MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, emekli 104 amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi üzerinden hükümete darbe iması yapan bildiriye imza atmasını savunan Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk'u hedef almıştı.
Bahçeli, "Selçuk’un, 4 Nisan darbe çağrısının mertçe kaleme alındığını bir gazete aracılığıyla açıklaması ise tam manasıyla namertliktir. Emekli amirallerin bildirisini anayasal hak gören, düşünce özgürlüğüyle izah eden cunta sevdalıları, demokrasi muhalifleri, neyin ön hazırlığıyla, hangi amaçların propaganda faaliyetleriyle tembihlenmişlerdir?" ifadelerini kullanmıştı.
Söz konusu açıklamanın ardından Selçuk, Bahçeli'ye yanıt vermiş, "Mertlikten ve namertlikten söz edenlerin önce kendilerinin mert olması gerekir" demişti.
Selçuk'un Bahçeli'yi hedef alan açıklamaları sonrası MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Twitter hesabından sert bir tepki gösterdi.
"Bahçeli'yi hedef alması maksatlıdır"
Selçuk'un 104 emekli amiralin darbe çağrılı bildirisini bahane ederek asgari nezaket kurallarından mahrum ve seviyesiz bir açıklamayla Bahçeli’yi hedef aldığını vurgulayan Yalçın, "Hukuk nosyonunu ve Yargıtay’ın kurumsal kimliğini siyasete malzeme ve vasıta yapan Selçuk haddini aşmış, eskiden mensubu olduğu kurumun geleneklerine aykırı hareket etmiştir. Hukukçu kimliğini bir tarafa bırakarak siyaset yapmaya soyunan bu yazısı turası silinmiş sabık başkanın; FETÖ ve darbe iltisaklı gelişmeleri, beceriksizlik ve basiretsizlikleri hukukçuya yakışan ölçülü bir üslupla eleştirmek dururken MHP Genel Başkanını hedef alması, maksatlıdır." dedi.
"Açıklamaları darbe heveslilerinin istediği ortamı hazırlıyor"
Selçuk'un açıklamalarının darbe heveslilerinin istediği ortamı hazırladığını vurgulayan Yalçın, "Sabık başkanın bu fevkalade sorumsuz ve acemice, hatta hamakatın zirvesindeki açıklaması; yangına körükle gitmekten, toplumsal paniği körüklemekten ve halkı ümitsizliğe sevk etmekten başka bir işe yaramayacaktır." ifadelerini kullandı.
"Müptezelden hukuk adamı olmaz"
Yalçın açıklamalarının devamında ise şu ifadelere yer verdi:
Kendisini dev aynasında gören darbe muhibbi eski başkanın açıklamasındaki seviyesiz ve ölçüsüz üslupta, şahsiyat ve hedef gözetme kastı; Sayın Genel Başkanımıza ve partimize yönelik kin, nefret ve intikam hisleri sırıtmaktadır.
Yargıtay gibi saygın bir kuruluşu tenzih ederek söylüyoruz: Hukukçu kimliği, Sami Selçuk’un yaptığı gibi siyasi partilerden ve onun liderlerinden ve parti mensuplarımızdan intikam alma, kişisel hırslarını tatmin etme yeri değildir.
Görevde olduğu sürede de yaptığı gibi siyasi husumetine hukuku alet etmeye yeltenen sabık başkanın içindeki erik kurusunu çıkarmadan siyasi tetikçiliğe soyunmasına asla rıza göstermeyiz.
Ayrıca mezkûr kişinin görevi, sonradan olma yarım hocalığı ile siyasetçilere ayar vermek değildir; herkes kendi işini usulü dairesinde yapmalıdır.
Referandumda rey beyanında bulunan otuz milyon vatandaşı “ayıplı çoğunluk” olarak tanımlayan bir müptezelden hukuk adamı olmaz.