Mehmet Görmez'in bayram mesajı

Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yaratana yakın olmak için yerine getirilen bir ibadeti ifa ederken onun rızasından uzaklaştıracak her türlü davranıştan kaçınılması gerektiğini belirterek, "Hayvana eziyet ederek, temizliği gözardı ederek, kurduğumuz veya kurmaya çalıştığımız yakınlığa gölge düşürmemeliyiz. Ancak bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak dinimize ve milletimize tarih sahnesinde süreklilik kazandıran kurbanı ve Kurban Bayramını tartışma konusu yapmamalıyız" dedi.

İha
Mehmet Görmez'in bayram mesajı

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kurban Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda müslümanlar için bayramların, imanı, ibadeti ve tarihi bir sevinç atmosferinde buluşturan ve sevinci sonsuzluğa taşıyan önemli zaman dilimleri olduğunu ifade etti. Bayramların her yıl müslümanlık bilincini yenileyen, millet olma iradesini diri tutan, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştiren, rahmet ve bereket dolu müstesna günler olduğunu ifade eden Görmez, bayramların dindeki yerini ve değerini sadece kutsal metinlerin kelimelerinde ve cümlelerinde değil, meydana getirdikleri medeniyetlerin canlı dinamiklerinde aramak gerektiğini bildirdi. Din dilinde Kurban ve Kurban Bayramının yüksek dini ve manevi değerinin 'Şeair' kavramıyla ifade edildiğine işaret eden Görmez, Şeair'in, müslüman olma ve müslüman kalma bilincini, şuurunu diri tutan, simgesel ve sembolik değeri yüksek ibadet ve davranış anlamına geldiğini belirtti. Kur'an-ı Kerim'de, 'Her kim Allah'ın simgelerine saygı gösterirse bu, kalbinin takvasını gösterir' buyurulduğuna dikkat çeken Görmez şunları kaydetti: "Ramazan Bayramımız, her yıl bize yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in nazil oluşunu ve İslam'ın doğuşunu yaşatırken, Kurban Bayramımız, üç ilahi dinin kendisinde buluştuğu Hz. İbrahim'den Hz. Musa'ya; Hz. İsmail'den Hz. Muhammed'e uzunan İslam tarihine can verir. Kurban bayramı aynı zamanda İslam'ın temellerinden biri olan Hac ibadetinin önemli bir parçasıdır. Bugün Arafat'ta dünyalıklardan soyunmuş, adeta ak kefenlere bürünmüş, milyonlarca Müslüman, Rabbin divanına durdu; ellerini açtı ve bütün nisanlık için rahmet diledi. Bugün bizler de, kurban ibadetinin manevi ikliminde bir gönül yüce ve ilahi olan her şeye, hakka hakikate, iyiye, doğruya, güzele, yakın olma arayışıdır. Kurban sevginin, vefanın, sadakatin, fedekarlığın simgesidir. Kurbanda Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in baba-oğul sevgisi ile hakka bağlılık duygularının harman olduğu engin bir dünya vardır."

Bayramların sevinçleri büyütme mevsimi olduğunu ifade eden Görmez, "Bu bayramda da sevinçleri dünya çapında büyütmeliyiz. Önce kendi gönüllerimiz bir sevinç yumağı haline gelmeli, sonra özellikle varlık sebemiz olan annelerimizin ve babalarımızın gönüllerini şad etmeliyiz ve onların hayır dualarını almalıyız. Bir tatlı söz işitmek için hayatın bütün ağırlığını paylaşmayı göze alan çileli eşleri mesrur etmeliyiz. Evlerin canlı bayramları olan çocukları sevindirmeliyiz ve yılda bir defa gerçekleşen bu ibadetin coşkusuyla tanıştırmalıyız. Gönüllerin ağır yükü olan küskünlükleri ortadan kaldırmalıyız. Selamlayşarak, musafa ederek, kucaklaşarak, ziyaretleşerek, kurban etlerini dağıtarak, ikramda bulunarak; bütün sokakların , bütün komşuların, bütün yurdumuzun, İslam coğraflasının ve bütün dünyanın gözlerine sevinç taşımalıyız" dedi.

Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanların hatırlanması, öksüz ve yetimlerin, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine vesile olunması gerektiğini vurgulayan Görmez, bayram sevincine katılamayan, hapishane ve hastane köşelerinde, düşkünler yurdunda bulunan vatandaşların ziyaret edilmesi ve gönüllerinin alınması gereğine işaret etti. İnsanlığın ortak barışının korunmasında önemli sorumluluğu olan ancak yıllardır kendi dini bayramlarını dahi sevinç ve mutlulukla kutlamaya hasret kalan, gözyaşı, şiddet, savaş, ekonomik sıkıntı ve yoksulluğun gölgesinde bayram yapmaktan kurtulamayan müslümanlar için dua edilmesini isteyen Görmez mesajında şöyle dedi: "Kurban ibadetini gerçekleştirirken sevgili Peygamberimizin, 'İslam'ın bütün mahlukata şefkat, merhamet ve ihsan' prensibini unutmamalıyız. Yüce Yaratana yakın olmak için yerine getirdiğimiz bir ibadeti ifa ederken bizi ondan ve onun rızasından uzaklaştıracak her türlü davranıştan kaçınmalıyız. Hayvana eziyet ederek, dinin yarısı addedilen temizliği gözardı ederek, insan ve çevre sağlığını tehdit ederek kurduğumuz veya kurmaya çalıştığımız yakınlığa gölge düşürmemeliyiz. Ancak bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak dinimize ve milletimize tarih sahnesinde süreklilik kazandıran kurbanı ve Kurban Bayramını tartışma konusu yapmamalıyız."