MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti üzerinden kendisine ve MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’e yönelik açıklamalarına sert çıktı.
Yalçın sosyal medya hesabından "Özür Özel'e haddini bildiren cevap" başlığıyla yayınladığı mesajında, "Bir siyasi parti genel başkanı gibi değil de, padişahtan kelle isteyen Celali elebaşı, bir sergerde gibi davranıyorsun. Haddini bilmeden bize saldırmaya devam edersen, sana kemali memnuniyetle haddini bildirmekten çekinmeyiz" ifadelerine yer verdi.
Yalçın mesajında, "Özgür Özel, CHP’nin siyasi iş birlikleriyle ilgili sorularımıza cevap vermekten kaçınıp topu taca atarak aklınca seviyemize inmemekten bahsetmişsin. Sen zaten doğrudan MHP Divan üyelerini -üstelik isim zikretme cesaretini de gösteremeden- hedef alarak zaten düşük olan seviyeni iyice alçaklaştırdın. Bir siyasi parti genel başkanı gibi değil de, padişahtan kelle isteyen Celali elebaşı, bir sergerde gibi davranıyorsun. Lakin nefesini boşuna tüketiyorsun. Sahte kabadayılıkla bizi ürküteceğini sanıyorsan aldanıyorsun. İşi gücü, ülkeye yarar getirecek siyaseti bir kenara bırakıp bizimle uğraştığına göre; bizden adamakıllı korkuyor, tırsıyorsun. Tıpkı tehlike olmadığı zamanlarda yumruğunu sallayan korkaklara benziyorsun. MHP’nin iç işlerine karışma hadsizliğin de cabası" ifadelerini kullandı.
"Menfur bir cinayeti istismar ederek kirli siyasetine katık ediyorsun"
Yalçın "Menfur bir cinayeti istismar ederek kirli siyasetine katık ediyorsun" sözlerine yer verdiği mesajının devamında ise şunları kaydetti:
"Sen önce kendi partinin içindeki sorunları çözmeye çaba göster. Bize sataşıp bizimle uğraşarak Yerel Seçimlerin rüzgârında ötelenen parti içi kavgalarının üstünü örtemezsin. Senin partinde öyle tipler var ki gıdım gıdım altını oyarlar. Sonra bir bakmışsın ki koltuk altından gidivermiş. Ama şu sıralar kapıldığın kibir ve gurur yüzünden ayağın yerden kesilmiş. Kibrin ve enaniyetin, gözünü kör etmiş. Gerçekleri göremiyorsun. Hayatta insanı mahveden üç şey vardır Özgür Özel... Bunlar; korkaklık, gurur ve öfkedir. Sende bunların üçü de var. Korkaklar; yalan, iftira ve çamuru silah olarak kullanırlar. Korkaklar; duyguları istismar eder, hassasiyetleri şeytanca kaşırlar. Üzerlerine gidince çabucak öfkelenirler. İşte sen tam da böyle birisin. Menfur bir cinayeti istismar ederek kirli siyasetine katık ediyorsun. Birilerinin zembereklerini kuruyor, hassasiyetlerini tahrik ediyorsun. Her gün biraz daha çirkinleşiyor, çirkefleşiyorsun. Haddini bilmeden bize saldırmaya devam edersen, sana kemali memnuniyetle haddini bildirmekten çekinmeyiz. Senin riyakârca efelenmelerinin, laf ebeliklerinin altında kalmayız. Layık olduğun tarzda muamele ve hitap ederiz. Biz varız; sen de buyur, böyle devam et! Hodri meydan! Özgür Efendi; Şahsımı ve mesai arkadaşım İzzet Ulvi Yönter’i maksatlı olarak hedef alan hezeyanlarının, millet nezdinde karşılığı olup olmadığını da zamanla göreceksin"
Özgür Özel ne demişti?
Özel, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin dün yaptığı normalleşme açıklamalarına ilişkin, "Belli ki Cumhur İttifakı'nda sorunlar var. Cumhur İttifakı'nın sorunları Cumhur İttifakı'nın sorunlarıdır. Bizim kimseyle bir tartışmamız, gerginliğimiz yok. Sayın Bahçeli'ye bir davette bulunayım Sayın Bahçeli memnun değilse bizim ittifakımıza Türkiye İttifakı'na katılabilir. Kimse bize ittifak önermesin" demişti.
Özgür Özel, MHP Genel Başkan yardımcıları Semih Yalçın ile İzzet Ulvi Yönter'in mesajlarına ilişkin soruya, şöyle cavap verdi:
"Sayın Ulvi İzzet Yönter ile Semih Yalçın arasında bir fark yok. İkisi aynı yapılar, aynı sorumlulukta, aynı korkuda, aynı telaştalar. Normalleşmeden en çok onlar korkuyor. Çünkü normalleşen Türkiye'de, kimse başkentin göbeğinde bir ülkü ocakları eski başkanının cenazesini sahipsiz bırakmaz. Biz, Sinan Ateş'in cinayetinin aydınlatılması için tavır koyuyoruz. Eşine ve çocuklarına da bütün Türkiye'nin vicdanlı insanlarıyla birlikte sahip çıkıyoruz. Sinan Ateş gibi birisi için bir taziye tweeti atmayanların, bu saldırgan tweetlerinin milletin gönlünde hiç yeri yoktur. Onlarla aynı seviyeye inersek çıkarken vurgun yeriz. O yüzden onları o seviyede bırakalım ama bir tek şey biliyorum. Milliyetçi Hareket Partisi çok saygın insanlardan, üyelerden oluşan bir parti ve onların da o iki isimden yaka silktiğini bizzat Milliyetçi Hareket Partililerden biliyorum. Samimi ülkücülerle, Milliyetçi Hareket Partililerle konuşan herkes o iki ismin partiyi temsil etmediğini, partinin sırtında yük olduğunu söylüyorlar"