Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, TVNET canlı yayınında Türk Kahvesi programında gazeteci-yazar Ayşe Böhürler'in sorularını yanıtladı.
Bakan Selçuk'un konuşmasından satır başları şöyle:
Milli Eğitim Bakanı olarak ülkenin 20-30 sene sonrasını dikkate alarak iş yapma zaruretimiz var. Biricisi okullarımız arasındaki farklılıkları azaltmak. Okullarımız arasındaki fark yüksek olunca biz insan yetiştirmek yerine sınava adam hazırlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla eğitimin istikameti bozuluyor. Eğer okullar arasındaki imkan ve öğrenme azaltılırsa o zaman biz gerçekten eğitimle meşgul olacağız. Planlarımızı Türkiye'nin gelecek 30 yılını düşünerek yapıyoruz.
2023 vizyon belgesinin getirdiği şey şu: Biz hangi ay, hangi sene, hangi işi hangi fizibilite ile, hangi yatırımla nasıl yapacağız. Bunu somut olarak ortaya koymak ve buna adım adım uymak.
LGS'de 2020 hazırlıkları
LGS, bu bir eleme sınavı. Anlaşılmayan şu, bir uzman, bir akademisyen şunları söyleyebiliyor, 'öğrenciler matematikte döküldü', 'öğrenciler Türkçe'de zayıf aldı.' Çocukların sadece yüzde 10'unun alınacağı kontenjan dahilinde bir sınav kazanabileceği bir durum söz konusu ise, o zaman zaten bir eleme temelli sınav olduğu için zor olması beklenir. Burada soru zordu demek garip geliyor bana, zaten soru zor olsun.
Öğretmen ataması
Samimi bir şey ifade edeyim, öğretmen adaylarımız sanıyor ki ben oturuyorum bir masaya 20 bin, 40 bin, 60 bin yazıyorum sanıyor. Bu bir ülkenin genel ekonomik, durumuyla, kabinenin kararıyla, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde sistemin kararıyla olan bir şey bu. Yoksa bana kalsa 60 bin az derim, 80 bin olsun derim.
Biz şuada ücretli öğretmenlik kalksın diye çaba gösteriyoruz. Nasıl kalkar? Kadrolu öğretmen sayısı artarsa kalkar. Ekonomik imkanlar doğrultusunda. Yani benden şu tarihte şu kadar diye atama sayısını beklemesinler. Biz imkanlara çalışıyoruz. Sonra ortaklaşa bir manzara çıkıyor ortaya. Ona göre de kararı duyuruyoruz. Şubat ataması için de böyle bir çalışma devam ediyor.