26 Mayıs 1960 darbesinden sonra Yassıada’da kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından verilen kararla dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile birlikte Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edilmişti.
"Köpek davası, bebek davası olarak yargıladılar"
Yargılamadan sonra 42 tane mezar açıldığını ancak idam sayısının sonradan 3’e düşürüldüğünü aktaran Bozdağ, "Askerliğimi İstanbul’da yaptım. Görevli olarak Yassıada’ya gittim. General dedi ki; ‘Bir yere gideceğiz, arabayı getir’. Yukarı doğru gittik, 42 tane mezar eşilmiş. 42 tane bakanlardan, mebuslardan asılacaktı. Sonradan vazgeçildi, 3 kişiye kaldı.
Fatih Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan ve rahmetli Menderes kaldı. 42 kişinin arasında Osman Kavuncu da vardı, sonradan kurtuldu. Celal Bayar’ı da yargıladılar. O zaman reisi cumhurdu. ’Köpek davası, bebek davası’ olarak yargıladılar. Celal Bayar bir yere gitmiş, orada süs köpeği vermişler. Onu da getirmiş hayvanat bahçesine satmış mı ne yapmışsa onu da öyle yargıladılar. Mualla Mukadder Atakan diye bir ses sanatkarı vardı o zaman. ‘Menderes’in dostu’ dediler, ‘çocuğu var’ dediler ve bebek davası çıkardılar. Halbuki öyle bir şeye tenezzül etmez. O zamanın askeriyesi uydurma bir şeyler dedi" ifadelerini kullandı.
"İdam edileceği gün rahatsızlandı, ertesi gün idam edildi"
"Kendi sehpasını itti, ip kırıldı yere düştü. Tekrar astılar"
Adnan Menderes’in idam edildiği 17 Eylül 1961 gününü anlatan İbrahim Bozdağ, Menderes’in sehpasını kendisinin ittiğini, ip kırılıp yere düşünce tekrar asıldığını belirtti. Menderes’in son sözünün ’Vatanıma ve milletime saadetler dilerim’ olduğunu sözlerine ekleyen Bozdağ, o gün ile ilgili anımsadıklarını şu şekilde anlattı:
"Adnan Menderes’i getirdiler, levhası döşünde takılı. Sehpaya çıkardılar, cellada dedi ki; ‘Sana gerek yok. Ben kendim yaparım’. Dedi ki; ‘Vatanıma ve milletime saadetler temenni ederim’. İpi geçirdi boğazına, sehpayı itti. Bu arada ip kırıldı, yere düştü. Tekrar çıkardılar ve astılar."
Böyle bir acının tekrar yaşanmaması dileğinde bulunan Bünyanlı İbrahim Bozdağ, "60 senelik acı bir hatıra. Üzgünüm. Elden gelecek bir şey yok. Hepsine Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. Bizlere de bir daha böyle acı hatıralar yaşatmasın rabbim" diye konuştu.