Türkiye pazar günü gerçekleşecek Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerine odaklandı. Milli Görüş Platformu Sözcüsü Necmettin Aydın, 14 Mayıs seçimleriyle ilgili olarak basın bildirisinde bulundu. Aydın, ''13. Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında SSK Genel müdürlüğü dönemine yönelik büyük çöküşün tüm vebalini ona yükleyen eleştiriler haksızdır. Öncelikle Genel Müdürler siyasi iktidarın temsilcileridirler ve sorumluluk onlara aittir. Zaten Millet de 2002 de hesabı görmüş, o siyasi iktidarın tüm paydaşlarını toptan tasfiye etmiştir'' ifadelerini kullandı.
Aydın açıklamalarına şu şekilde devam etti;
Ancak Genel Müdürler bürokratik sistemin yüklediği psikoloji açısından özellikle tamamen memuriyet kökenli bir sürçten Genel Müdürlüğe giden yoldaki makamlar kariyer değil, takdiri bir makam olduğu için lider kişilik, özgün karakter sahibi olamazlar. Siyasetin atadığı ve istediği zaman görev aldığı bu kişiler özgün iş yapamazlar, daima yukarıyı memnun edecek bir davranış modunda olurlar. Mesela mitingde hiç oy değeri olmayan eski başbakan Davutoğlu 25 dakika. Genel Müdür Kılıçdaroğlu başbakana ayıp olmasın diye 13 dakika konuşuyor.
Kılıçdaroğlu’nda da bunu görüyoruz. Yaptığı liderlik Genel Müdürlük konseptindedir. Mutlaka kendisini talimat verilen bir pozisyonda tutmaktadır. Yani Uluslararası sistemin Türkiye Genel Müdürü gibi davranmaktadır. ABD – AB – NATO ne derse onun yapacağız, ben onların genel müdürlüğünü yapacağım demektedir. Özgün hiç bir projesi yoktur.
Asıl önemlisi bir felaketin eşiğindeyiz. 1978 Başbakan Ecevit . Hükümet olmak için 9 bakanlık vermiş, Başbakan olmuş, ama bir senede memleket batmış, yokluklar, kuyruklar ve anarşi hortlamış. Sonrası hüsran 24 ocak iflas kararları.
Yine yıl 1999 Ecevit Başbakan ve yine çok parçalı koalisyon ve yine Hüsran, Derviş İflas Kanunları, yine büyük çöküş, büyük batış. 1978 daha büyük felaket... İkisinde de tek amaç Merhum Erbakan’dan kurtulmaktı, ama sonu çok acı oldu.
Şimdi, yine aynı senaryo aktörler farklı yalnız. Yine dokuz parçalı bir koalisyon ve dış güdümlü bir iktidar planı ve yine aynı amaç, yalnız aktörler farklı şimdi amaç Erdoğan’dan kurtulmak. Bütün bir batı histerik halde tempo tutuyor. Yeter ki Erdoğan gitsin.
'Elbette bu sefer böyle bir felakete millet yol vermeyecektir'
Çok partili sisteme geçtiğimiz 1950 den günümüze sol en fazla 1977 seçimlerinde %42 oy almıştı. Kıbrıs Fatihi, Karaoğlan Ecevit efsanesi bile tek başına iktidar olmaya yetmemişti. Ben yine çıtayı yüzde 42'ye koyuyorum Kılıçdaroğlu, Karaoğlan'ı geçemeyecek.