"Milletin kararını tartışmaya açmaları saygısızlık"

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Türkiye'nin 16 Nisan halk oylamasını büyük bir olgunlukla tamamladığını belirterek "Yüzde 50 artı 1 oyla 'hayır' çıktığında zafer ilan etmeye hazır olanların, milletin 'evet' kararını tartışmaya açmaları en büyük saygısızlıktır. Milletin tercihini tartışmaya açmak, süreçte yaşananlar üzerinden siyaset üretmek, geçmişte kimseye bir şey kazandırmadığı gibi bundan sonra da kazandırmayacaktır" değerlendirmesini yaptı.

Yeni Şafak
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin yazılı açıklama yaptı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin yazılı açıklamasında, Türkiye'nin 16 Nisan halk oylamasını büyük bir olgunlukla tamamladığını belirterek, Türkiye'nin hükümet sistemini düzenleyen halk oylamasına milletin gösterdiği büyük ilginin, demokratik gelişmişliğin göstergesi olduğunu vurguladı.

Sonuçların birbirine yakın ve dengeli dağılımının, milletin bilincine ve ferasetine bir işaret olduğunu bildiren Çetin, şunları kaydetti:

"Bugün sandıktan çıkan yüzde 51.4'ün kıymeti, 12 Eylül anayasasına 1982'de verilen yüzde 92'den daha büyüktür. Gerçek demokrasiler, gücünü milletten alan yönetim sistemlerinde söz konusudur. 16 Nisan referandumu, milletin ülke yönetimindeki söz hakkını tescillemesi açısından tarihi bir öneme sahiptir.Anayasa değişikliği millet tarafından onaylandıktan sonra, milli iradeye saygı göstermek herkesin vazifesidir.

Yüzde 50 artı bir oyla hayır çıktığında zafer ilan etmeye hazır olanların, milletin 'evet' kararını tartışmaya açmaları en büyük saygısızlıktır. Milletin tercihini tartışmaya açmak, süreçte yaşananlar üzerinden siyaset üretmek, geçmişte kimseye bir şey kazandırmadığı gibi bundan sonra da kazandırmayacaktır. Bundan sonra kurum ve kuruluşların kısır çekişmelerle enerjilerini boşa harcamak yerine, milletimizin birlik ve bütünlüğünü sağlayarak ülkemizin çocuklarının geleceği ile ilgili hizmetlere odaklanma vaktidir."

Mevcut sistemin tıkanan damarlarının MHP'nin girişimiyle açıldığını, milli iradenin çok daha geniş zeminlerde temsil edileceği bir yönetim sisteminin hayata geçirildiğini belirten Çetin, Türkiye'yi yönetebilmek için milletin yüzde 50'sinden 1 fazlasının oyunu alma şartının, bundan sonra Türkiye'yi milli iktidarların yöneteceği anlamına geldiğini vurguladı.

Çetin, açıklamasına şöyle devam etti:

"Milli birlik ve beraberlikleri teşvik eden yeni hükümet sistemi, ülkemiz üzerine yapılan hesapları bozmak için en büyük silahımız olacaktır.16 Nisan'ın kazananı, hangi tercihte bulunmuş olurlarsa olsunlar, demokratik haklarını kullanan vatandaşlarımızdır. Vatandaşlarımızın bilinçli tercihleri, Türkiye'deki kamuoyunun gücünü göstermektedir. Yönetme yetkisini her kim alırsa alsın, güçlü bir kamuoyu denetimi altında görev yapılacağı gerçeği ülkemiz adına memnuniyet vericidir. Ayrıca 'hayır' kampanyasının en hızlı taraftarlarının daha şimdiden cumhurbaşkanlığı yarışı için hesap yapmaya başlamalarının, MHP'nin ön ayak olduğu değişimin ne kadar isabetli olduğunun tescilidir."

"Arkadaşlarımız yeminlerinin gereğini yerine getirmenin huzurunu yaşıyor"

Hiçbir parti ya da şahıs için cumhurbaşkanlığı seçiminin çantada keklik olmadığının halk oylamasının en önemli sonucu olduğuna işaret eden Çetin, Türkiye'nin halk oylaması sürecinden henüz çıkmış olmasına rağmen, şimdiden yapılacak cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimi için çalışmaların başladığını ifade etti.

MHP üzerine uzun süredir yaptıkları bütün hesapları bozulanların, içine düştükleri çaresizliği gizlemek için saldırılarını devam ettirdiklerine değinen Çetin, halk oylamasının kaybedeni olarak ilan edilen MHP'nin bu sürecin mimarı ve en büyük galibi olduğunu kaydetti.

MHP camiasının, devleti teslim almak isteyen vesayet odaklarına ve ihanet şebekelerine karşı yetkiyi doğrudan büyük Türk milletine veren yönetim sistemi değişikliğinde özverili çalışmalarıyla en büyük paya sahip olduğunu anlatan Çetin, her türlü olumsuz şartlara ve karşı propagandalara rağmen ülkücü camianın ülkeyi ve milleti daha iyi yarınlara taşıyabilmek amacıyla mücadele ettiğini vurguladı.

Çetin, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ülkemizin yeniden hendek siyasetine mahkum edilmemesi ve devletimizin yerli ve milli politikalarla yönetilmesi için milliyetçi ülkücü harekete gönül vermiş dava arkadaşlarımız yeminlerinin gereğini yerine getirmenin huzurunu yaşamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi geçmişte ve bugün anayasa değişikliğinde olduğu gibi yarınlarda da güçlü devlet ve mutlu millet prensibine uygun olarak ülkemizin geleceğine ilişkin sorunları aşma noktasında her zaman önce ülkem, milletim demeye ve inisiyatif almaya devam edecektir."