MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İstanbul Ticaret Odasında alınan bir karar doğrultusunda, ekmeğin kilogram fiyatının 6,25 liradan 7,50 liraya yükseldiğini anımsattı.
Bu durum karşısında parti olarak, özellikle İstanbul’da "Askıda Ekmek Kampanyası"nı başlatıp dar ve orta gelirli vatandaşlara, güçleri nispetinde, onları incitmeden, izzet-i nefislerini zedelemeden destek olmaya gayret ettiklerini belirten Bahçeli, "Bir elin verdiğini diğer elin görmemesine özen gösterdik." dedi.
6 Ekim 2012 yılında Samsun İlkadım ilçesinde olduğu gibi ekmek fiyatlarının zamlandığı başka dönemlerde de benzer kampanyalar yaptıklarını hatırlatan Bahçeli, "O tarihlerde kendisine bile devası olmayan şahıs ekonomiden sorumlu bakanlık görevini icra ediyordu. İnançlarımız ne diyorsa onu yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Askıda Ekmek Kampanyası siyasal bir tepki veya eleştiri değil, manevi bir görevi ifa hassasiyeti, kardeşliği, hatırlamayı, paylaşmayı ve kader ortaklığını ifade hasbiliğidir. Biliyoruz ki bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz" diye konuştu.
"Biz askıya ekmek koyduk, şu işe bakınız ki ekmeksizler birer birer saklandıkları delikten fırlayarak ortalığa çıktılar." ifadesini kullanan Bahçeli, "Vay ekmeksizler vay, milletimizin ekmeğine bile göz koyacak kadar nankörsünüz, milli ve manevi hasletlere tahammülsüzlük gösterecek kadar da namertsiniz. Helal lokma arayışı haramdan geçinen kirli yüzleri rahatsız etmiştir. Bunlar her fırsatta ya ekonomiyi kötülerler, ya Türkiye’yi kötü gösterirler, ya da milletimize korku aşılayıp küresel dayatmalara refakat ederler" değerlendirmesini yaptı.
Karadeniz’de 21 Ağustos’ta bulunan 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervine ilave olarak 85 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin bulunmasının ekonomideki iyimser beklentileri kamçıladığını dile getiren Bahçeli, "Enerjide dışa bağımlılığı azaltan bu keşif sonucunda kalpleri vatan ve millet sevgisiyle çarpan her insanımız ziyadesiyle memnuniyet duymuştur. Bu gelişmeler karşısında yüzleri asılan, canları sıkılan, moral seviyeleri inişe geçen ekmeksizler hemen kendilerini ele vermişlerdir." dedi.
Manevi dayanışmayı hedefleyen, paylaşmayı önceliğine alan, empatiyi gözeten Askıda Ekmek Kampanyası'na "yüzsüzce kulp takıp kara çalanların utanmalarını kaybetmiş gafiller" olduğunu söyleyen Bahçeli, "Bunlar ne ekonomiden anlarlar ne milli kazanımlara sevinirler ne de insan onuruna sahip çıkarlar. Çünkü mayaları lekeli, meşrepleri arızalı, sicilleri bozuktur." diye konuştu.
Sazan gibi ağa takıldılar"
Bahçeli, şunları kaydetti:
"Ermeni katiller geçmişteki alçak saldırılarına yenilerini eklemektedir"
Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın müstesna iradesiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin muazzam imkanlarıyla tarihin arkasından koşan, gelişmeleri yedek kulübesinden izleyen, olan bitenleri yalnızca günü birlik analiz ederek enerji ve vakit kaybeden bir ülke olmaktan tamamen uzaklaştığını ifade etti.
Mücadele eden, müdahale eden, zamanlama yanlışına müsaade etmeyen bir ülke olarak Türkiye'nin bölgesel ve küresel olayların aktif, etkili sözü ve nazı geçen güçlü bir takipçisi olduğunu dile getiren Bahçeli, "Artık bizden habersiz bir kuşun havalanması söz konusu değildir." dedi.
Dağlık Karabağ sorununun "sıradan bir mesele" olmadığını ifade eden Bahçeli, "Tohum çatlayalı çok olmuş, mefkure güneş gibi doğmuş, mazlumların gözyaşıyla ıslattığı, kanlarıyla suladığı Dağlık Karabağ’ın asıl sahibine geçmesinin zamanı gelip çatmıştır. Doymak ve kanmak bilmeyen zalimlerin bu gerçeği engellemeye ne güçleri ne de takatleri yetecektir." diye konuştu.
Ermenistan'ın hem korkak hem hain hem de savaş suçlusu olduğunu vurgulayan Bahçeli, sivilleri öldürerek Azerbaycan Türklüğü arasında korku yaratmaya çalıştığını kaydetti.
"Ermeni katiller geçmişteki alçak saldırılarına yenilerini eklemektedir. Soykırımcı Ermenistan işbaşındadır." diyen Bahçeli, "Meşrutiyet yıllarında, çeteleri dağlarda gezerken, militanları kahramanlarımızı şehit ederken, memurları ve siyasetçileri sokaklarımızda baston sallayan, nifak saçan, Meclis-i Mebusan’da olay çıkartan, ayrılıkçılık yapan bölücülerin soysuz torunları bugün Ermenistan’da cinayet nöbetindedir" değerlendirmesini yaptı.
Ermeni askerleri kafileler halinde firar ederken bu terörist devletin çok sayıda kayıp verdiğini; Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın bunu teyit etmesinin "bozgunun habercisi" olduğunu dile getiren Bahçeli, "Dağlık Karabağ Azerbaycan’a geçmeden ateşkes, müzakere ve diyalog uçurumdur, işgalcilerin taktik adımıdır." görüşünü yineledi.
Türk Cumhuriyetlerine eleştiri
"Bizi derinden üzen ve kahreden bir başka konu, 1990’lı yıllarda bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetlerinin Dağlık Karabağ konusundaki sessizliği, tepkisizliği ve hareketsizliğidir" ifadesini kullanan Bahçeli, "Özbekistan’ın diplomatik çözüm çağrısını nasıl kabullenelim? Kazakistan’ın müzakere önerilerini nasıl ve neyle izah edelim? Türkmenistan’ın BM himayesinde önleyici diplomasi yöntemlerini kullanma teklifini nasıl hazmedelim? Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri’nin bize göre cılız ve yetersiz tepkisini nereye koyalım? Bu gelişmeler karşısında kendi içine kıvrılan Kırgızistan’dan da bir ses çıkmamasını nasıl yorumlayalım? Bişkek’te baş gösteren sokak eylemlerine, FETÖ’nün oyunlarına bugüne kadar yüksek sesle itiraz eden hangi Türk devletleri olmuştur? Bu suskunluk, bu durgunluk Türk’e yakışıyor mu?" sorularını yöneltti.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güvenimiz tam"
KKTC Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar’ı tebrik eden Bahçeli, zorlu ve çetin mücadelesinde başarılar diledi.
KKTC Cumhurbaşkanı seçiminde bahis oynayan kumandalı anket şirketlerinin, hezimet yaşayarak vahim şekilde çuvalladıklarını belirten Bahçeli, "Hepsi nal toplamış, tahminlerinde yanılmış, kamyon farı görmüş tavşan gibi donup kalmışlardır. Bizim beklentimiz şudur: 'Eğer Kıbrıs’taki seçimleri Türkiye’nin desteklediği Ersin Tatar kazansın, ben bu mesleği bırakacağım' diyen hangi anketçi varsa artık işini tasfiye ederek sözünü tutmasıdır." dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı seçiminde, mücahit ruhu müzakereci saplantıları tarihin kenarına ittiğini; esaret değil cesaretin kazandığını ifade eden Devlet Bahçeli, "Taviz değil milli duruş kazanmıştır. Zillet değil millet kazanmıştır. Rum tezleri değil Türk’ün muteber iradesi kazanmıştır. Çözümü federasyonda arayan, çareyi toprak vermekte gören gayri milli zihniyetler Kıbrıs Türklüğü’nün önünden çekilmek zorunda kalmışlardır." diye konuştu.
Bahçeli, eşit ve egemen iki devlet esasına dayalı ahlaki ve milli siyaset anlayışının, devlet sorumluluğu üstlendiğini belirterek Kıbrıs meselesini Rumların eline ve insafına terk etmenin, dayatmalara "tamam" demenin, en başta milli değerlere ve tarihsel kazanımlara haksızlık ve hıyanet oluğunu söyledi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: