Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu’nun sorularını cevaplayarak, eğitimde normalleşme takvimini ve çalışmaları anlattı. Eğitim ve öğretim yılının 2 Temmuz 2021 tarihine kadar devam edeceğini vurgulayan Bakan Selçuk, sürece ilişkin şunları söyledi: Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi normalleşmenin okullardan başlaması gerektiği yönünde hem eğitim bilimcilerden hem de sağlık bilimcilerden çok sayıda mesaj ve görüş geliyor. Bunun temelinde çocuklarımızın bu dönemdeki bilişsel, sosyal-duygusal ve fiziksel anlamdaki gelişim kayıplarının gelecekte çok daha büyük sıkıntılarla karşımıza çıkabileceği yönündeki değerlendirmeler var.
VAKA ARTIŞININ EĞİTİMLE İLGİSİ YOK
OKULLAR DAHA GÜVENLİ
Okullarımızda tüm hijyen tedbirleri büyük bir hassasiyetle uygulanıyor, sürekli kontrol var. Buna karşın parkta, pazarda, markette kimin ne yaptığını bilme şansımız yok. Okullarımız diğer pek çok ortama göre çok daha güvenli yerler. Sayın Cumhurbaşkanımız, öğrencilerimizle gerçekleştirdiği görüşmede “Gerektiğinde şartları zorlama pahasına evlatlarımızı okullarıyla buluşturmak için her türlü gayretin gösterileceğini” ifade ettiler, salgın sürecinin başından bu yana eğitimin kesintiye uğramaması için tüm imkanları seferber ettiler, minnettarız.
YOL HARİTASI OLUŞTURACAĞIZ
Daha önceki süreçlerde olduğu gibi Bilim Kurulunun güncel verilerle tavsiyelerini bir kez daha ele alarak yol haritamızı oluşturacağız. Koşullar ölçüsünde evlatlarımızı okullarına kavuşturabilmek her zaman öncelikli temennimiz.
GELECEK YILIN TAKVİMİ
HER İHTİMAL DÜŞÜNÜLDÜ
Her ihtimali de düşünüyoruz. Okullarımızı tam zamanlı olarak ve tüm kademelerde yüz yüze eğitime açmamıza engel olacak bir durumla karşı karşıya gelmemiz halinde de hazırlığımız var.
YÜZ YÜZE DAHA MUTLU DERS İŞLENİYOR
Özel yetenekli öğrenciler milli meselemiz
Özel yetenekli öğrencilerin eğitimi bizim için “milli” bir meseledir. Öncelikle öğrencilerimize güncel gereksinimler doğrultusunda, yeteneklerine uygun, proje tabanlı, disiplinler arası, zenginleştirilmiş, farklılaştırılmış öğretim programları uyguluyoruz. İleri düzeyde öğrenme ortamları sunmak amacıyla yeteneklerine uygun ve tematik atölyeler oluşturuyoruz. Türkiye’nin önde gelen kurum, kuruluş, üniversite ve sivil toplum örgütleri ile imzaladığımız iş birliği protokolleri kapsamında okul dışı öğrenme ortamlarında tecrübe kazanmalarını, kurumların imkan ve deneyimlerinden faydalanmalarını sağlıyoruz. Ayrıca öğrencilerimizin eğitiminde önemli role sahip olan öğretmenler ve aileler için de çalışmalar yürütüyoruz. Son olarak Bilim ve Sanat Merkezlerinden mezun olan öğrencilerimiz ile halihazırda eğitimine devam eden öğrencilerimiz arasında buluşmalar düzenleyerek deneyimlerini aktarmalarını sağlıyoruz.
EBA TV’den 16 bin 353 saat yayın yapıldı
Psikolojik destek veriyoruz
Tam kapanma sürecinde de öğretmenlerimizle ve ailelerimizle çevrim içi görüşmeler yapıp onların uzaktan eğitim süreciyle ilgili geri bildirimlerini almaya devam ediyorum. Online olarak “yarım milyon öğretmenimiz” ile görüşme şansım oldu son bir yılda. Bağımsız bir araştırma şirketi aracılığıyla her ay düzenli araştırma yaptırarak analizleri değerlendiriyoruz.
Hedefimiz tüm öğretmenleri aşılamak
İkinci dönemin başında, 15 Şubat’ta köy okullarımızı yüz yüze eğitime açtık. Bu nedenle de aşıda önceliği köy okulu öğretmenlerimize verdik. 24 Şubat’ta öğretmenlerimize yönelik aşı çalışmaları başladı. Ardından resmi ve özel okullardaki 1 milyon 259 bin öğretmenimiz ve eğitim çalışanımızın bilgilerini Sağlık Bakanlığımız ile paylaştık. İlkokul ve okul öncesi kurumlarımızda görev yapan meslektaşlarımız ile birlikte şu ana kadar 425 bin 430 arkadaşımız aşı randevusuna dahil edildi. Aşı tedarikine bağlı olarak kısa bir sürede tüm öğretmenlerimizin ve okul çalışanlarımızın aşılanmasına ilişkin hedefimiz var.
27 ülkede okullar tamamen kapalı
Avrupa’nın büyük çoğunluğunda okullar kısmen açık.