Yargıtay'dan emsal karar: Müşteriyle samimi olmak işten çıkarılma sebebi

Yargıtay, hizmet sektöründe çalışan milyonlarca işçiyi yakından ilgilendiren emsal nitelikte bir karara imza attı. Haklı fesih durumlarında işçinin savunmasının alınmasına gerek olmadığına dikkat çeken Yüksek Mahkeme verdiği kararla, 'Doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmadığı' gerekçesiyle müşteriyle samimi olan işçinin tazminatsız şekilde işten çıkarılmasının önünü açtı.

Arşiv

Bir otelde çalışan resepsiyon görevlisi, otele giriş yapan yabancı uyruklu bir kadın müşteriyi karşılayıp odasına çıkardı. Ertesi gün de müşteriyi taksiye kadar yolcu eden resepsiyon görevlisi, bir süre sonra hayatının şokunu yaşadı. Tam 7 senedir çalıştığı otelden, 'müşteriyle samimi olmak' iddiasıyla işten çıkartılan resepsiyona herhangi bir tazminat da ödenmedi.

İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur resepsiyon görevlisi, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığını, SGK Müfettişleri tarafından işyerinde inceleme yapıldığını öne sürdü. Kendisi dahil 11 işçinin işverene dilekçe vererek sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmasını talep ettiklerini, bunun üzerine davalı işveren tarafından davacının işi bırakması için baskı uygulanmaya başlandığını dile getirdi. Yabancı bir müşteriye odasını gösterdiğini, daha sonra resepsiyona indiğini, akabinde müşterinin aşağı inmesi üzerine davacının müşterinin odasını kontrol ettiğini, davalı işverenin de bunu bahane ederek iş akdini sona erdirdiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretin, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacağını talep etti.

Tarafları dinleyen mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı davalı otel işletmecisi temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Daire kararında; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin sıralandığına dikkat çekildi. Haklı fesih halinde savunma alınmasının yasal zorunluluk olmadığı hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi: