha sonra oraya ateş etmeye başladılar. Arka tarafta biraz daha karanlık olan bölümde 1,5 saat bekledim. Bizim kamera kayıtlarımız da var. Fakat şu zamana kadar kamera kaydı isteyen olmadı. Halen de tehdit altındayız.

O müezzin Görmez’e anlattı: Kadın bana taşla saldırdı

Müezzin Mehmet Kuzgun:

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin yaşandığı gece İzmir’in Narlıdere ilçesinde sela okuyan müezzin bazı kişilerce tartaklanmıştı. O gün yaşananları Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e anlatan müezzin Mehmet Kuzgun: “Darbe gecesi, saat 01.30 gibi selâ okudum. İkisi kadın, biri erkek üç kişi bana saldırdılar. Kadının bir tanesinin elinde yumruğumdan büyük taş vardı. Omuzuma vurdu. Çok çirkin küfürler ettiler. Caminin dışında bunların saldırılarına uğrarken yere düştüm, yere düştüğümde de vurmaya devam ettiler. Ellerindeki taşlarla, caminin hem iç hem de dış camlarını kırdılar. Beni iyice dövdüler, ama Hocam, biz de kadına el kalkmaz, kadına el kaldırmak acizliktir, diye ben karşılık vermedim” dedi.

‘SELAYI ERDOĞAN ÖLÜNCE VERİRSİN’ DEDİLER

Hasan Hüseyin Ayboğan - Kırklareli Kapaklı Köyü Cami İmam Hatibi:

“O akşam selayı verip dışarı çıktığımda bir genç ile ablasının beni karşıladıklarını gördüm. Bana “Neden sela verdin” dediler. Ben de Diyanet’ten emir geldiğini söyledim. Onlar bana “Cumhurbaşkanı ölmedi daha, ölünce selasını verirsin” dediler. Hakaretler ettiler. Ben alttan alıp izah etmeye çalıştım. Buna rağmen üzerime yürüdüler. Aynı kişiler bir ay kadar sonra camiden izinsiz elektrik kullanmak isteyince izin vermediğim için dövmeye kalktılar. Müftülüğe bildirdim ve savcılığa şikayette bulundum. Savcılık soruşturma yürütüyor.”

ÇOCUKLARIM VE KARIM KURŞUNLARIN HEDEFİ OLDU

İbrahim Sürün - İstanbul Sultangazi Gazi Mahallesi Hz. Ali Camii kurucusu ve imamı:

Olayların sık olduğu bir muhit ve daha önce tacizlere maruz kalıyorduk zaten. Camimiz iki kez yakıldı. Lojman yakıldı. Caminin içine pislikler atılıyor. Darbe girişimi gecesi cami ve lojmanın çevresi silahlı kişiler tarafından sarıldı. Cami kapalı şekilde sela vermeye devam ettik. Sela okunurken minareye kurşun sıkanlar oldu. Evimizin etrafını saranlar evimi taramaya başlayınca eşim ve çocuklarım yere yatarak kurşunlardan korundular. Bir kurşun eşimin kafasının yanından geçerek duvara saplandı. Bu şekilde böyle bir gece yaşadık. 15 dakika sonra cami cemaatinden arkadaşlar geldi. Cemaat gelince kaçtılar. Durumu yetkililere bildirdik ama henüz bir netice alınmadı.